Teklif üzerine TBMM'de konuşan İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, sorduğu çarpıcı soruların yanı sıra Rusya'ya, Erzurum üzerinden 'diyet' ödendiğini ileri sürdü.
Cinisli, "Devlet adamının görevi Montrö Antlaşması'nda olduğu gibi, yüz sene sonraki meselede bile ülkenin menfaatine olacak adımları atmaktır, ileride büyük sorun olabilecek tavizler vermemektir. Akkuyu'nun bir Truva Atı olmaması için şimdiden uyarıyorum" ifadelerini kullandı.
Değerli okuyucular, Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce iptal edilen, 'Nükleer Düzenleme Kanun Teklifi' Ukrayna-Rusya Savaşı sonrası bir yıl aranın ardından yeniden TBMM gündemine getirildi.
TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden 'Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi' sırasında İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, Ak Parti milletvekillerine çarpıcı sorular yöneltti.
"KENDİ ÜLKEMİZDE RUSYA'YA BAĞIMLI HALE GELİYORUZ"
"Bu konunun Erzurum ile ne alakası var?" diye sorabilirsiniz. Sayın Cinisli'ye bende işte o soruyu sordum. Muhalefet partilerinin tüm itirazlarına rağmen kanunlaşan teklif hakkında Cinisli, şunları söyledi:
"Akkuyu Nükleer Santrali'nin kurulum maliyetinin 22 milyar dolar olacağı söyleniyor. Bu maliyetin tamamı Rus devlet kurumları tarafından karşılanıyor. Akkuyu Nükleer Santrali'nin 2026 yılında dört ünitesiyle birlikte tam kapasitede üretime geçmesi öngörülüyor. Maliyetin karşılanması amacıyla Ak Parti iktidarı, Akkuyu Nükleer Santrali'nin 1'inci ve 2'nci ünitelerinde üretilecek elektriğin yüzde 70'ine, 3'üncü ve 4'üncü ünitelerinde üretilecek elektriğin ise yüzde 30'una on beş yıl boyunca satın alma garantisi verdi, üstelik üretilecek elektriğin kilovatsaatine çok fahiş bir fiyatla 12,35 dolar sent üzerinden alım garantisi verdi. Yani yapımı ve işletmesi Rus devletine ait Akkuyu Santrali'ne 40 milyar dolara yakın bir rakamın ödenmesi öngörülüyor. Kendi ülkemizde yapılan yatırımla Rusya'ya daha da bağımlı hâle geliyoruz. Bu rakamların dörtte 1'i fiyatına rüzgâr veya güneş gibi doğal kaynaklardan yenilenebilir enerjiyi elde etmemiz mümkün"
O LİMAN, ASKERİ VE İSTİHBARAT AMACI İLE KULANILABİLİR?
Ak Parti'nin, bu kanunla birlikte gelmiş geçmiş en pahalı elektriği satın alma taahhüdünü Rusya'ya verdiğini de belirten Cinisli, uyarılarını şöyle sürdürdü:
"Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ana sözleşmesi 2019 yılında değiştirildi. Değişiklikle Rus Rosatom kontrolündeki Akkuyu Nükleer Santrali'nin denizcilik, depolama, yükleme, boşaltma, taşımacılık, nakliyecilik gibi 2010 yılında sözleşme imzalanırken akla gelmeyen limancılık faaliyetlerinde bulunmasına nedense imkân tanındı. Mevcut kriz ortamında hele ki Rusya Suriye'de güney komşumuz da olmuşken Rusya'nın Doğu Akdeniz'de yerleşik olarak bulunmasının ne kadar stratejik nitelik taşıdığını hepimiz biliyoruz. Bu limana askerî bir geminin yanaşıp yanaşamayacağıyla ilgili bir düzenleme var mı? Bu nedenle, Rusya tarafından Akdeniz'de kurulacak bir limanın nükleer santral faaliyeti için gözüküyor bile olsa askerî ve istihbarat amacı içermeyeceğinden emin olabiliyor muyuz? Bu limanda Rus gemilerinden inecek kişiler için bir gümrük olacak mı? Devlet adamının görevi Montrö Antlaşması'nda olduğu gibi, yüz sene sonraki meselede bile ülkenin menfaatine olacak adımları atmaktır, ileride büyük sorun olabilecek tavizler vermemektir. Akkuyu'nun bir Truva Atı olmaması için şimdiden uyarıyorum."
"104 YIL SONRA KANUNLA BİN HEKTARLIK ALANI RUSYA'YA MI VERİYORUZ?"
İYİ Parti Erzurum Milletvekili Cinisli, "Tarih boyunca 3 kez Rus işgaline uğramış bir şehrin, Erzurum'un Milletvekili olarak cevap bekliyorum" diyerek konuyu Erzurum'a bağlayarak, "Erzurum'un Aziziye Tabyalarında, Allahuekber Dağları'nda, vatan topraklarımızı Rus işgalinden kurtardıktan yüz dört sene sonra Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin bulunduğu bin hektarlık alanı ve kıyı şeridini bu kanunla Rusya'ya mı veriyoruz?" diye soruyor.
