Hakan HOCAGİL


Saman kaç para!

.


Hafta sonu Tortum yolları... Sonbahar temizliği için köye... Hava güzel, yollar güzel, bağlar bahçeler canlı... Kasım'ın ortalarında güzel hava iyi bir fırsat; gezmek için de çalışmak için de...

Tortumkale-Esendurak yolunda yaz döneminde olduğu kadar değilse araç trafiği yine yoğun... Şehirden kaçanlarla köylerdeki kıştan önceki son işleri yapmak isteyenler yollarda...

Bir de bu güzergahta son yıllarda sıkça rastlanan kamyonlar; hem de koca kamyonlar... Hatta bazen tırlar... Çoğu 21 ya da 63 plakalı; yani Diyarbakır ve Urfa'dan geliyorlar... Yüzlerce balyalık yükle yüklü kamyonlar saman taşıyor.

Bu civardaki köylerde saman üretilmiyor; neredeyse hiç üretilmiyor.

Köylü küçük ve bakımsız tarlalarda ekin ekip saman üreteceğine hazır almayı -maliyeti hesabı yaparak- daha karlı sayıyor. Kamyonlar ve tırlar da köylere saman taşıyor; neredeyse her mevsim. Kapıkaya Köyünden arıyor bir çiftçi Diyarbakır'ı; istediği kadar saman ta köye kadar geliyor.

Esendurak'ta rastladığımız kamyonları dar yollarda zorlukla geçip Kapıkaya'ya ulaşınca muhtar Recep Temizgüney ile "saman muhabbeti" yapıyoruz biraz...

Muhtar, yaklaşık 15 gün önce bir arkadaşı için Diyarbakır'dan 800-850 liraya fiyat aldıklarını söylüyor; bir ton saman için -bir önceki yıla göre biraz yükselmiş olsa da- 800-850 lira iyi fiyat! Peki şimdi durum nedir? Muhtarın cevabı: "Abi, bu sefer fiyat biraz yükselmiş... 1200-1250 lira olmuş..."

Niye?

"Geçende dağlara kar yağdı ya, o yüzden fiyatların yükseldiğini söyledi Diyarbakır'daki samancı!"

Allah Allah! Nasıl yani? Dağa yağan 3-5 santimlik kar saman fiyatlarını niye yükseltiyormuş ki?

"Bilmem, öyle dedi. Kar yağınca fiyatlar arttı dedi!"

*

 

Yıllar önce Bekir Coşkun yazmıştı galiba, "Bağdat düştü, borsa çıktı!" türü bir yazı (2003'teki Amerikan işgali sırasında olmalı). O yıllarda faiz, döviz, borsa muhabbeti belirli kesimlerin ya da "uzmanlar"ın işiydi sadece; sıradan vatandaş bu işlere pek girmezdi. Ama zamanla dünya da Türkiye de değişti ve bu tür spekülatif "yatırım araçları" herkesin ilgi alanına girdi. Yorumlar ve buna bağlı olarak paranın yönü de belirli "uzmanlar"ın tekelinde olmaktan kurtuldu!

Kurtulmaz olaymış diyesi geliyor insanın! Faizin, dövizin, borsanın ABD başkanının hapşırmasından, ABD merkez bankasının toplantısından, Çin'deki bir elemana bir şey olmasından etkilenmesine anlam vermeye, alışmaya çalışırken işin nerelere varacağından habersiz olmanın avantajını kaçırıyormuşuz meğer!

"Saman borsası" da yani gerçek şartlardan, üretim maliyetlerinden, ne bileyim mesela mazot fiyatlarından filan değil de dağlara kar düşmesinden etkilenir olmuş! O "tozak" samanın maliyetine nasıl etki etmiş, saman üreticisine hangi faturaları çıkarmış... bunlar bilinmiyor! Ama samanın fiyatına etki ediyor!

Düpedüz fırsatçılık bu! Fırsatçılığın memleketin dört bir yanına sirayet eden bir hastalık, bir ahlakî sorun olduğunu gösteren tipik bir örnek! İlgili ya da ilgisiz, gerçek ya da değil, çok sıradan bir durum bile fiyatlar etkilemeye başladı fırsatçıların ülkesinde; ülkenin her köşesinde ve her türlü işte...

Yazıktır efendiler; etmeyin, yapmayın; fırsatçılık iyi bir şey değildir! Eğer doğrudan size etki etmiyorsa her olumsuz şartı avanta/j için kullanmayın!