Bugün Milli Şairimiz Akif'in ölüm yıl dönümü.
Bugün herkes Akif'le ilgili paylaşımlar yapacak. Yapıyor.
Ancak ben yine de şu soruyu sorayım:
Acaba kaç kişi "SAFAHATI" düşünerek, anlayarak okudu?
Osmanlının son yüzyılını ve Akiflerin çektikleri çileleri düşündü?
Eğer düşünmediyseniz lütfen iş olsun diye paylaşımda bulunmayınız...!
Ben kendi adıma Akife ve arkadaşlarına rahmetler diliyorum...!
MEHMET AKİF ERSOY VE YAZILANLAR
Değerli arkadaşlarım takip ediyorum. Üç dört gündür Akif aşağı, Akif yukarı yazıyorsunuz.
Bir yarış içindesiniz. Daha iyi kim resmeder anlayışıyla hareket edildiğini görüyorum.
Değerli kardeşlerim peki hiç Akif'in çileli hayatını okuyup yetim malı yenmeyeceğini akletmediniz mi?
Hiç devletin bir kuruşunun heba edilmeyeceğini özel hayatınıza yansıtmayı düşündünüz mü?
Sırtınızdaki ceketi çıkarıp bir fakire giydirmeyi düşündünüz mü?
Safahatı okuyup Akif'in ne demek istediğini aranızda müzakere yaptınız mı?
Akif'in; Adalet, Hak, edep, irfan konularını toplumsal hayata, özelde kendi hayatımıza aktarmayı ilke edindik mi?
Evet, soru çok umarım bu sorular sizleri rahatsız eder ve gerçekten Akif'in yolunu tercih edersiniz?
Selam ve saygılarımla
Bu gün Rahmeti Rahman'a Kavuşan Mehmet Akif Ersoy'un vefatının sene-i devriyesi. Yazanlar, çizenler, methiye düzenler çok.
Lakin Akif'i ve Akif'in yaşadığı acılı günleri okuyup, anlamaya ve o yaşananları hissetmeye kimsenin niyeti yok.
Akif'i dün sevmeye çalışanlar 2. Abdülhamit'le ilgili fikirlerini öğrenip yan çizenler çok.
Akif üzerinden yıllardır para kazanan, makam ve mevki elde edenler çok lakin Akif'in o muhteşem dünya görüşüyle ilgilenen hiç yok.
Umarım Akif'i göklere çıkarmak yerine Akif'i anlamaya çalışan bir nesil gelir de ......
Akif ve Akif gibi yaşayıp makam ve mevkileri ellerinin tersiyle iten yiğitlere bir CUMA selamı olsun.
AKİF’İ ANLAMAK
Balkan komitacılarını ve yaptıkları zulümleri bilmeden,
Balkan savaşının acılarını, yedi milyon insanın hazin göçünü okumadan,
Birinci Dünya Savaşının dört yıllık izahı mümkün olmayan feryatlarını ve kaybedilen vatan topraklarının büyüklüğünü beynimizde yer ettirmeden,
Çanakkale, Galiçya, Kanal, Irak Allahuekber ve diğer cephelerdeki ihanetleri düşünmeden,
Kurtuluş savaşanın o yokluklar içinde nasıl yapılıp ve kazanıldığını yüreğinizde hissetmeden,
Akif’in iç ve dış aksiyona dayanan, her türlü maddeciliği reddeden zihin dünyasını kavramadan Mehmet Akif Ersoy hiç anlaşılmaz.
Akif ve Akif gibilere Allahtan rahmet diliyor, onların fedakârlıkları karşısında Fatiha okumaktan başka bir şey yapamıyorum.
