“Asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı.”diyor yedi güzel adamdan biri olan Cahit Zarifoğlu.
Marifetin hakiki sahibinin kâinata işlediği marifetlere bakıldığında sonsuz bir okyanus ile karşı karşıya kalırız.
Buradan da şöyle desek Cahit Zarifoğlu’nun sözüne eş değer anlamlar ifade edebilir miyiz acaba?
Herkes yağan kara şükretti, ona güzellemeler yazdı. Kar ile hüzünlendi kâinat, kar ile masum hale geldi her yer. Peki, kar tanelerini yeryüzüne indiren her bir nurlu meleği kaç kişi bilip de hatırladı?
Suya yazılan şiirleri, öyküleri saymakla bitiremeyiz zaten. Suyu oluşturan elementleri hatırlayıp da,”Ey Allah’ım ya oksijen ve hidrojen denen iki elementi yaratmasaydın?”sorusunu sormak geliyor içimizden.
Marifet ortaya çıkarken aslını düşünmek bizi asıl amacımıza ulaştırıyor. Düşünelim ki, yağmurdan buluta gittiğimizde, bulutta asıl marifet bende değil diyecektir. Belki de bulut da bizi alıp onu oluşturan başka bir maddeye götürecektir. Başka bir maddeye gittiğimizde ise en son ulaşacağımız tek nokta âlemlerin hâkimi Yüce Rahman ve Rahim olan Allah değil midir?
Demek ki, Allah u Teâlâ insanı, kendisini zikretmesi ve kendisine şükretmesi için o kadar sınırsız varlık yarattı. Her bir varlığa bakıp destan uzunluğunda eserler vermek ve tekrar başlangıca dönüp, o maddeleri Yaradan’ı tanımak hiç de güç olmamalı.
Ne gözler vardır. Yağmur berekettir, bazen hüzündür, bazen seldir, bazen de aşktır. Nasıl göreceğimize bağlı olarak yağmura anlamlar yükleriz. Peki ya bulutlara hiç anlam yüklenmez mi?
Kâinatta var olan her eşyanın arkasında onu var eden bir eşya gücü daha mevcuttur o halde. Nitekim yazının başında belirttiğimiz gibi de her şey bizi mutlak Yaradan’a götürmekte.
En güzeli biz yağmuru da, bulutu da küstürmeden her ikisinin de var olmasına şükrederek şu sözleri ekleyelim:
Yağmursuz bir gökyüzünde asılı kalan bulutlar,
Söyleyin hiç mi gözlerinizde yaş kalmadı;
Hz. Nebi’yi de mi görmediniz ey bulutlar Hira da,
Aşk ile gözyaşı dökmemek size hiç yakışmadı.
Ben ne bulutlar bilirim, Hakk’a âşık olan
Sinelerinde akar yaşlar, oluk oluk yağmurdur yağan,
Söyleyin bulutlar, hiç mi âşık olamadınız?
Görüp de âlemi, güldür sinelerinde yaralanan.
Selam ve Dua ile...
kozomererzurum@gmail.com