Dilek BAYRAK

Basın mensuplarının yanı sıra akademisyenlerin de katıldığı toplantıda özellikle gazetelerin kaderini belirleyecek konular tartışıldı. Günümüz dünyasında neredeyse her sektörün dijital mecralarda yer alması söz konusu. Sektörlerin buna entegre biçimde dönüşmesinin baskı gazeteler özelinde nasıl hayata geçirileceği de konuşuldu.

KURUM TEK BAŞINA GAZETELERİN YAYIM HAYATINA SON VEREMEZ

Gerçekleşen toplantıda Basın İlan Kurumu´nun yetkilerine de değinildi. Kurum hakkında yaygın olan, gerçeği yansıtmayan söylemlerin dile getirildiğine dikkat çeken Genel Müdür Karaca, Basın ilan kurumunun herhangi bir gazeteyi kapatma yetkisine sahip olmadığının altını çizdi. Kurumun gazetelere kesin bir müdahale etmesinin söz konusu olmadığını belirten Karaca, ?Basın İlan Kurumu ihdas edilirken ülkemizde bilhassa yerel basının güçlendirilmesi, destek sağlanması başından itibaren düşünülmüş. Bu günümüze kadar devam ediyor. Sorunsuz mu? Elbette ki sorunlar var. Ama her şeye rağmen başarılı bir şekilde devam ettiğini söyleyebiliriz.  Bilhassa 15 Temmuz hadisesi sebebi ile idari tedbir olarak gazetelerimiz ile ilgili emniyet birimleri gibi kurumlar bizden malumat soruyorlar. Fakat bizim bir güvenlik soruşturması yapmak gibi bir imkanımız yok. Nihayetinde bir gazetenin yayım hayatına devam edip etmeyeceği kesinlikle kurumla alakası olan bir konu değil.  Biz sadece yayımı kısa süreli tedbir olarak durdurabiliyoruz. O da belli başlı denetimsel sorunlar olursa. Zaten belli bir süre geçince gazete bu durumu düzeltip yayım hayatına devam ediyor genellikle.? dedi.

GAZETELER DİJİTALLEŞTİRİLİRSE NE OLACAK?

Baskı gazetelerin dijitalleşmesi noktasında istişarede bulunan Karaca, ?Benim dijitalleşecek miyiz sorularına açıklık getirmem gerekiyor. Basın İlan Kurumu´nun  tek başına bu konularda karar verme hakkı yok. Çünkü ilanların hangi mecrada yayınlanacağı konusu siyasi iradenin meselesidir. Biz sadece bize sorulursa tecrübemiz ışığında yorum yapabiliriz. Bizim esasen yapmaya çalıştığımız bu işin sorumluluğunu duyarak yazılı basınımızın bu konuda  nasıl tedbirler alması gibi konuların üzerinde durmak suretiyle bir kader birliği yapmak. Biz istesek de bu geldi gelecek zaten. Hizmet sektöründe dahi dijitalleşme var. Musluk ustalığından evden eve nakle kadar bütün firmalarda var bu. Bu kadar aşikar iken yok saymak gerçekçi olmaz. O zaman ne yapmamız lazım? Biz bu işin ne kadar zor olduğunun da farkındayız. O yüzden diyoruz ki gazetelerimizi dijitalleştireceksek gazetelerimizin bu kazanılmış haklarını korumak zorundayız. Eğer devlet böyle bir karar verirse biz de diyoruz ki öncelikle bu ilanların resmi sitelere verilip yayınlanması lazım. Dolayısıyla gazetecilik internet mecrasında devam edecekse aynı şekilde desteklenmesi ve himaye edilmesi gerekiyor. Göreve geldiğimiz günden beri aynısını söylüyoruz ve söyleyeceğiz. Sizlerin internet sitesi açması bu konuda önemli bir adım. Bununla da yeterli kalmayalım. Gazetelerinize gösterdiğiniz özeni internet sitenize de vermeniz gerekiyor. İleri de o mecraya da kriterler getirilecek. Devlet karar verir vermez kendimizi hazırlamış olalım.?

MEDYA SEKTÖRÜNE NİTELİKLİ ÇALIŞAN ŞART

Toplantının esas başlıklarından eğitim konusunda da bilgi veren Karaca, Erzurum´da bölge illerden de katılımın olacağı bir program tasarladıklarını söyledi. Program kapsamında eğitilecek öğrenciler dijitalleşen medya sektörüne uyum sağlayabilecek çalışanlar olarak yetiştirilecek. Sektöre nitelikli eleman kazandırmak istediklerini belirten Karaca, ?Bu zamana kadar ne yaptık ne yapacağız ondan söz etmek istiyorum. Bir defa eğitim bu işin olmazsa olmazlarından. Erzurum gazetelerimizde çalışan arkadaşlarımıza bu işlerin dijital ortamda nasıl yapıldığını temellendirmek adına bir katkımız olsun istiyoruz. Bizim geliştirdiğimiz yeni nesil gazetecilik eğitimi ve istihdamı programımız var. Biz bu programı önce eğitim olarak başlatmak istedik. Başlatırken de tamamen gazetelerimizin dijitale dönüşürken ihtiyaç duydukları elemanları yetiştirmeye yönelik. Müfredatı oluştururken de bu arkadaşlarımızla istişare ettik. Erzurum özelinde bölge için de öyle bir şey düşünüyoruz. İletişim fakültesi kayıtsız şartsız iş ortağımız olacak. Duruma göre 20-25 kişilik sınıflar oluşturuyoruz. Bir iki ay içerisinde de öğrencilerimiz belli aşamalardan geçiriliyor ve eğitime başlanıyor. Hocalarımız da bizzat medya kuruluşlarında bu işi yapanlar. Amacımız öğrencilerimizin acemilik dönemi yaşamadan istihdam edilmesi. Bir yılın sonunda da 1000 kişiye ulaşabilirsek hedefimize ulaşmış sayacağız.? ifadesinde bulundu.