www.erzurumgunebakıs.com / Halil İbrahim Aktaş

Erzurum’un önemli markalarından olan Bayramoğlu Un Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi Emine Bayramoğlu Dursun, daima kaliteli ürün üretmeyi hedeflediklerini belirtti. Emine Bayramoğlu Dursun ürettikleri unun Brüksel’de düzenlenen uluslararası bir lezzet yarışmasında dünyanın en iyi şef ve sömeliyelerinin jüri olarak bulunduğu yarışmadan ödül alarak, markanın büyük bir üne kavuştuğunu söyledi. Emine Bayramoğlu Dursun fabrikada aylık 10 bin tona kadar üretim gerçekleştiğini aktardı.

Emine Bayramoğlu Dursun, “Şu anda bölgemizde 1. Sıradayız yem ve un üretiminde Doğu Anadolu’da. Türkiye’de de en büyük 15. Sıradayız bu gayet iyi bir sıradır. Fabrikamızda un ve yem üretimimiz var. Üretim miktarı sezon sezon değişmektedir. Bizim un ve yem üretimimiz dışında depolamamız var. Aziziye LİDAŞ’ta 60 bin ton kapasiteli bir depolamamız var. Hem depolama yapmaktayız hem de üretim yapmaktayız. Şu anda çiftçilerin hasadı başladı. Buğday alımlarımız başladı. Toprak Mahsulleri şu anda buğdaya 8300 TL veriyor. Biz de 8000 TL veriyoruz. TMO’nun da bizim de buğdayın kalitesine göre buğdaya verdiğimiz ücret değişiyor. Buğdayın protein oranı yüksekse daha yüksek ücret verilmekte, buğdayın protein oranı düşükse daha düşük ücret verilmektedir. Bir de devletin vermiş olduğu bir destek var. O bizden bağımsız bir destektir. Çiftçi hasat ettiği ürünü bize de verse TMO’ya da verse çiftçi ton başına 1000 TL destek almaktadır. 2 sene önce Irak’a ihracat gerçekleştirdik. Geçen yıl da Nahcivan’a ihracat gerçekleştirdik. Biliyorsunuz yem ihracatı yasak, un ihracatı gerçekleştirdik. Un ve yem üretimimizde 120 ila 140 civarında istihdam, aylık 10 bin tona kadar da üretim gerçekleştiriyoruz. 2 yıl önce de Bayramoğlu Un ve Yem, Brüksel’de yapılan çok önemli bir yarışmada ürettiğimiz un lezzet ödülü aldı. Bu bizim için büyük bir adım oldu. Bu ödül ile market satışında büyük bir ilerleme kaydettik. Biz unumuzun kalitesine güveniyorduk, ancak aldığımız bu ödülle bir kere daha tescillenmiş oldu. Her bölgenin buğdayının, arpasının kalitesi farklı oluyor. İç Anadolu Bölgesi’nde yetişen buğday çok kaliteli oluyor. Erzurum’da da Pasinler Ovası’nda yetişen buğday çok kaliteli, çok yüksek protein oranına sahip oluyor. Biz sadece burayla kalmıyoruz. Bütün bölgeden ürün alıp paçal yapıyoruz. Paçal kaliteyi daha da artırıyor. Her bölgeden alınan buğdayın birleştirilmesine “paçal” deniyor. Mesela ithal buğday da alıyoruz. Rusya’nın buğdayı da çok farklı. Biz bütün buğdaylardan almaya çalışıyoruz. Doğu Anadolu Bölgesi’nin de çok iyi bir buğdayı var. Özellikle Pasinler Ovası’nın buğdayı ithal edilen buğdaya çok benziyor. Aslında Türkiye’de üretilen buğday ülkemize yeter, ancak Türkiye un ihracatında Dünya’da 1. Sırada yer alıyor. Türkiye, Dünya’da un ihracatında 1. sırada, makarna ihracatında da 2. Sıraya sahip. Böyle olunca da tabii ki içerideki buğday yetmiyor.”