www.erzurumgunebakis.com/ Sedanur Bingöl 

Tarım sektörü hakkında konuşan Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Yıldız konuşmasına “tarımda kontrolü zor durumlara girdik” diyerek başlarken, tarımda çeşitli merdiven altı ürünlerin kullanıldığını belirterek toprağın doğasının bozulduğunu aktardı. 

Yıldız, “merdiven altı alınan ürünlerle toprağa yazık ediliyor ve toprağımızın doğası giderek bozuluyor. Tarım bitkisel ve hayvansal üretim sanatıdır ancak bilim insanlarıyla kurumlar ve çiftçiler arasında entegrasyon söz konusu değil. Kurumlar kendi ölçeğinde, tarımsal araştırma kendi ölçeğinde, Tarım İl Müdürlüğü kendi ölçeğinde, çiftçiler kendi ölçeğinde hareket ediyor. Bizlerin bu konuyla ilgili olarak sorunumuz var. Bakıldığında projeler, üniversitelerde yayın üretimleri gibi bir sürü ciddi çalışmalar var ama sahada yer bulamamakla birlikte bu gibi çalışmaların sahadaki önemine geçilmiyor” söylemlerinde bulundu. 

“Tarımda pratiğimiz yok” 

“Teorik derslerden ziyade pratikte istenilen duruma gelinemediğinin vurgusunu yapan yıldız, “makina bölümünde bulunan kişilerin gidip de sanayide çalışan küçük bir çocuğu meydana gelen sorunu çözmesi için getirdiğini gördüm. Bunun nedeni ise sanayide çalışan çocuğa görsel pratik öğretiliyorken, üniversite de ki öğrenciye hocaların kendi ölçeğinde dersler vermesiyle alakalı” diye konuştu. 

“Tarım Bakanlığının bilim insanlarıyla işbirliği içinde olması gerekiyor”

 Yıldız, “tarım konusunda her branşa özel ayrı ayrı zirveler var ve bunların bilinmesi için sürekli çalışmalar yapılmalı ve çiftçiler bütün konferanslara davet edilerek sık sık toplantılar yapılmalı.  Eskiden özellikle uygulamalı olarak tarla günleri yapılırdı ve kurulan ekiple birlikte tarlada uygulamalı olarak incelemeler yapılırdı”.  

“Tarımın şakası yoktur”

Tarımda çok çabuk entegre olmaya çalışıldığının vurgusunu yapan yıldız, “ithal bilgilerle ithal teknolojiye hızlı bir geçiş” yapıldığını ifade ederken, ülkemize uyan ürünlerin dikkatli seçilmesi gerektiğini belirtirken, herhangi bir şeyi öğrenildiğinde araştırılmadan, incelenmeden ülkemizde uygulamaya başlanmamasını aktardı. 

Erzurum Türkiye’nin Hollanda’sı olabilirdi 

Ülkemizde ticari canlılığın hayvancılık olduğunu vurgulayan Yıldız, “Gidilip bakıldığından İsviçre’nin manzaralarından farksız olan yöremizde çayırlar ve meralar bomboş. Türkiye gizli kalmış bir potansiyeldir ve bunun farkına çok daha farklı bakış açılarıyla varmamız gerekiyor. Bugün Erzurum Türkiye’nin Hollanda’sı olabilirdi ancak şu an buralı olan yerli vatandaş bile Erzurum gibi bir şehri bırakarak denizi olan illere gidip okumayı tercih ediyorlar” diye konuştu.