Talha KOCA - Mihrimah Nefise DURDAĞ / GÜNEBAKIŞ

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bugün akşam saatlerinde Erzurum’a geldi. Havaalanında büyük bir coşkuyla karşılanan Bakan Bozdağ, AK Parti Erzurum İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Düzenlenen iftar programına AK Parti Büyükşehir Belediye Başkanı, AK Parti İlçe Belediye Başkanları, AK Parti Erzurum İl Başkanı, Cumhur İttifakının milletvekili aday adayları ve il başkanları, şehrin sivil toplum kuruluşlarının başkanları, parti ilçe başkanları, çok sayıda basın mensubu, gazi yakınları ve yüzlerce insan katıldı. Açıklamalarını yapmak üzere kürsüye yönelen  Bozdağ'ı, kalabalık alkışladı. Konuşmalarına 6 Şubat’ta gerçekleşen depremde hayatını kaybedenleri anarak başlayan Bakan Bozdağ, “Bu sene ramazan ayına maalesef buruk başladık. Zira 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük deprem felaketi nedeniyle, nice canlarımızı kaybettik. Nice binalar yıkıldı. Nice yaralar oluştu. Bu vesileyle hayatını kaybeden her bir insanımıza rabbimden rahmet diliyorum. Yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Elbette ki rahmete gidenleri geri getirme imkânımız yok. Ama geride kalanların yaralarını sarmak yıkılan yerleri yeniden ihya, imar ve inşa etmek, onlara yeni hayat imkanları sunmak, enkazın altına kalan umutlarını yeniden canlandırmak ve geleceğe taşımak elbette mümkündür. Allah’ın izniyle cumhurbaşkanımızın da aziz milletimize depremzedelere taahhüt ettiği gibi, önümüzdeki 1 yıl içerisinde depremzede vatandaşlarımızın yıkılan evlerini, iş yerlerini imar ve inşa edecek, süresi içerisinde belki de süresinde daha önceki bir vakitte onlara teslim edeceğiz.” şeklinde konuştu.

BAKAN BOZDAĞ “Yeni şehirler kuruyor, Yeni kentler oluşturuyoruz.”

Geçmişten bu yana gerçekleşen depremleri hatırlatarak, bu felaketler de yaraların hızlıca sarıldığını ve yeniden sarılacağını ayrıca kültürel yapılara büyük önemle müdahale edildiğini ifade eden Bekir Bozdağ “Daha önce, Van’da, Bingöl’de, Tunceli’de, Malatya’da, Elazığ’da, İzmir’de, Simav’da yaptığımız gibi aynı şekilde deprem yaşadığımız bütün il ve ilçelerimizde, aynı eserleri yeniden ayağa dikeceğiz. Biz geçmişte bunu yaptık. Bugün de yaparız. Yarında yapacağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Tabi bu eserleri yaparken yörenin kültürüne, medeniyet değerlerine, sanatına saygı içerinde yapacağız. Demokratik yapıyı koruyarak yapacağız. Çevre şartlarını dikkate alarak yapacağız. Yeni mekanlar bir yandan deprem mevzuatına uyumlu, depremlere karşı dirençli, güvenli ve daha iyi yaşama alanı olacağı gibi öte yandan eğitim tesisleriyle, sağlık tesisleriyle, camileriyle, otoparklarıyla, yeşil alanları ve parklarıyla yepyeni bir şehir olacaktır. Çok net söylüyorum, yeni şehirler kuruyor. Yeni kentler oluşturuyoruz. Türkiye’mizin deprem yaşayan bölgelerinin çehresini değiştirecek. Onları gelecekte daha iyi noktalara taşıyacak çok önemli adımlar atıyoruz.” diye konuştu.

BOZDAĞ “Türkiye Önüne Baksın!”

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için de konuşan Adalet Bakan Bozdağ “Biz söz verdik ve her daim sözümüzün arkasında durduk. O nedenle de Türkiye vakit kaybetmesin diye seçimleri 14 Mayıs’a çektik. Seçim şöyle oldu, böyle oldu, şu geldi, bu gitti tartışmaları arasında depremzede kardeşlerimizin, mağdur oldukları sıkıntıları ortadan kaldırmak için ötelemenin önüne geçmek için yaptık. Türkiye önüne baksın! Milletimizden aldığımız dua ve destekle yaraları sızla saralım. Yıkılan binaları hızla imar ve inşa edelim. Kaybedecek vaktimiz yok dedik. Hemen şimdi diyerek bu adımı attık. İnşallah 14 Mayıs’ta da aziz milletimizin dua ve desteğiyle aldığımız güçle bu enkazı daha hızlı bir süre içerisinde kaldıracak ve Türkiye’mizin önünü ve ufkunu daha da açacağız.” şeklinde açıklamalar da bulundu.

Bakan Bozdağ “İsrail’i derhal bu haksız ve hukuksuz saldırılarını durdurmaya davet ediyorum”

Ülkede sıkıntılı olaylar yaşanırken aynı zamanda dünya çapında yaşanan sorunlara da dikkat çeken Bozdağ, İsrail’in Kudüs’te Müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği saldırıyı da kınayarak ve Uluslararası İnsan Hakları Örgütlerinin bu zulme karşı sessiz kaldığını belirterek “Değerli kardeşlerim, tabi ülkemizde bunlar (sıkıntılar) yaşanırken dünyanın değişik yerlerinde de başka problemlerin yaşandığını görüyoruz. Geçtiğimiz günler de İsrail hükümetinin Kudüs’te Müslümanlar için kıymetli olan ilk kıblemiz Mescidi Aksa’nın haremine el uzatıldı. Silahlı saldırı yapıldı ve orada ibadet eden Müslümanların üzerine ateşler açıldı. Buradan bir kez daha İsrail’in gerçekleştirdiği bu haksız saldırıyı yaptığı bu zulmü lanetliyoruz. İsrail hükümetini bu haksız ve hukuksuz saldırılarını derhal durdurmaya davet ediyorum. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası toplumu, bu haksız ve hukuksuz eşkıyalık sayılan, terör eylemlerini durdurması için İsrail Hükümetine ve devletine uluslararası hukukun emrettiği yaptırımları da uygulamaya davet ediyorum. Ama sizde biliyorsunuz ki değerli Erzurumlular, maalesef uluslararası toplum İsrail söz konusu olduğu zaman ne insan haklarını gözetiyor, ne uluslararası hukuku gözetiyor, ne başkaca bir evrensel ilkeyi gözetiyor. Çiğneyen İsrail oldu mu, gözler kör, kulaklar sağır hale geliyor. Uluslararası İnsan Hakları Örgütler var. Türkiye içinde de örgütler var insan haklarına ilişkin! Ama dikkat buyurun bu saldırı karşısında, uluslararası insan hakları örgütlerinin kaçının sesini dudunuz? İsrail’i kınayan kaç tanesinin açıklamasına şahit oldunuz? Avrupa Konseyini, Avrupa Birliğinin, ABD’nin ve Birleşmiş Milletlerin bünyesinde olan örgütler var. Komisyonlar var. Raportörler var, bide bağımsız çalışanlar var. Onların insan haklarından anladığı terör örgütlerine mensup teröristlerden biri hakkında soruşturma ya da kovuşturma varsa onların haklarını alıyorum. Çok net söylüyorum. Masumların haklarını anlamıyorlar.” diye vurguladı.

Bozdağ “Bakanlığımıza gelenler, ceza evlerinde yatan terör suçlularına yönelik sorular soruyorlar””

Adalet Bakanlığı’na genellikle terör suçlarıyla yargılananlara yönelik sorular sormak için gelenler hakkında da konuşan Bakan Bozdağ “Adalet Bakanlığımıza ziyarete gelenler bizden hep ceza evlerinde bulunan terör örgütü üyeliği veya terör örgütü adına eylem yapanlarla ilgili sorular soruyorlar. Bende onlara söylüyorum. Bizim ceza evlerimizde 300 binden fazla insanımız var. Sizce başkaca tutuklu ve hükümlülerden hiçbir şikâyet gelmiyor mu?  Onlarla ilgili soracak bir sorunuz bana yok mu?  Yok diyorlar, bizlere bunu sorun dediler. Selahattin Demirtaş’ı soruyorlar, Osman Kavala’yı soruyorlar. Ama içeride bulunan diğerleri ile ilgili soracak soruları da yok. Türkiye’den isteyecekleri de yok! Biz bunu yaşayarak görüyoruz. Onun içinde diyoruz ki, insan hakları örgütlerine, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler nezdinde bu işi yapanlara da diyoruz ki, adınız da ne varsa ona göre davranın! Madem insan hakları diyorsunuz Kudüs’te ibadethane de saldırıya uğrayanların hakları yaşam hakkı, din ve vicdan hürriyeti hakları ihlal ediliyor. Ama siz görmüyorsunuz! Ama siz feryadı figanı duymuyorsunuz! Onun için de bu örgütlere takviye yapan insan hakları adı altında adete terörist haklarını savunan yaklaşımlarını da buradan bir kez daha kınadığımı ifade etmek isterim. Türkiye güçlendikçe ülkemiz daha iyi noktalara gittikçe, Allah’ın izniyle insan hakları alanında da, uluslararası alanda da sesi yükseldikçe, bu haksızlıkları önleme konusunda daha güçlü bir nokta da olacağız. Dünya 5’ten büyüktür diyen bir haykırış karşılık bulduğu zaman, bu beşin dışında olan ülkelerin sesiyle beraber uluslararası alanda da haksızlık ve hukuksuzluk karşısında güçlü bir şekilde duracağız.” şeklinde açıklamalara yer verdi. 

Bakan Bozdağ konuşmalarına şöyle devam etti:

“Değerli kardeşlerim 3 Kasım 2002’de yapılan seçimler sonrası sizlerin duası ve desteğiyle Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki AK Partiye ülkenin yönetimini emanet ettiniz. Aradan geçen 21 yıl içerisinde sizin desteğinizle Türkiye’mizi bir noktadan öbür noktaya getirdik. Biz daha işin başında çok net konuştuk. Bölge milliyetçiliği yapmayacağız. Din milliyetçiliği yapmayacağız. Irkçılık yapmayacağız. Bu ülkenin bütün insanlarını kucaklayan, bütün bölgelerini bir gören, bütün renklerine aynı gözle bakan bir anlayışla hareket edeceğiz. Bütün inançlarına aynı anlayışla yaklaşacağız. Geçen 21 yıl içerisinde  bu sözlerimizin gereğini bir bir yerine getirdik. Bölünmüş yol dedik, Türkiye’nin Erzurum’umuz dahil her ilinde eş zamanlı başladık. 81 ilde başladık. Toplu Konutun konutları dedik, TOKİ konutları bütün il ilçelerimiz de eş zamanlı başladık. Doğal gaz dedik, Türkiye’nin bütün illerini doğalgazla buluşturduk! Hakeza hangi alanda adım attıysak, alanda Türkiye’nin bütün illerine aynı adımları eş zamanlı attık. Her ile üniversite dedik, götürdük. Bazı illerimizde üniversitelerin sayısını artırdık. Şimdi Erzurum’umuzun bir üniversitesi bizden önce vardı. Şimdi yanılmıyorsa 2 üniversitesi var. Ne demek? Erzurum 2 üniversitesi ile daha güçlü bir nokta da! Bir bilim, kültür ve sanat kenti olma yolunda da daha büyük bir dayanağa biz kavuşturduk. Allah’ın izniyle önümüzdeki süreç içerinde de ülkemizi her alanda daha güçlü bir noktaya beraber taşıyacağız.”

Bakan Bozdağ, Muhalefete “Yedi Kocalı Hürmüz deniyor ama bu 9 kocalı bir Hürmüz” 

Katıldığı iftar programında AK Parti İktidarı öncesi olan ekonomik krizleri ve darbeyi hatırlatan Bakan Bozdağ, aynı zamanda da muhalefete yönelik sert tepkiler de bulundu. Bakan Bozdağ yaptığı açıklamalarda “Türkiye bugün her alanda bambaşka bir noktaya gidiyor. Bütün bunlar 21 yıl içderinde olurken başarının en önemli sebebi nedir diye sorarsanız, pek çok sebebi var! Ama birisi siyasi istikrardır. Güçlü iktidardır! İyi yönetim ve bunun doğurduğu güven ortamıdır. Eğer bir ülkede siyasi istikrar, güçlü iktidar ve iyi yönetim ve bunun doğurduğu güven olursa o ülkede huzurda olur, refahta olur, her türlü iyilik ve güzellikte olur. Pandemi gibi başka başka sıkıntılarda olsa o sıkıntılar rahatlıkla aşılabilir. Ama eğer bir ülke de siyasi istikrar bozulmuş, güçlü iktidar yok olmuş, iyi yönetim aranır hale gelmişse, orada güvenden bahsetmenin imkanı yoktur. 1991 ile 2002 iktidarına kadar 10 yıl var. Bu 10 yıl içerisinde 9 hükümet kurulmuş ve 9 hükümet değişmiş. Ama bu 10 yıl içerinde 5 Nisan1994’te bir ekonomik kriz, 21 Şubat 2001’de bir ekonomik kriz ve birde 28 Şubat darbesi yaşanmış. Ben şimdi soruyorum, bir ülkede 10 yılda 9 hükümet kurulur, değişir, 2 ekonomik kriz, birde darbe yaşanırsa, o ülkede huzur, refah, güven, istikrar ve iyi yönetim olur mu? Bedeli hep beraber ödenir! Şimdi, 6+1 hep dedik, ama itibar etmediler, şimdi böyle demiyoruz, doğrudan yedili masa diyoruz! Ne vaat ediyorlar, Türkiye’ye siyasi istikrasızlığı vaat ediyorlar! Zayıf iktidarları vaat ediyorlar! Kötü yönetim vaat ediyorlar! Kriz, kavga, koalisyon, yönetilmez ve yönetilemez bir Türkiye vaat ediyorlar! Yani bir Cumhurbaşkanı adayı daha seçim olmamış yanına yedi tane cumhurbaşkanı yardımcısı adayı var. Bir bakkal bile böyle yönetilemez! Ama Yedi Kocalı Hürmüz deniyor ama bu 9 Kocalı bir Hürmüz! Bir yandan genel başkanları, yetmez bunların çapı, Türkiye’yi yönetmeye yetmez! İki tane belediye başkanıyla takviye edelim. O da yetmez HDP ile de takviye edelim. Ne oldu 1+5+7+1 oldu topladığınızda 9 yapıyor. Dokuz Kocalı Hürmüz yöntemiyle Türkiye’yi kimse yönetemez! Türkiye’nin huzura ve istikrara ihtiyacı var! Türkiye güçlü iktidarla yolu devam etmelidir!” şeklinde konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından ve iftar programı sonrasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, teravih namazı için Ulu Camiye gitti. Namaz sonrasında da AK Parti Gençlik Kolları teşkilatının cami önündeki “Çay sizden, sohbet bizden” etkinliğini ziyaret ederek, çevredeki vatandaşlara çay ikram etti.