www.erzurumgunebakis.com/ Halil İbrahim Aktaş 

Hayvancılık şehri olan Erzurum’da küçükbaş hayvanın dışarıdan getirilmesine vatandaş tepki gösterdikten sonra konuyla alakalı olarak bilir kişiden görüş almak için Günebakış Gazetesi, damızlık koyun, keçi yetiştiricileri birliği başkanı Emrullah Akpunar ile röportaj gerçekleştirdi. 

Hayvancılık şehrine Dışarıdan küçükbaş hayvan neden getiriliyor sorularını yanıtlayan Akpunar, “bu konunun bugün veya dün konuşlanması bile bardağın boş tarafından bakılmasıyla alakalıdır” ifadelerini kullandı. 

Akpunar, “Hayvancılık şehri olan Erzurum’a dışardan et getirilmesi konusu halk dilinde ve medyada bazen de siyasilerde konuşlanan bir konu. Aslında bu konunun bugün veya dün konuşlanması bile bardağın boş tarafından bakılmasıyla alakalıdır. Olayı tamamen ele alacak olduğumuzda Erzurum’a küçükbaş karkas neden getiriliyor? Yokluktan mı getiriliyor? Bunun etkenleri nedir? Piyasada denge mi kuruluyor? Bizim lokantalarımızda cağ kebapta kullanılan küçükbaş işletmecileri daha mı ucuza alıyor? Yoksa mevsimsel bir sorun mu? Diye iyice araştırılmalıdır. Bakıldığı zaman bizim küçükbaş hayvan sayımız Erzurum’daki tüketilen cağ kebap ve küçükbaş karkas ağırlığıyla ilgili yeterlilik meselesi konusunda kesinlikle fazlalığımız var. Erzurum’daki hayvan varlığımız Doğu Anadolu’nun hepsine yetecek kadardır. Vatandaş bunu dile getirirken sadece küçükbaşı cağ kebapla ilgili olarak görüp koyunun varlığından endişeli. Bu anlamda Ticarette de mikro milliyetçilik ortaya çıkıyor ve bizim hayvanımız durduğu yerde neden biz batıdan getirelim diye düşünülüyor. Oysa ben döner soruyu farklı sorarım çünkü küçükbaşta kısmi kısmi getirilen karkas buradaki geleneksel koyunculuktan dolayı hayvanın gebe kaldığı dönem göz önüne alınırsa burada küçük baş hayvan kesim için bulunmayabilir. İşte o doğumların aralıklı üç dört ay kadar bizle batının arasında bir fark olduğu için o dönem ki batıdaki doğmuş veya doğmamış koyunu yani kesilecek materyali Erzurum’a getirmek doğaldır. 

Nasıl bir doğallıktır bu? 

Erzurum büyükbaşta Türkiye’de ikinci sırada ve büyük başta batının bütün besilik erkek materyalini Erzurum karşılıyor. Ülkemizin hemen hemen hepsi Tarım ve hayvancılıkla uğraşıyorken Batıdaki illere giden besicilere de demezler mi? ki Erzurum’dan bize niye büyükbaş hayvan gelsin. Demek ki ulaşım, iletişim, sosyal ilişkiler ve sosyal bağ ülkedeki ticareti artık ülkenin batı ucundan doğu ucuna kadar birbirleriyle bir kalarak çeşitli kısıtlamalardan kaynaklanan veya çeşitli etkenlerden dolayı oluşan eksikliği tamamlamak gerekmektedir. İncelememiş, değerlendirmemiş, bilen kişilere de sormamış kişiler olaya bir de bu açıdan bakmalıdır. 

Hayvancılık istihdama katkı sağlıyor mu?

Hayvancılığın istihdama ciddi bir katkısı vardır ve kırsal boşandıkça şehir merkezlerinde işsizlik patlıyor. Bunun önlemi de şehirdeki yeni iş sahası açmakla bitmiyor, kırsalda da mevcut olan yetiştiricilerimizin sosyal faaliyetlerini sosyal yaşantı düzenlerini ve her türlü bugünkü çağdaş dönemde onları çağdaş bir yaşama uyarlayıp orda kalmalarını sağlamakla alınabilir. 

Erzurum’daki küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yeterli mi?

Gıda insan hayatında vazgeçilmez terk edilemez ve hataya kesinlikle müsaade edilmemesi gereken bir konudur. Biz ülke olarak ithalat başka ülkelerden yapabiliriz çok sıkıntılı değil çünkü artık dünya bir bir bütün oldu ama biz dışardan ithal et getirerek kendi üreticimizi de ihmal edersek gün gelir iyi ilişkiler ülkeler arasında kötü ilişkilere dönebilir. İşte o zamanda yaşanmış şeyler bunlar ambargolar söz konusu olduğu zaman bizim ülkemizin en azından yetiştirmiş olduğu gıda konusundaki üretimi kendi kendine yetmesi gerekir bu bugün olduğu gibi yarın da geçerlidir. Tarım siyasi bir politika değil bir devlet politikasına doğru götürülüp devlet politikası haline getirilmesi gerekir.