Gelin isterseniz önce liyakat nedir onu hep birlikte bir anlayalım.
Liyakat, Arapcadan dilimize girmiş bir terim.
Layık olma, yaraşırlık, uygunluk, yeterlilik, kifayet gibi anlamlara gelir.
Mekke feth olunduğunda Kabe'nin bakımından sorumlu olan kişi gayri müslim di, ama görevini bir tamam yerine getiriyordu, Kabe'nin anahtarı kendisinden alındı, alınma gerekçesi artık Kabe'nin bakımını Müslümanlar yapacaktı, alındığı gece şu ayet inzal oldu:
Nisa 58'de Hz. Allah şöyle buyurdu:
"Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt verir. Allah dinler ve görür."
Ve ertesi gün Kabe'nin anahtarı kendisine teslim edildi.
Yüce yaratıcının kişinin inanç boyutuna bakmadan, işin ehline teslim edilmesi noktasındaki yüce buyruğu, bir işte liyakatin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne semektedir.
Görmemezlikten gelmek de çok büyük bir gaflet ve delalettir.
Liyakatsizlik ve dolayısıyla hiç bir kesimin işini düzgün yapmayışının yıkıntısı altında can çekişen sosyo, kültürel ve ekonomik değerlerimiz ülkemizin ve milletimizin geleceği avuçlarımızdan kayıp gitmektedir.
Uzun bir süredir diyoruz ki;
Siyasette "LİYAKAT"
Ticarette "LİYAKAT"
Sanatta "LİYAKAT"
Bürokraside "LİYAKAT"; Dinine, diline,rengine bakmadan
İllâda "LİYAKAT"!
Devlet yönetiminde asl olan akrabalık bağları ve ahbap çavuş ilişkileri değil, "LİYAKAT" olmalıdır.
Beceriksiz olsun bizden olsun, bizden olsun işi bilmese de olur, görmemezlikten gelsin bizden olsun,duymamazlıktan gelsin bizden olsun, çalsın çırpsın, yesin yutsun ama bizden olsun, kim olursa olsun bizden olsun anlayışı Hz. Allah'ın yüce buyruğuna savaş açmaktır.
Vurguna, soyguna, yalana, talana, ahlaksızlığa,arsızlığa, açlığa, sefalete göz yummaktır.
Ülkenin bu hale gelişinin tek nedeni LİYATSİZLİKTİR!
Benim inancım şudur; siyasette, ticarette, kamuda ve toplumun her alanında liyakati tesis ederseniz Anadolu coğrafyasına güneş farklı doğacaktır.
Selam ve hürmetlerimle...