Abdurrahman ZEYNAL


"MUHTEŞEM TÜRKKİYE" İDEALİNE

"MUHTEŞEM TÜRKKİYE" İDEALİNE


Başlangıç tarihini kesin bilmediğimiz insanoğlunun yer yüzündeki macerası zamanla, değişerek, gelişerek, olgunlaşarak günümüze kadar gelmiştir.
Hiç şüphesiz bu gelişim ve dönüşümün köşe taşları bildiğimiz veya bilmediğimiz Resuller ve Nebilerin geldikleri zamanlardır. Bunların kaynağı Resul ve Nebilere vahyedilen bilgilerdir. Hz. Ademle başlayan ve Hz. Muhammed Mustafa'yla rüştüne eren bu süreç insanın maddi ve manevi yaşamasının ilkelerini oluşturmuş, sonuçta evrensel hukuk normlarını ortaya çıkarmıştır.
Dünyanın değişik coğrafyalarında, iklim kuşaklarında hayat alanları oluşurken efsaneler, masallar, hikâyeler, kültürler ve hukuk normları oluşmuş, bunlar gelenek ve göreneğe dönüşerek günümüze kadar gelmiştir.
İnsanlık geçen zaman içinde aileden başlayarak kılanlara, boylara, soylara, aşiretlere, halklara, milletlere, devletçiklere, devletlere, imparatorluklara ve modern devletlere dönüşerek günümüze gelmiştir.
Töreler, gelenekler, adetler zamanla kanunlaşarak yönetim biçimlerine dönüşmüş, dinler ve sosyal sistemlerin  temellenmesiyle insanoğlu yeni yaşama şekillerine kavuşmuş, dinler bu yaşama biçiminin ahlaki, vicdani sınırlarını çizerken coğrafyalarda farklı giyim, kuşam, yemek biçimlerini oluşmuştur. 
Kapitalist ve komünist sistemler son iki asırdır insan hayatını etkileyerek ideolojik düşüncelerine göre üretim biçimlerini belirlemiş, bunun sonunda pek çok sınıf ortaya çıkmıştır. 
Tarihsel süreçte ağalar, beyler, senyörler,  vassallar, ezenler, ezilenler, sömürenler, sömürülenler türemiş, insanlık ahlaki, ekonomik, kültürel bunalımlara zaman zaman sürüklenmiştir. 
Gerçekte gerek dinler, gerek sosyal sistemler hep insanların daha mutlu, daha huzurlu olması ilkesini kullanarak pek çok emperyalist savaşların çıkmasına neden olmuş, yaşatmaya niyetlendikleri insanları ölümlerden ölüm beğenmelerini istediler. 
Yüz yıl savaşları, Kızılderililerin yok edilmesi, Sen Bartelemi, Katyn katliamı, Mai lai katliamı, birinci ve ikinci dünya savaşları, Vietnam Savaşı, Afganistan Savaşı, ABD'nin Ortadoğu'yu işgal etme girişimleri, Rusya'nın son olarak Ukrayna'ya saldırması, İsrailin Gazze, Lübnan ve Suriye de yaptıkları bunlara örnek verilebilir.
Batı, ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, İsrail insanlığın katilleri olmuş, kendi insanlarına daha güzel bir hayat sürdürmek için kendi dışındaki insanları sömürü aracı olarak görmüşlerdir.
Bütün bunlardan sonra Türk aydını, Türk münevveri, Türk siyasetçisi ellerini şakaklarına dayayarak bu zulümlerden insanımızı nasıl kurtarırımın hesabını yapmalıdırlar. Peki bunu nasıl başarabilirler?
Türk devletinin elinde on binyıllık insanlık, beş bin yıllık Türk ve bin dört yüz  yıllık İslam tarihi var. Türk devleti vakit kaybetmedin 200'den fazla üniversitedeki bilim adamlarını harekete geçirerek, toplum içinde aklına, izanına, insaf ve merhametine güvendiğimiz bilge insanları bularak, bir araya getirerek, tüm önyargıları kırarak "Muhteşem Türkiye'nin" temellerini yeniden atabiliriz.
Tüm bu çalışmaları yaparken efsaneleri, masalları, hikâyeleri, yaşanmışlıkları, kültürel ve düşünsel arzu ve istekleri bilimin harmanında harmanlayarak yeni bir medeniyetin temellerinde inşa malzemesi olarak kullanmalıdır.
İnsanların sahip olduğu dini inanış ve düşünüşleri, bilimsel bilgiler ışığında Kuran-ı Kerim ışığı altında değerlendirip insanlığa yeni bir medeniyet ufku açmak için olağan üstü çaba harcayıp dağdaki çobandan, devletin en tepesindeki insanın uyacağı, bir kere delinse bir şey olmaz anlayışının tarihin çöp sepetine atıldığı bir ANAYASA ve bu anayasanın çizdiği çerçeveden hareket ederek Türk Ceza Kanunları, Türk Hukuk Sistemi, Türk Eğitim Sistemi yeniden ehil ellerde yazılarak  her hakkın hak sahibine verileceği, kim olursa olsun millete hesap vereceği "Türkiye Büyük Millet Meclisinin" çatısı altında  en hür şekilde hakkını arayacağı, Yunus'un dilini kullanacağı bir siyasal ve sosyal sistem tüm dertlerimize çare olacak işte o zaman MUHTEŞEM TÜRKİYE kurulacak, tüm zalimlikler minimize edilecek, suç işleyen kim olursa olsun cezasını alacak ve yeni bir medeniyete doğru gemiler yelken açacaktır.
Bu yolda çaba harcayacak millet evlatlarına selam olsun.