Araştırmayla ortaya çıkan gerçek: Deprem vuruyor, kadın mağdur oluyor...

.

Tarih: 01.01.0001 00:00
Araştırmayla ortaya çıkan gerçek:  Deprem vuruyor, kadın mağdur oluyor...

-ÖZEL-

Sinan AYDIN

 

Erzurum Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mevlüt Özben´in  yaptığı bir araştırma, deprem ve afetlerin en fazla kadınları sarstığını ortaya çıkarıyor. Son günlerde yaşanan sarsıntıların ardından yeniden Türkiye gündemine gelen deprem, öğretim üyeleri tarafından araştırma konusu olmuştu. Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Program Koordinatörü Prof. Dr. Mevlüt Özben´ın öncülük ettiği 4 kişilik ekip, başka öğretim üyelerinin yaptığı tez çalışmalarını bir araya getirip ilginç bir sonuca ulaştı. Tez çalışmalarından çıkan çarpıcı araştırmada, depremin en çok kadınları sarstığı belirlendi. Çalışmaya göre; depremlerde daha çok kadınlar ölüyor, kimi annelik içgüdüsü ile kimi de cinsiyet farklılığı nedeniyle zamanında kaçamadığı için hayatını kaybediyor. Kadınlar ayrıca deprem sonrası cinsel istismar ve tacizlere maruz kalarak ta mağdur oluyor. Sosyoloji bölümü öğretim üyelerinden Sevil Demiral, Erem Sarıkoca, Yonca Odabaş ve Mevlüt Özben´in depremin etkileri üzerine yapılan tez çalışmaları ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.

 

? TOPLUMSAL CİNSİYETE DAYALI EŞİTSİZLİKLER?

 

Çalışma sonucunda, yaşanan deprem ve doğal afetlerin kadınları daha fazla sarstığı gerçeği ortaya çıktı. Mevlüt Özmen, araştırmayla ilgili şu bilgileri veriyor: ?Doğal afetler nedeniyle maruz kaldığımız riskler ve kırılganlıklar fiziksel koşulların olduğu kadar içinde bulunduğumuz toplumsal konumların da ürünüdür. Bu yüzden afetlere hazırlık ve afet sırasında yapılacaklara ilişkin sürdürülen çalışmalarda, gözetilmesi gereken konulardan biri de toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklerdir. Depremlerde ve doğal afetlerde hayatta kalma, sağlık, geçim, güvenlik gibi konularda toplumsal cinsiyet farklılığı, yaşanılan afeti daha da ağırlaştırabilmekte ve sürekli kılabilmektedir. Kadınlar ve kız çocukları doğal afet travmalarının yanı sıra uğradıkları cinsel taciz ve cinsel istismarlarında mağduru haline geliyor. Herkes can telaşına düştüğü esnada bazı insanların bu durumdan fırsat çıkararak kadınları ve kız çocuklarını kullanma girişimi içinde oluyor. Bu durum da kadınlarda, içinden çıkamayacakları derin izler bırakmaktadır.

 

?DEPREM VURUR KADIN MAĞDUR OLUR?

 

Depremler ve afetler en fazla kız çocukları ve kadınları mağdur ediyor. Afetler karşısında en çok acıyı, yoksunluğu ve mağduriyeti kadınlar, yoksullar ve engelliler çekmektedir.  Bu bakımdan, afetlerde incinebilirlikleri, kırılganlıkları, çeşitli istismarlara maruz kalma riskleri ve güvenlik meseleleri bağlamında kadınlara yönelik program ve uygulamaların devreye sokulması gerekir. Başka bir deyişle; afet anı ve sonrasında cinsiyet nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetler konusunda bilinç düzeyini yükseltmek ve kamu politikalarına katkı sağlamak öncelikli bir konu olarak önümüzde durmaktadır. Yaşanan ve yaşanacak olan afetlere kadın gözüyle de bakabilmeyiz. Böylece, hem cinsiyete dayalı mağduriyetleri daha iyi anlamış oluruz hem de pek çok farklı beklenti ve ihtiyacın saptanmasında da yol alabiliriz.

 

?KADINLAR ZAMANDAN KAYBETTİĞİ İÇİN ÖLÜYOR?

 

Toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikler, afet gibi sıra-dışı olaylarda kadınlar ve kız çocukları açısından daha da büyük mağduriyetlere sebebiyet veriyor. Kadınlar ve kız çocuklarının doğal afetler sırasında ve sonrasında maruz kaldıkları riskler ve kırılganlıklar erkeklere oranla çok daha fazla. Dahası kadınlar arasında bile, bekar olmak, boşanmış olmak ya da çocuksuz olmak risk ve kırılganlıkları arttırabilmekte. Japonya ve Marmara depremi sonrası tez çalışmasıyla ortaya çıkan gerçekler ise şöyle. Japonya´da yaşanan depremde, ölüm ortalaması 4 kadına bir erkek. Sebebi ise kadınların annelik içgüdüsüyle çocuklarını kurtarmak için yıkılan binalara girmeleri veya çocuklarını kurtarmak için ev içinde zaman kaybetmeleri. Marmara depreminde ise cinsiyet farklılıklarını kadını nasıl mağdur ettiği görülüyor. Erkekler cinsiyete bağlı olarak deprem sırasında atlet-kilot´lu bir şekilde dışarı kaçabilmiş ancak kadınlar iç çamaşırıyla dışarı kaçamayacağını düşünerek üzerini giyinmek istediği sırada zaman kaybederek ölmüş. Yine Marmara depreminde de kadınların bir bölümü deprem esnasında kendisinden önce çocuğunun can güvenliğini düşündüğü için ölmüş.?

 

DEPREM ESNASINDA KOMŞUSUNUN YATAĞINA DÜŞEN KADININ HİKAYESİ

 

Doçent doktor Mevlüt Özben, kadınların deprem sonrası yaşadığı travmaya ise tez çalışmasına konu olan yaşanmış bir örnek veriyor. Özben, ?Marmara depreminde bir binanın yarısı yıkılmış yarası yan yatmış. Bir kadın yatak odasında uyuduğu esnada yıkımla birlikte alt kattaki komşusunun yatağına düşmüş. O esnada düştüğü yatakta da komşusu olan erkek yatıyormuş. Canlı bedeni oradan çıkarıldıktan sonra üzerlerinde baskı oluşmuş. 6 ay boyunca yanlış anlaşılmalar nedeniyle kadına iftiralar atılmış, yasak ilişki yaşadığı iddia edilmiş. Kadın bu baskıya dayanamayarak oturduğu mahalleyi terk etmek zorunda kalmış. Kadınlar maalesef bu gibi durumların yanı sıra deprem sonrası cinsel saldırı ve tacizlere de maruz kalarak deprem mağduru oluyor? dedi.