Geçen günlerdeki yazılarımda, bu mücadelenin devamlı olması gerektiğini, çünkü şer güçleri ile, para kazanma hırsı bürümüş kişilerin fırsat gözettiklerini, mücadelenin başarılı olması için, kurullar kurulması, uzmanlar heyetleri ihdas edilmesi;
BU ETİK KURULUN raporuna, programına göre mücadele edilmesi; gerektiğini
vurgulamaya çalışmış, devletin gözetimindeki çocukların ve barındıkları yerlerin ÇELİK ZIRHLA kaplanması lazım demiştim…
TABİİ Kİ; önce bunu yapacak, örecek file gibi dokuyacak ve koza gibi saracak,
personellerin yetiştirilmesi lazım…koruyacak olan bu çelik zırha, başka zararlı fikirler ve
kurşunlar giremesin / işlemesin…
Tabii, bu işler, uzun zamanla, emekle ve bu konularda yetişmiş personellerle olur.
Bunu Devletimiz bu çocuklardan, geleceğimizden esirgememeli…
Gerçi, Devletimiz bu çocukları yetiştirmek için bonkör davranıyor:
Maddi yönden fazlasını veriyor ve harcıyor. Ama konu daha genişlemeli, insana yönelik, insancıl ve ruhi yönü, duygusal tarafı ağır basmalı.
İçe, bilinçaltına ve kalbe inilmeli… Bilinç, bilinçaltı ve kalpler nasıl doldurulur?
KAFA YORMALI… Bilim ışığında; yolu, yordamı ve metodu bulunmalı. Bu geçerli ve
etkin metotlarla: Çocuklarımız ve gençlerimizin dimağları/ beyinleri, altın değerindeki, değerlerle
doldurulmalı…
Doldurulmalı ki; zararlı, çürük, kokuşmuş ve çöp değerindeki unsurlar / menüler,
altınlara yaklaşamasın! Yaklaşsa bile o altın değerler onları yok etsin!
Bu da para dışı, gönül işi, ahlaklı ve inançlı yetişme / yetiştirme işi oluyor herhalde…
Devletimiz kendine emanet edilen çocuklarla ilgileniyor. Ama ben diyorum ki, topluma da, ailelere de yönelmeli…
AİLELERE ULAŞILMALI. Aile toplumun merkezi ve çekirdeği değil mi? Çocuklar önce
burada sevgi, saygı, terbiye ve kültür almalı, sağlam kişilik kazanmalı.
Eğitimin çok küçük yaşta başladığını bilmeyen var mı?
Bir atasözü vardır. “Ağaç yaşken eğilir.”
Aileler niye çocuklarını eğitmez, eğitemez, ilgilenmez veya sokağa salar?
Bu sorunun cevabı da bulunmalı. Doğru teşhis edilmeli ki, hastalık doğru tedavi edilsin.
BU İLLETTEN; çocuklarımızın, gençlerimizin ve toplumun kurtulması dileğiyle.
Yazı devam edecek. Hoşça kalın.