www.gunebakiserzurum.com / Muhammet YILMAZ

Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tahsis edilen bütçe miktarı kadar her yıl projeleri desteklediğini ifade eden Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen, ayırt edilen bütçelerin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından belirlenen bütçeyle proje çalışmalarının yapıldığını söyledi. 

Demirdoğan,’’Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi 2011 yılında kurulmuştur. İdarenin amacı bölgenin potansiyellerini harekete geçirerek bu konularda potansiyel belirlemeye yönelik araştırmalara yaparak hangi alanlar geliştirilebilir belirleyip bu alanlarda yapılacak yatırımlara öncülük eder. Gerek proje hazırlamak, hazırlanan projelere mali destek sağlamak gibi amaçları var. Bölgedeki diğer yatırımları izlemede ve değerlendirmede bu görevlerde idaremize verilmiştir. Genellikle bizim proje destekleme sürecimiz proje çağrısına çıkmakla başlıyor. Yılın belirli dönemlerinde bize tahsis edilen ödenek çerçevesinde biz belirli başlıklar altında özellikle tarımsal sulama başta olmak üzere bitkisel üretim, hayvansal üretim, tarımsal mekanizasyon, tohum, muhtelif kültür gibi farklı başlıklarda da kalkınmanın hemen hemen bütün ayaklarını destekleyecek projeler istiyoruz. Buradaki en önemli farkımız biz projeleri kamu kurumlarından alıyoruz. Kamu kurumlarının bize verdikleri projeleri doğrudan vatandaşa hitap etmek zorundadır. Bu kurumların kendi faaliyet alanlarındaki projeler yani tarımın kendisinin yapması gereken işleri biz yapmıyoruz. Örnek verecek olursak belediye bizden ücret alıp park ve bahçe yapmak için bu desteği kullanamıyor. Ama tarımsal makinalar konusunda bir proje verip mesela taş toplama makinası, ekim-söküm makinaları ve silaj paketleme makinaları gibi çiftçilerimizin işini kolaylaştırabilecek makinaları alıp bir makine parkı oluşturup bunu çiftçilere bedelsiz veyahut çok düşük bedellerle kullanma imkânı sağlamak isterse kurumlara yardımcı oluyoruz. Bu projeler bize geldikten sonra biz kendi uzmanlarımızla değerlendiriyoruz. Ayrıca kalkınma ajanslarının yatırım destek ofislerindeki uzmanlarında görüşlerini alıyoruz. Mesela Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinden bir proje geldiyse o projeyi hemen gidip yerinde değerlendirme imkânımız olmasa da Hakkâri’nin yatırım destek ofisi yakınında olduğu için o projeye ihtiyaç olup olmadığını daha net bir şekilde değerlendirip bize görüşlerini bildiriyor. Bizim uzmanlarımızla birlikte değerlendiriyorlar. Proje kabul ediliyorsa bu projeyi bakanlığa sunuyoruz. Doğu Anadolu’da 14 il ve Sivas, buradaki bütün kamu kurumları bize projeye verebilir. Herhangi bir kısıtlama yok yeter ki bizim amaçlarımıza uygun olsun. Proje veren kurumların kendiişleri olmasın. Üreticiye ve bölgeye alt yapı ve üst yapı oluşturabilecek ama bu kurumların asli faaliyetleri dışında olan projeler vermelerini bekliyoruz. Sulama konusunda Erzurum’da hemen hemen bütün il, ilçe ve köylerimize kadar tarla başı sulama dediğimiz küçük ölçekli tarımsal sulama projelerini yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. ‘’ dedi.

SÜT ÜRETİMİNDE KÂR EDİNCE HAYVANCILIĞA YATIRIM ARTTI

Hayvancılığın alt yapısını oluşturan bütün tesislerin yapımını hemen hemen hepsini gerçekleştirdiklerini belirten Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma Müdürü Osman Demirdoğan, süt üretimi konusunda soğuk zincir projelerine bölgede daha fazla destek vermeye başladıklarını söyledi.

Demirdoğan,’’Bütçemiz mecliste belirleniyor. Bize tahsis edilen bütçe miktarı kadar her yıl proje destekliyoruz. Geçen yıl bize ek bütçe verildi. Dolayısıyla geçen yıl 450 milyon bütçe ile bölgeye destek verdik. Bunun büyük bir kısmını da Erzurum’a ayırdık. Şu anda sıvat(?)dediğimiz hayvan içme suyunda kullanılan, meralara gönderilen bizim kurum dediğimiz beton sıvatlardan Erzurum’da yaptırmaya başladık. Önceden diğer illerde yapılıyordu. Şimdi son iki yıldır Erzurum’da da yapılıyor. Bu yıl on beş bin tane yaptıracağız. Erzurum’da sıvat ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamış olacağız. Beton sıvatlarlar eğer meraya çıkabiliyorsa gerçekten kalıcı oluyor. Biz beton sıvatları tercih ediyoruz. Bu beton sıvatları en ücra köylerde de yapıyoruz. Sadece bununla da sınırlı kalmıyoruz. Bölgemizde hemen hemen hiçbir ilçede kesimhane ihtiyacı kalmadı. Hayvancılığın alt yapısını oluşturan bütün tesislerin yapımını hemen hemen hepsini gerçekleştirdik. Bundan sonra da ihtiyaç ve eksikliklerin giderilmesi için çalışmalara devam edeceğiz. Özellikle süt üretimi konusunda soğuk zincir projelerine bölgede daha fazla destek vermeye başladık.  Soğuk zincir dediğimiz projelere soğutma tankı veya süt toplama merkezleri, süt sağım makinası gibi temelden başlayarak soğuk zincir projesini bütün bölgede geliştirmeye çalışıyoruz. 2020 yılında 80 Krş. olan süt şu an da 12 ve 15 TL’den satılmaya başlandı. Bu fiyat artışı ekonomiye de bağlı ama burada bizi sevindiren şey süt üretiminin maddi kazanç getirmesidir. Dolayısıyla sütten kâr edince hayvancılığa yatırım arttı. Hayvancılığa yatırım artınca bitkisel üretime yatırım arttı. Bu şekilde birbirini destekleyecek şekilde ekonomi büyümeye başlıyor. Bu alandaki çalışmalar 2023’te de devam edecek. Hem bireysel üretimin artırılması konusunda hem de üretim miktarının artırılarak ticari değerlerini artırmaya çalışıyoruz. Mesela İspir fasulyesi bizden yılda 10 bin ton isteseler de veremiyoruz.  Bölgede ki üretim bin ila bin beş yüz tonu geçmiyor. Dolayısıyla bu tür marka değeri olan ürünleri de üretimine destek veriyoruz. Tohum desteğinden ve diğer endüstriyel bitkilerin fide ya da tohum desteğine kadar bütün destekleri sağlamaya çalışıyoruz. ‘’dedi.