Haber: Furkan Bayoğlu

Anadolu’ya gelişimizden günümüze kadar Anadolu’nun en önemli merkezlerinden biri olan Erzurum, askeri, ekonomi, sağlık, kültür gibi konularda Doğu Anadolu’nun en önemli şehri olma özelliğini giderek kaybediyor. Çevre illerde yaşanan gelişmeler, Erzurum’un önemini kaybetmesine yol açıyor. Erzurum Turizm Tanıtım ve Kalkınma Derneği Başkanı Ömer Faruk Kızılkaya, birliklerini bir bir kapatan Askeriyenin Erzurum’dan çekilmeye başladığını iddia edip, dadaşların endişelendiğini söyledi. 

"KIŞLALAR BİR BİR BOŞALTILIYOR"

Son zamanlarda boşaltılan kışlalara, Pasinler yolu üzerinde Şehitler Mahallesi’nin karşısında yer alan Şehit Teğmen Galip Saim Tuna kışlası da eklendi. Sessiz sedasız boşaltılan kışlanın girişinde Jandarma 24 saat nöbet tutuyor. Erzurum’daki kışlaların boşaltılması olayına tepki gösteren Erzurum Turizm Tanıtım ve Kalkınma Derneği Başkanı Ömer Faruk Kızılkaya, kışlaların boşaltılmasının Erzurum’a ciddi zarar verdiğini belirterek şehirde hem güvenlik hem de ekonomik anlamda sorunlar yaşanmasından endişe ettiklerini belirtti. 

Şehrin stratejik öneminden bahseden Kızılkaya, “Şehir Hastanelerinin açılışı ile sağlık anlamında eski canlılığını kaybeden Erzurum, her ilde açılan üniversiteler sebebiyle eğitimdeki önemini de kaybetmeye başladı. Erzurum açışından yaşanan bu olumsuz gelişmelerden biri de askeri anlamdaki gerilemedir. Özellikle XIX. yy.dan beri Rus saldırılarına göğüs gerip defalarca tahrip olmasına rağmen Rusların Anadolu’ya girmesine mani olan Erzurum’un stratejik önemini belirtmek için 93 Harbi esnasında Sultan II. Abdulhamid Han’ın söylediği, “Erzurum düşerse Anadolu düşer.” sözlerini iyi anlamak gerekir. 93 Harbi’nde Erzurumlunun gayretiyle Rusların ilerleyişi durdurulmuş ve bir daha böyle bir olayın yaşanmaması için tedbir olarak Erzurum’un çevresine 1884- 1896 yılları arasında onlarca tabya yapılmıştı. II. Dünya Savaşı yıllarında da Erzurum’un çevresine mevziler, koruganlar ve bunkerler yapılarak olası bir savaşta tabyaların ve kışlaların güvenliğinin sağlanması amaçlanmıştı. Erzurum’un kışlaları askerlerle doluydu. Şehrin dört bir yanı askerle dolu olduğu için terör zamanında bile biz şehrimizde güvenle yaşardık. Terörün en şiddetli zamanlarında bile Erzurum il sınırları içerisinde sadece iki olay yaşanmıştı. Olayın bir de ekonomik boyutu var. Lise ve üniversite yıllarımda hafta sonlarında Cumhuriyet Caddesi’ne çıktığımızda cadde cıvıl cıvıl olurdu. 

"ASKER ÇARŞI İZNİNE ÇIKARDI, ERZURUM ESNAFI BAYRAM EDERDİ..."  

Çünkü asker, çarşı iznine çıkardı. Erzurum esnafı da hafta sonlarında bayram ederdi. Erzurum’un kışlalarının boşaltılması ile şehirdeki canlılık kayboldu, esnaf da ciddi anlamda sıkıntı yaşıyor. Firdevsoğlu Kışlası, en son hatırladığım kadarıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılıyordu. Ilıca’daki kışlalar boşaltıldı, yerine organize sanayi kuruluyor. Diğer kışlalar da kaderlerine terk edilmiş durumda. Şehit Teğmen Galip Saim Tuna Kışlası’nın da ne olacağı meçhul. Erzurum halkı da bürokrasisi ve siyaseti de suskun. Bu boşaltım nereye kadar sürecek, merak ediyoruz.” sözleriyle duruma tepki gösterdi. Boşaltılan kışlanın hali görenlerin içini sızlatıyor. Binaların camları kırılmış, bazı binaların pencereleri sökülmüş, binaların bazı bölümlerinin yıkılmaya başlamış olduğu kışlanın girişinde herhangi bir yapma olmaması amacıyla Jandarma24 saat nöbet tutuyor.