Komşuluk İlişkileri Nelerdir?
Bir sokakta, bir Mahallede yaşayan insanların temel hak ve hürriyetleri ortak kullanarak birbirlerine karşı hak ve vazifelerini içeren örf adet ve geleneklerin bütünüdür. Bu sokakta, mahallede yaşayanların birbirlerine karşı saygı, sevgi ve hürmet biçimlerini belirtir. Bu insani değerler korunduğu sürece mutlu insanların sokağı, mutlu insanların mahallesi ve mahallelerden oluşan şehrin en büyük kazanımıdır. Ancak apartman kültürü ile insanımız tanışınca, kadim aileler farklı apartmanlara, mahallelere gidince sanırım komşuluk ilişkileri zedelendi. Bu da insani ilişkilerin zayıflamasına sebep oldu. Neticede mutlu şehir olma isteğine sıkıntı oluşturdu.
Paylaşma Kültürü Gerekli midir?
Paylaşma insan erdemlerinin en büyük ifadesidir. Paylaşılan hava, su, sokak, cadde, pazar yani insani eylemlerin meydana geldiği kültürün tümüdür. Eğer misafiri evinizde ağırlayıp yemeğinizi paylaşıyorsanız, ihtiyaç durumunda komşunuzun ihtiyaçlarını temin edebiliyorsanız, sosyal ve ekonomik değerlerinizin üstüne yenilerini ekliyorsanız, selam verip selam alıyorsanız karşınızdaki insanı mutlu edecek bilgileri veriyorsanız istenilen kültürel değişimi yakalamış olursunuz. Bu eylemlerin sonucunda mutlu şehir ister istemez ortaya çıkacaktır.
Düğün, Nişan, Sevincin Mutluluğa Katkısı Nedir?
Bazı olaylar bireysel olmaktan çok toplumsaldır. Özellikle kız isteme, nişan yapma, evlendirme ve düğün merasimleri kesinlikle insanla, arkadaşla, tolumla olan bir sosyal, kültürel, ekonomik ve beşeri bir faaliyettir. Mutlu bir toplumda, sokakta, mahallede ve şehirde insanlar eğer nişan merasimine, düğün toplantılarına severek, hissederek gidiyor sevinçleri paylaşıyorsa orada mutlu insanlar, mutlu mahalleler ve erdemleşmeye giden bir sosyal hayatın olduğuna hükmedilir. Şehrimiz bu özelliğiyle mutlu şehir olama özelliğini korumayı sürdürmekte olması bizlere yaşama sevinci vermektedir.
Cenaze Merasimleri Mutluluğa Katkı Sunar mı?
İnsanın kendini en aciz, en zavallı hissettiği an yakınlarının vefat etmesi olayı ve devam eden günleridir. Yakınını kaybetmiş bir insanın, bir ailenin düştüğü muazzam yalnızlık ve çaresizlik içinde eğer arkadaşları, komşuları, şehrin ileri gelenleri gelip cenazeye sahip çıkıyor ve acı içinde kıvranan aileyi teskin ediyor, onlara her türlü desteği veriyorsa bu mutluluğa yapılan en büyük katkı olarak ilerleyen günler haftalarda geri dönüyor. Şehirdeki istenilen mutluluğa bu açıdan baktığınız da Erzurumun Mutlu şehir olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz.
Yaşlıları Ziyaret Gönül Alam Ne Kadar Gereklidir?
Mutlu bir şehirde önemli bir göstergede yaşlılara sahip olma duygusu, fikri ve eylemidir. Değerli dostlar eğer yaşlanmış 80-90 yaşında olan büyükleriniz var ise onları ziyaret etmek, ellerini öpmek, dualarını almak, hal ve hatırlarını sormak inanın en büyük mutluluklardan biridir. Kendilerini yetim, yalnız, kimsesiz hisseden bu büyüklerimize bütün samimiyetimizle davrandığımızda onların gözlerindeki ışıltıyı görüp sizde mutlu olacaksınız. Bir elma gönül elma işte budur. Yunusça yaklaşma, Mevlana’ca konuşma Hacı Bayram gibi davranma şehrin mutluluğuna mutluluk katar. Şimdilik yaşlılara bakma, ziyaret etme eskisi kadar olmasa bile devam etmektedir. Ancak daha ne kadar sürer bu konuda soru işaretlerinin olduğunu söyleyebilirim.
Pamuk Nineler, Aksakallı Dedeler Bu Mutluluğa Ne kadar Katkı Sağlar?
Dünün çocukları bugünün orta yaşlıları olan bizler yarının dedeleri, nineleri olacağız. O halde bilgi birikimimizle, davranışlarımızla, çok ince nasihatlerimizle eğer torunlarımıza, mahallenin gençlerine yaşayarak, konuşarak, hal ve hareketlerimizde onlara mutluluk budur diyebileceğimiz davranışları sergileyebilirsek sanırım gelecek kuşaklara verilecek en büyük ödül olacaktır.
Devlet İnsan Mutluluğuna Ne gibi Katkı sunar?
Devlet ve kurumları her yaptıklarını insanların mutluluğuna göre dizayan etmelidir. Bunun yolu, kara, hava, demiryolu ve deniz ulaşım araçlarını en uygun şartlarda insanının hizmetine sunmalıdır. Eğri büğrü yollar yerine düz, temiz bakımlı yollar şehir mutluluğuna yapılacak en önemli katkıdır. Şehirde insanların nefes alabilecekleri alanlar, mesire yerleri, oturup sohbet edebilecekleri mekânlar yapıldığında insanlar mutlu olacaktır. Sosyo ekonomik, sosyo kültürel değerleri geliştirmek, insanların hayatını kolaylaştırmak Şehir memnuniyeti için olmazsa olmazdır. Devlet bunların yanında insanların Can, Mal güvenliği sağlayarak onlara insani bir hayat sağlamakla en büyük katkıyı sağlayacaktır.
Devlet; adalet terazisiyle insanlar arasında güveni tesis ederek yarınlara sağlıklı, korkusuzca ulaşacakları bu konuda olumsuz tüm engelleri kaldırarak insanları tasada, kıvançta, sevinçte bir ve beraber duyuya ulaştırdığında o şehir mutlu şehir olma özelliği kazanacağı asla akıldan çıkarılmamalıdır.
Devlet Anayasal kurumları tam ve kâmil anlamda işleterek Suçlu-Suçsuz ayrımını tam bir tarafsızlıkla yaparak insanlara güven ve mutluluk sağlamalıdır. Bunları sağladığında o şehir ve ülke mutlu bir ülke durumuna kavuşur. O zaman insanlar Ziya Osman Sabanın şiirinde olduğu gibi hür olarak uçurtmalarını uçurur.
Sosyo Ekonomik, Sosyo Kültürel Kalkınmaya Katkı
Sosyo Ekonomik, Sosyo Kültürel Kalkınmaya katkı sağlayarak devlet imkânlar ölçüsünde fabrikalar, sanayi tesislerinin açılmasına ya doğrudan yâda dolaylı olarak müdahale ederek insan için gereken iş sahalarının açılmasına destek olmalıdır. Organize sanayi bölgeleri, fikri teşvikler, bilgi transferleri bu alanda yapılacak en önemli işlerin başında gelir. Böylece müteşebbisler kolaylıkla ellerini taşın altına koyarak gençlere iş alanları oluştururken akşam evine ekmek götüren mutlu insanların çoğaldığına tanıklık ettiğimizde o şehir mutluluk seviyesini yakalamış olacaktır. Açılan okullar, kurulan üniversiteler, çıkarılan dergi, gazete, yayınlanan kitaplar insanların kültürel ufkunu açacak böylece istenilen insan, toplum ve şehir mutluluğuna kavuşulacaktır.
Sivil Toplum
STK’lar kuruluş amaçları doğrultusunda üyelerine, yakınlarına ve şehre ekonomik, sosyal, ahlaki katkı sunarak ciddi katma değer sağlayabilirler. Dar çerçevede yakınların eğiterek toplumsal yalnızlıktan insanı kurtaracak, yalnız olmadıkları hissini vererek aidiyet duygusunu geliştireceklerdir. Hastalarına gidecek, cenazelerini omuzlayacak, fikri, ahlaki kirlenmelerinin önüne geçtiklerinde gülen yüzler, mutlu olacaklar çoğalacak bu mutlu şehir projesine katkı sunacaktır.
Şehirde Yaşlıların, Emeklilerin oturabileceği, konuşabileceği şartları geliştirerek eli öpülesi büyüklere saygıda kusur etmeyerek mutlu olmaları sağlanabilir. Ayrıca kültürel değerleri olan yerlerin sayısının da artırılması önemlidir. Şehre katma değer sağlayabilecek Temelli Kıraathanesi, Hemşin Pasta Salonu, Hamzahane gibi insanları devam edebileceği kültürel özellik taşıyan mekânların artırılması mutluluk endeksine katkı sağlayabilir.
Gençlerin Problemlerini Çözme
Özellikle yarınımızın teminatı gençlerimize iyi bir eğitim, hayatlarını sürdürebilecek iş, aş ve mutlu evlilik yapabilecekleri eş konusunda önce devletin, sonra STK’ların ve ekonomik imkânı iyi olanların işyerleri, fabrikalar ihdas ederek bu gençlerin elinde tutması elzemdir. Gençler karşılıksız bur vererek onların okumalarına katkı sunacak, kimsesizlerin kimsesi olacaklardır. Vakıf ve dernekler tarihi özelliklerine göre alan değil veren yapıya kavuşmaları durumunda faydaları daha da çoğalacaktır.
Mutlu şehir göç veren şehir değildir. Eğer insanlar iş ve aş derdiyle şehirlerini terk ediyorsa, can ve mal güvenliği nedeniyle göç ediyorsa orada ciddi anlamda mutluluk problemi vardır. Şehrimiz açısından bakarsak iş ve aş meselesi büyük oranda göç meselesini önümüze koymaktadır. Mesela yılda 15 bin genç iş hayatına atılmakla karşı karşıyadır. Soru şu bu gençlerin kaçı iş bulabilir? Kaçı evine ekmek götürebilir? Mutlu şehir olabilmek için bu soruyu sormak gerekir.
Tüm bunlar gerçekleştiğinde “Mutlu, güvenilir, kadir bir Türkiye” oluşacaktır.