Dile kolay 50 yıl… Bu şerefli mesleği yapan Yürekli aslan babam Necat Çakır 79 yaşında hayatını kaybetti.
Ömrünün son anına kadar yazma ve gazeteci tutkusundan asla vazgeçmedi…
Kuşağının son temsilcilerinden biri olarak meslektaşlarının yanına gitti.
Yüreği insan sevgisiyle dolu, duruşunu, dürüst kişiliğini, gazetecilik mesleğiyle özdeşleştirmesini bilmiş, daima iyinin ve doğrunun yanında olmuştu…
Mesleğin dikenli yollarında, dürüstlükten, kaleminden hiç taviz vermedi.
Anadolu'nun önder bir patronu ‘basın emekçisi’ olarak yazdırdı…
Fesat tohumlarının ekildiği, fitnenin kol gezdiği ortamlardan bile gazetecilik adına en küçük bir ödün vermeden, akçeli işlere meyletmeden arkasını dönüp, geçmesini bilenlerden oldu.
Yürekli babam Necat Çakır…
Erzurum’u ve Erzurum’luyu çok iyi tanırdı.
Tek başına dev kadro’ydu…
Halkın Sesi… Hakikat… Kurtuluş Gazetesi…
En büyük sermayesi… Ömrünü gazetelerine adayan adamdı. Aslan babam…
Yaptığı işten mutlu olmak yetiyordu…
Gazetecilikte derin bir iz bıraktı ardında.
Gazetelerim benim birinci yuvam dediği yerdi.
Gazeteciliğe mesleğin ruhuna, değerlerine halel getirmeden devam etti.
Kocaman bir arşivin yanı sıra genç meslektaşları için gazetecilik sevdasını bıraktı.
Hepimizin malumu, Türkiye”de gazetecilik mesleği saygınlığıyla, ahlakıyla epeyce sınandı.
Ne getirdi ne götürdü, faydasından çok zararı mı oldu ya bakmadan...
Bu şerefli mesleğin çimentosunda yürekli, cesaretli aslan babam Necat Çakır ismi var…
Şükürler olsun…
Allah hepimize yarına iz bırakacak eserler bırakmayı nasip etsin…
Bu satırları yazmak bana çok zor geldi…
Canım babam! Mekanın cennet olsun. İnşallah…
Böylesine değerli eserlerin bulunduğu sergiye ön ayak olan başta Atatürk Üniversitesi Rektörlüğüne,DAGC Cemiyetine bu güzel emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Bugüne kadar hayatını kaybeden ve aramızdan ayrılan gazeteci arkadaşlarımıza ise Allah’tan rahmet diler, Erzurumlu meslektaş gazeteci arkadaşlarımında 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor çalışma hayatlarında başarılar diliyorum.