www.erzurumgunebakıs.com / Halil İbrahim Aktaş

Erzurum Saadet Partisi Erzurum İl Başkanı Faik Çalık bu ekonomik sistemde gelen zamların durmayacağını, memura, emekliye ve işçiye gelen zammın enflasyonla eridiğini söyledi. Ekonominin düzelmesinin üretimden geçtiğini, Erzurum’un göç vermesinin önüne geçmek için büyük bir çalışma yapılmasının gerektiğini ve Erzurum’da yeni yatırım alanları oluşturulması gerektiğini aktardı. Başkan Çalık yerel seçimlerde Gelecek Partisi ile beraber girme düşüncesinin de masaya yatırıldığını ifade etti.

Emekliye, İşçiye, Memura Gelen Zam Eriyip Gitti

“Türkiye’de aslında şu an değil, yaşadığımız her dakikadan sonra zam geleceği haberiyle yaşıyoruz. Yani gerek Erzurum’da gerekse Türkiye’nin herhangi bir vilayetinde şu anda insanların en çok konuştuğu şey hayat pahalılığı ve sürekli gelen zamlar. Tabii gerek memura, işçiye ve emekliye yapılan zamların da bu süreç içerisinde eriyip gittiğini de hep birlikte gördük. Ev kiralarındaki yükselmeler, işyeri kiralarının yükselmeleri ve bu manada insanların hayatlarını ikame ettirme konusunda yaşadığı sıkıntılar toplumda ciddi bir gerginliğe sebep olmakta. Hatta vatandaşlar diyorlar ki “Başkanım insanlar çok gergin.” Bunu söyleyen bir esnaf yani dokunsan patlayacak hale gelmiş bir toplum kitlemiz var. Seçimden önce bir dünya vaatler verildi. Petrol çıkıyordu, doğalgaz çıkıyordu, vatandaş doğalgazı bedavaya kullanacaktı. Şimdi ise verilen o vaatlerden eser yok. Artık nerdeyse akaryakıta zam gelmeyen bir günümüz kalmadı. Vatandaşlar önceden zam haberini duyduğunda petrol istasyonlarında sıralar oluşuyordu. Gelen zamlar artık bir rutine dönüştüğü için o akaryakıt zammında sonra oluşan sıralar da azalmaya başladı. Çünkü zam artık hayatın günlük bir gerçeği olmaya başladı. Bu da işte ekonomimizin ne kadar sistemsiz, temelsiz yönetildiğinin bir göstergesidir. Ekonomide bakan değiştirmekle, isim değiştirmekle ekonomik yapının düzelmesi mümkün değil. Sonuçta bir sistemin değiştirilmesi gerekiyor. Bu faizci kapitalist sistemden milletimizin kurtulması lazım. Borca dayalı para sisteminin getirmiş olduğu işte bu. Şimdi yetkililerimiz yurtdışı ziyaretleri yapıyorlar. Bu ziyaretlerin ana sebebi ülkemize kaynak getirmek. Kaynak getirmek dediğimiz şey ya Varlık Fonu’ndaki yerlerin satılması, bir ipotek gösterir gibi borçlanma yapmak veya bunları satmak. Bu şekilde bir ülkeye kaynak getirip ayakta durması sadece geçici olarak bir nefes aldırır size ama bunun devamını getirmek zor. Bir ülkenin kendi ayakları üzerinde durabilmesi, refah seviyesini yükseltmesi sadece üretimle olur. Bugün işte tarım sezonu yaşıyoruz. Maalesef kurumlar çiftçimizin malını alabilecek bir seviyeye bile gelememiş. Sadece Erzurum değil neredeyse Türkiye’nin her tarafında ciddi manada bir işsizlik sorunu var. Bu ülkede eğer üretime yönelik hamleler yapılmazsa bu hayat pahalılığı, bu ekonomik buhran devam eder. Gerek tarımda, tarım bu manada ilk ve en önemli hamle yapacağımız alan. Bunu yapmazsak şu anki istikrarsızlık ileride yine devam eder.” 

“Evet park bahçe yapılıyor bunları tebrik ediyoruz. İnsanlarımızın nefes alabileceği, dinlenebileceği alanlar oluşturuluyor. Ancak Erzurum’un öncelikli sorunu istihdama yönelik fabrikaların yapılması, üretim tesislerinin yapılması, tarım ve hayvancılığın ciddi manda geliştirilmesi lazım. Bugün Erzurum yaşanan bu ekonomik nedenlerden dolayı en çok göç veren illerin başında geliyor. Niye insanlar Erzurum’u terk ediyor? Çünkü burada karınlarını doyurabilecek iş alanları bulamadıkları için esnaf işyerini kapatıp gidiyor. Tarımla, hayvancılıkla uğraşan kardeşim evini geçindiremeyecek bir pozisyona geldiği için köyünü terk edip buradan gidiyor. Buradan giden insanımız da soluğu Marmara Bölgesi’nde, İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da İzmir’de alıyor. Bir ülkenin genetiğiyle ancak bu şekilde oynanabilir. Bu zamların sonucu aslında acı reçete belki de yerel seçime kadar birazcık daha ertelenecek. Bundan sonraki süreç ülkemiz açısında şu anki gözükenden çok daha kötü olacağını tahmin ediyorum. Çünkü bu sistemle bu ülkenin ekonomik refah seviyesine ulaşması mümkün değil. Bugün bir markete gittiğinizde, markette çalışan arkadaşlar bir ürünün fiyatını artık etiket değiştirmekten yorulduklarını belirtiyorlar. Ben marketçileri suçlamıyorum. Bu sistemsiz siteme çözüm bulunmazsa böyle sonuçlar doğar. Her gün akaryakıta zam gelen bir yerde fiyatların dengede kalma gibi bir şansı yok. Devlet olarak siz bunu bir insanların önünü görebileceği bir seviyeye getirmezseniz insanlar geçinemediğinden göç eder. Yani ben şu anda doların, altının ve akaryakıt fiyatlarının nerede durabileceğini tahmin edemiyorum. Belki de yılbaşına kadar akaryakıt ve dolar 50-55 TL’ye kadar yükselecek. Akaryakıt fiyatları ve doların yükselişi taşımacılık sektöründen tutun da Türkiye’de bütün sektörleri etkiliyor. Biz üretmediğimiz için de dışarıya mahkûm hale geldik. Dışarıya mahkum hale geldiğimiz için de alacağımız her ürünü dolarla aldığımızdan dolayı da paramız ciddi manada değer kaybediyor. Onların kağıtlarıyla emeklerimizi de satmış oluyoruz.” 

Erzurum’a Milli Görüş Belediyeciliği

“Genel sorunlar belki yereli de etkiliyor. Benim gözlemlediğim durumlar Erzurum’da da hizmetlerin geçmiş dönemlere göre daha çok aksadığını görüyorum. Çünkü hem belediyelerimizin borçlu bir durumda olması belki de personellerin maaşlarını bile gecikmeli olarak ödeyebilecek duruma gelmeleri, belki çalışmalarda iş makinelerinin ve araçların akaryakıtlarının bile konulamayacak hale geldiği bir düzendeyiz. Yerel yönetimlerde ben Mehmet Sekmen Bey’in kentsel dönüşüm ve bazı konularla alakalı çalışmalarını başarılı bulduğum bir belediye başkanıdır. Ancak bundan sonraki süreçte şehrimizin artık çok daha yeni bir nefes alabileceği ileriye adım atabileceğimiz, rutinin dışına çıkabileceğimiz bir Milli Görüş belediyeciliğine ihtiyacımız var. Gerek Erzurum merkez ilçelerimiz gerekse taşradaki 17 ilçemizle birlikte Erzurum’a Milli Görüş Belediyeciliği yeniden getireceğiz. Belediyecilik dediğimiz şey elbette ki şehrin temizliği, yeraltı sistemlerinin düzenlenmesi ve insanların refah içerisinde yaşayabileceği bir ortamın oluşturulmasıdır. Ancak ilçelerimizde çok rutine binmiş bir yaşam var. Saadet Partisi, Milli Görüş Belediyeciliği Türkiye’de belediyeciliğin öncüsü olmuş bir belediyeciliktir. Dolayısıyla biz Milli Görüş Belediyeciliği ile Erzurum’u yeniden buluşturmanın gayreti içerisinde olacağız. Erzurum’daki insanlarımıza gönül belediyeciliğini bir daha yaşatacağımızı düşünüyorum. Saadet Partisi olarak da bizler inşallah 20 ilçemizde ve büyükşehir belediyesi olmak üzere inşallah halkımıza hizmet edebilecek en güçlü adaylarla seçime gireceğiz. Bunda inşallah şüphemiz yok. Ben inanıyorum ki inşallah bundan sonraki süreçte de Saadet Partisi, Erzurum’da da Türkiye’de de hem hizmet konusunda, hem de inşallah yerel seçimlerden sonra yapılacak genel seçimle de iktidara gelerek bu milletin dertlerini yerinde çözebilecek bir iktidarı getirmiş olacağız.” 

Erzurum’da Göçü Nasıl Durduracağımıza Odaklanacağız

“Bir ilçelerimizde göçü nasıl durdurabileceğimiz üzerine odaklanacağız. Tabii bu sadece belediye eksenli değil. Göçü nasıl durdurabileceğimiz noktasında ciddi bir çalışma yapmamız gerekiyor. Elbette ki sokaklarımızın, caddelerimizin temizliği önemli ancak bunların dışında şehrimizde göç vermeyi durdurma adına belediyeciliğin üzerine koyabileceğimiz istihdama yönelik neler yapılabilir? Bizler belediyecilik anlayışı olarak, Türkiye genelinde Erzurumlu çok önemli iş insanlarımız var. Erzurumlu iş insanlarımıza Erzurum’da yatırım yapmaları noktasında büyük çalışmalar yapacağız. Erzurumlu iş insanları ile istişareli bir şekilde onların burada yatırım yapabileceği alanları oluşturmak, gerekirse belediye olarak arazilerini, altyapılarını bizler karşılayarak Erzurum’da insanlarımıza istihdam sağlayabilecek yeni sahalar oluşturacağız. Belediyeler olarak Erzurumlu iş insanları ve şu anki merkezi hükümetle birlikte bunu yürütmeyi düşünüyoruz. Şu anda bakıyorsunuz iktidarın gerek milletvekilleri, gerek belediye başkanları iktidardaki yetkilileri zorlayarak şehirlerine bir şey yapmanın bir şeyleri taşımanın gayreti içerisindeler. Ama maalesef bu manada Erzurumlu milletvekillerimiz, ki AK Parti içerisinde etkili isimler bunlar. Bu anlamda Erzurum adına bir mücadele göstermiyorlar. Şehrimiz sadece beton yığını haline getirilmiş bir şehir haline dönüştü. Üretime yönelik hamlelerin yapılmadığı bir şehir haline dönüştürüldü. Biz 1994’te Refah Partili belediyelerle başladığımız, 94 Belediyeciliği Şehirde istihdamı da öncelik haline getirmiş ve hizmeti yerinde yapabileceğimiz bir hizmet anlayışına sahibiz. Bugün Türkiye’de belediyecilik adına bir hizmet anlayışı gelecekse bunun da Refahlı belediyelerle başladığını milletimiz biliyor. İnşallah bundan sonra da öyle olacak.” 

Saadet Partisi ve Gelecek Partisi Seçime Birlikte mi Girecek?

“Yerel seçimler de milletimiz inşallah Milli Görüş Belediyeciliğinin hizmetini alacak. Bildiğiniz üzere TBMM’ye Gelecek Partisi ile birlikte ortak bir grup kurarak girmiştik. Tahmin ediyoruz ki yerel seçimlerde de Gelecek Partisi ile beraber seçimlere katılacağız. İnşallah Erzurum’da büyük bir ivme yakalayarak ilerleyip yerel yönetimlerde Erzurum’a Milli Görüş Belediyeciliği hizmetini vereceğiz”