Son zamanlarda Erzurum açısından müzik konusunda yeni bir gelişme yaşandı. Öz Erzurum çocuğu olan Halis Topal isimli bir kardeşimiz, yaptığı kasetin ilk klibini çekti. Erzurum’un çeşitli yerlerinden görüntüler içeren kliple Erzurum’u da tanıtmaya çalışan Halis Topal kardeşimize başarılar diliyorum.
Rahmetli İbrahim Erkal’ın vefatından sonra boynu bükük kalan Erzurum’un yeni sesi olabilmesini ümit ettiğimiz Halis Topal’ın başarısı biraz da biz Erzurumlulara bağlı. Şehrimizin çocuğuna sahip çıkmak ve kendisini desteklemek gerektiğini düşünüyorum. Kendisiyle bizzat tanışmış bir müziksever olarak siz değerli Erzurumlulara gönül rahatlığıyla dinlemenizi tavsiye ediyorum.
Batı’da hemşerilerimizin hazırlamış oldukları etkinliklere iki eli kanda olsa katılan, davet edildiği yere gitmekten imtina etmeyen bu kardeşimizin klibinin yayınlanmaya başladığını duyduğumda maalesef Rafah’taki insanlık dışı olayı yeni öğrenmiştim. Rafah’ta kardeşlerimizin canlarının derdine düştükleri bir dönemde bu klibi hesaplarımda paylaşmak doğru olmadığı için Halis Topal kardeşimizin yanında olamadım. O yüzden sizlere yazımla duyurmanın daha doğru olacağına kanaat getirdiğim için buradan duyurmak istedim.
Rafah, demişken söylemek istediğim çok şey var ama sapla saman o kadar iç içe geçmiş ki kime ne diyeceğimi bilmiyorum. Sadece lanet okuyabiliyorum. On sözümün birini söyleyebiliyorsam rahatlıkla söyleyebilirim ki dokuzunu yutuyorum. Biliyorum ki Allah hepimizi bu suskunluğumuz yüzünden kahredecek. Hesap günü o kardeşlerimizin yüzlerine nasıl bakacağımızı düşündükçe ürperiyorum.
Kafası ve bacağı kopmuş yavrusunu yerden kaldıran babayı görünce çaresizlikten yapabildiğim tek şey ağlamak oldu. Çok ağladım: çaresizliklerine, çaresizliğime, riyakarlığımıza, umarsızlığımıza, cahilliğimize, tembelliğimize…
İslam, gerçekten Allah’ın gönderdiği bir dinse –biz buna inanıyoruz- ve bizler de o dini temsil ediyorsak Allah’ın dini dünyadan kalkmış demektir. Bizden ne insan olur ne Müslüman… Kimse yalandan bana Müslümanlık taslamasın. Fetva veren âlim de hutbe okuyan imam da onu dinleyen ama hiçbir şey yapmayan, yapılması için de sesini çıkarmayan cemaat de münafıktır.
Eylül ayında o kardeşlerimizin katline G20 Zirvesi’nde karar verildi. Gazze Limanı için o insanların öldürüleceği belliydi. Bu işi G20 Zirvesi’nde planladıkları için bütün güçlü ülkeler zulmün ortağıdır ve bugünkü sessizliklerinin sebebi budur. Konuşmaları ve tepkileri de gargara yapmaktan öteye geçmemektedir. Danışıklı dövüştür ve sadece kamuoyunun tepkisini azaltmak için show amaçlı konuşuyorlar. Bizler de onlara bakıp vicdanlarımızı rahatlatıyoruz.
Allah’tan; orada canları pahasına direnen kardeşlerime dayanma gücü, katliamı yapan İsrail devletine ve milletine ceza, bizim gibi münafıklara da önce iman ve ihlas, sonra da merhamet diliyorum.
Unutmayalım ki bize şah damarımızdan daha yakın olan Allah, hepimizin ne yaptığını ve neyi söylerken neleri planladığımızı çok iyi biliyor. Herkesi kandırsak da Allah’ın içimize çok büyük bir denetmen olarak yerleştirdiği vicdandan kaçamayacağız. Gece başınızı yastığa koyduğunuzda vicdanınız sızlamadan uyuyabiliyorsanız Allah rahatlık versin.
