“AVRUPADA Kİ TURİSTLER BURADA Kİ FİYATLARA GÜLÜYOR”

Tarihi eserlere girişlerin ücretini Kültür Turizm Bakanlığı belirliyor.

Tarih: 26.05.2023 21:00 Güncelleme: 30.05.2023 18:51
“AVRUPADA Kİ TURİSTLER BURADA Kİ FİYATLARA GÜLÜYOR”

www.gunebakiserzurum.com / Berivan POLAT

Erzurum’un mevcut eserlerinin giriş ücretlerini çok pahalı gösterip onları değersizleştirmek yerine insanlara alternatifleri sunmamız, ziyaret edilen eserlerin sayısını artırmamız ve insanlarımıza bir bakış açısı kazandırmamız gerektiğini belirten Erzurum Turizm Tanıtım ve Kalkınma Derneği Başkanı Ömer Faruk Kızılkaya, tarihi eserlere giriş ücretini Kültür ve Turizm Bakanlığının belirlediğini söyledi. 

Kızılkaya, ‘’Erzurum’un değerlerini çok pahalı gösterip onları değersizleştirmek yerine insanlara alternatifleri sunmamız ve onlara bir bakış açısı kazandırmamız gerektiğini düşünüyoruz.  Ücret konusu Kültür ve Turizm Bakanlığının ukdesinde olan bir durum. Bakanlık, eserlerin girişleri için rayiç bedel belirliyor. Bu da bildiğim kadarıyla bu yıl en düşük ücret 40 TL olarak belirlenmiş. Yani Erzurum Kalesi’nin giriş ücreti en alt sınırdan verilmiş. 2020 yılında Özkonak Yeraltı Şehri’nin giriş ücreti 20 TL idi, aynı yıl Derinkuyu Yeraltı Şehri’nin giriş ücreti 50 TL’ydi.  3 yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığının belirlemiş olduğu Müze Kart fiyatları aynı, hiçbir zam gelmedi. Halkımıza önce Kültür ve Turizm Bakanlığının sunduğu Müze Kart uygulamasını doğru tanıtmak gerekiyor. Vatandaş, Bir Müze Kart alarak ülkemizdeki bütün müze, ören yerleri vb. kültür alanlarını yılda iki kere ücretsiz olarak gezebileceğini bilmeli. Bu kartların öğrenciler için olanı 30 TL’ye, vatandaşları için olanı ise 60 TL’ye satılıyor. Bir öğrenci, 30 TL’ye bir kart alıp Erzurum Kalesi’ne girişten 10 TL kâr ettikten sonra ülkedeki Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı tüm devlet müzelerine ve kale, ören yeri gibi turistik alanlara ücretsiz girebiliyor. Buradaki asıl sorun ücretlerden değil imkânları bilememekten kaynaklanıyor. Yabancı turistlerin tepki gösterdiklerini iddia etmek ise gerçeği yansıtmamaktadır. Zira yabancı turistler ücretleri görünce gülüyorlar. 40 TL 2 Euro bile yapmıyor. Avrupa’da belki tuvalet parası olarak verdikleri paraya burada tarihi eser gezen insan neden tepki göstersin ki? Aksine Avrupa’da eserleri gezerken zorlananlar Türklerdir. 40 Euro’dan başlayan ücretler, bizim turistlerin belini büküyor. Yani ücretleri düşük verdikçe aslında biz kendi eserlerimizin değerini düşürüyoruz. 

Bizim için asıl önemli olan eserlerin ziyaret ücretleri değil, eserlerin ve ziyaret edilecek alanların sayısının artırılmasıdır. Erzurum insanının turizmden hak ettiği kazancı elde edebilmesi için turistin Erzurum’da kaldığı günlerin sayısını artırmak ve bu süreyi dolu dolu geçirmesini sağlamak gerekmektedir. Bunun için de halka ciddi bir yatırım yapılması gerekiyor. Halkın turizmden para kazanabilmesinin yollarının halka doğru anlatılması gerekiyor. Halkın turisti önemsemesi ve hizmet kalitesini yükselterek ondan daha fazla kazanç elde etmeyi öğrenmesi gerekiyor. Malumunuz 2025 yılı Erzurum için özel bir anlam ifade ediyor. Erzurum 2025 yılı için Turizm Başkenti seçildi. Bu fırsatı değerlendirebilmemiz için hummalı bir çalışma yapmamız gerekiyor. İlk olarak İran bu çalışmaya ev sahipliği yapacaktı ancak pandemi sebebiyle çalışma yapılamadı. 2024 yılında Özbekistan’da yapılacak çalışma fiili anlamda ilki oluşturacak. Organizasyonun başlaması açısından önemli olan bu faaliyet, asıl şeklini Erzurum’da alabilir.  Bu yüzden bize tarihi bir görev düşüyor. Bu fırsatı doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Bunun için Erzurum’un şimdiye kadarki yapılan çalışmalar gibi birkaç kişiyle ve bir iki STK ile değil daha geniş katılımlı organizasyonlarla yol alması gerekiyor. Bize göre ivedilikle bir Turizm Şurası hazırlanmalı ve işin erbabı olan isimlerin mihmandarlığında yol alınmalı. Burada en önemli görevi basın üstlenecektir. Bu yüzden basının da bu çalışmalarda çok daha aktif performans gösterebilmesinin yolu açılmalıdır. Biz, İl Kültür ve Turizm Müdürümüzle görüştük. Kendilerine fikirlerimizi açtığımızda aynı görüşte olduğumuzu gördük. Bize göre 2025 yılı turizm faaliyetlerimizi güzel bir takvime yaymamız, 2025 Ocak ayında başlattığımız faaliyetleri aynı yılın aralık ayına kadar devam ettirebilmeliyiz.  Sadece bir kış sporu üzerine değil bunun içerisine dağ yürüyüşü, yayla turizmi, termal turizm, sağlık turizmi, inanç turizmi, ornitoloji, kültür turizmi, black turizm dediğimiz hüzün turizmi gibi faaliyetleri de dâhil etmeliyiz. Örneğin bizim tabyalarımızda çok güzel hüzün turizmi yapılabilir. Aynı şekilde ornitoloji açısından baktığımız zaman bugüne kadar tespit edilmiş 311 çeşit kuş ve 264 çeşit kelebek var, bu muazzam bir sayıdır. Erzurum’un 13 farklı yerinde jeotermal kaynağı var. Dediğimiz gibi 2025 yılını göz önünde bulundurarak fiyatlar üzerinden gitmektense Erzurum’u daha iyi nasıl tanıtabiliriz diye çabalamamız gerekiyor.  Büyükşehir Belediyemizin oluşturduğu Kültür Yolu projesi güzel bir atak oldu ama biraz eksik.  Şehir merkezinde kaldı, projenin şehir dışına da yayılması gerekiyor. Dernek olarak asıl üzerinde durduğumuz noktalar bunlar. Yani Narman Peribacaları, Tortum Şelalesi, Hınıs Kanyonu, Kivi Mağarası, Yüzen Adalar gibi coğrafi güzelliklerin, ilçelerimizdeki kalelerin turizmde bir güzergaha oturtulması gerekiyor. Erzurum’da tespit ettiğimiz birkaç tane yeraltı şehri var, onların da gün ışığına çıkarılması gerekiyor. Erzurum’da arkeoloji bölümü var ama arkeolojik kazı yok. Erzurumlu,  yapılmış olan arkeolojik kazılara bir türlü destek vermedi.  Ben Van’daki Ayanis Kalesi’ni kazan ekibinin içindeyim. Atatürk Üniversitesi olarak gidip kazı çalışması yapıyoruz, oradaki insanların bizlere gösterdikleri ilgiye, muhabbete ve ikramlara bakınca Erzurum’un onların yanından bile geçmiyor olduğunu söyleyebilirim. Bu konuda oradaki insanların saygısı, sevgisi çok büyük. Bakıyorsunuz, yapılan çalışmaların şehre çok fazla katkısı oluyor. Biz, Van şehrine göre çok geride kaldık. Oysa önceden Erzurum, Doğu’nun Paris’i olarak bilinirdi. Şimdi bu pozisyonumuzu maalesef kaybettik. Burada şapkamızı önümüze koyup düşünmek zorundayız.  Erzurum’u hak ettiği yere getirebilmek için ilk önce ciddi bir kulis çalışması yapmamız gerekiyor.  Medya ve STK’lar olarak bir araya gelip biraz siyasilerimizi, biraz bürokratlarımızı yer yer desteklemeli, yer yer denetlemeli, bu vesile ile Erzurum için bir şeyler yapmalıyız.’’ dedi.