Ayhan YİĞİT


TABYALARA YÜRÜYÜŞ -3

TABYALARA YÜRÜYÜŞ -3


Önceki yazıda başka yürüyüşlerde gerekli demiştim;
Evet; kalkınma yürüyüşü, kültür yürüyüşü, medeniyet yürüyüşü çalışma yürüyüşü, adalet yürüyüşü, üretim yürüyüşü, teknoloji yürüyüşü, saygı -- sevgi yürüyüşü, bağlarımızın kuvvetlenmesi, birbirimizin kucaklanması …gibi erdemlerin yürüyüşü….

Ama sel geçicidir, anlıktır. “Sel gider kumu kalır”. Atasözü gibi. Kum devamlıdır.

Bu güzel, coşkulu ve duygulu topluluktan, bileşkeden ne kadar kısım kaldı? Veya kalabilecek?

Milli duyguları öğretmek, geliştirmek ve pekiştirmek; başta yetkili ve yöneticilerin görevi olmakla beraber hepimizindir.

Bayramlara seyranlara, milli günlere koşmalıyız katılmalıyız…

Öğrenmek, öğretmek, benimsemek, benimsetmek ve azmettirmek; bir gün, birkaç saat olmamalı,
sürekli olmalı: Öğrenmek zamanla orantılıdır, bilmeyende yoktur...

Okullarda, seminerler de konferanslarda, TV, radyo, basın yayın… 
vs.

Sık sık bahsedilmeli,
hatırlatılmalı ve gündemde tutulmalı…
Bunlar milli ve vazgeçilmez meseleler…

Milli ve öz kültürler, millet olma değerleri.
Allah; hepimize: Atalarımızın bu asil duygu ve yaşantısına erişmememizi, çocuk ve gençlerimizin bu
anlayışla yetiştirmemizi nasip etsin…

Yurdumuzu, bir daha istiladan korusun!

Bekir Sıtkı Beyin mısraları ile bitirelim:
‘’ Bir şimşek çakıyor, yine bir şimşek,
Çakıyor Erzurum tabyalarından!

Dizilmiş Name’ler, Nineler tek tek, Bakıyor Erzurum tabyalarından…

Ahmet Muhtar Paşa’m, al bizi yürüt!

Küffarın kökünü yeniden kurut!

Dün bugün misali hala kan barut, Kokuyor Erzurum tabyalarından...

Yediden yetmişe, tek vücut, tek can;
Erzurum bir sevda, Erzurum vatan!

Taptaze bir yara gibi o kan, Akıyor Erzurum Tabyalarından!’’

Hoşça kalın.