Sinan AYDIN

Aralarında Atatürk Üniversitesi mezunlarının da yer aldığı öğretmen grubunun kuruculuğunu yaptığı Mudanya AİHL Fen ve Sosyal Bilimler-Spor Proje Okulu ile Mudanya Dörtçelik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin üstlendiği ve ortak olarak Ertuğrul Gazi Anadolu Lisesinin katılımı ile 4 öğretmen ve 30 öğrenci tarafından, “Sokrates’in Aratesinden Günümüze İzdüşümleri” projesi başlatıldı. Sokrates’in Aratesinden Günümüze İzdüşümleri Projesi, öğrencilerin bakış açısını değiştirmeyi amaçlıyor.

TOPLULUĞUN BİR PARÇASI OLMAK AMAÇLANIYOR

2005 yılında Avrupa Komisyonunun öğrenme programının ana hareketi olarak başlatılan ve 2014 yılından bu yana AB eğitim, öğretim, gençlik ve spor program olan Erasmus+’a entegre edilen eTwinning; iletişim kurmak, iş birliği yapmak, projeler geliştirmek, paylaşmak; kısacası Avrupa’daki en etkili öğrenme topluluğunu hissetmek ve bu topluluğun bir parçası olmak için, Avrupa ülkelerindeki katılımcı okullarda çalışan müdürlere, öğretmenlere ve öğrencilere yönelik bir platform sunuyor.

“SOKRATES’İN ARATESİNDEN GÜNÜMÜZE İZDÜŞÜMLERİ”

Bu topluluğun bir parçası olmak için aralarında Atatürk Üniversitesi mezunlarının da yer aldığı bir öğretmen grubunun kuruculuğunu yaptığı Mudanya AİHL Fen ve Sosyal Bilimler-Spor Proje Okulu ve Mudanya Dörtçelik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin üstlendiği ve ortak olarak Ertuğrul Gazi Anadolu Lisesinin katılımı ile 4 öğretmen ve 30 öğrenci tarafından “Sokrates’in Aratesinden Günümüze İzdüşümleri” projesi başlatıldı.

PROJENİN AMACI ÇOK ANLAMLI

Proje; Sokrates’in erdemin bilgi olduğu ve hiç kimsenin bilerek kötülük yapmayacağı, kötülüğün bilgisizlikten kaynaklandığı argümanından yola çıkarak düşünülen ahlak ile yaşanılan ahlak arasındaki makasın daha fazla açılmaması için geleceğin mimarı olacak gençlere Sokrates’in kullandığı doğurtma (maieutic) yöntemiyle bilginin doğmasına katkı sağlayıp arate’nin gerçek bilgisine kendi akılları ile farklı kültürlerde olduğu gibi duyarak değil sorgulayarak ulaşmalarını ve içselleştirmelerini sağlamayı amaçlıyor.

EKİP İNANIYOR

Rabia Kılıç, Serpil Zeren, İlker Çelik ve Eda Sapmaz Durmaz tarafından geliştirilen proje; öğrencilere eleştirel düşünme ve tartışma becerileri kazandırmayı, gençlerimizi düşünmeye, araştırmaya, tartışmaya ve fikirler oluşturmaya, sorgulamaya, eylemlerinde insani-toplumsal, etik-ahlaki sorumluluk taşımaya ve duyarlılık göstermeye teşvik etmeyi hedefliyor. Proje uygulandığı takdirde insan, bilgi ve yaşanılan dünya ile ilgili sorular sormalarını, sorulara ilişkin düşünceler oluşturup, cevaplar arayarak oluşturdukları düşüncelerini ifade edebilmeleri, olumlu değerlerle sahip olmaları birey ve toplumun barış, huzur ve mutluluğu için önemli olduğunun farkına varabilmelerine yardımcı olacak.                                                                       

“NASIL YAŞAMALIYIM?” SORUSUNA CEVAP

İnsanın hem kişisel bütünlüğünü sağlaması hem toplumdaki yerini belirlemesinde özgün bir kimlik inşa edebilmeleri ahlaki meselelere yaklaşımları ile ilişkili olduğunu belirten Proje Koordinatörlerinden Rabia Kılıç: “Felsefe tarihine baktığımızda tüm ahlak teorileri “Nasıl yaşamalıyım?” sorusuna verilen cevaplarla oluşmaktadır. Sokrates’in ahlâk anlayışının temelini Arate (erdem) kavramı oluşturmaktadır. Onun “erdemden anladığı şey esas olarak üstünlük, mükemmelliktir. Erdem kelimesini doğada bulunan bütün varlıklar, canlılar ve onların organları için de kullanabiliriz” dedi.

“ERDEMSİZLİK, BİLGİSİZLİKTİR”

“Bilgelik, ölçülülük, cesurluk, doğruluk, dinlilik, Sokrates’e göre earatenin çeşitli görünümleridir” diyen Kılıç: “Akıl sahibi bir varlık olarak insan eylemlerinin amacı nedir? Sorusuna ise Mutluluk (eudaimonia)-iyi olma halidir cevabını verir. Bütün insanlar mutlu olmak istemekte, mutluluğun peşinde koşmaktadırlar. İnsanın mutlu olmasına en temel katkıyı sağlayan veya mutlu olmasına engel teşkil eden şey nedir? Sokrates’in buna cevabı şudur: “Mutluluğun en büyük kaynağı veya en büyük mutluluk verici olan şey, ‘bilgi’dir, yani “insan hayatının anlamının bilgisidir”  ve ona en büyük engel de mutluluğun ne olduğu hakkındaki ‘bilgisizlik’tir. Sokrates’in erdem konusundaki ünlü önermesi ortaya çıkar: Erdem bilgidir. Bunun tersi de aynı ölçüde doğrudur: Erdemsizlik, bilgisizliktir” şeklinde konuştu.