www.gunebakiserzurum.com / Halil İbrahim AKTAŞ 

Günümüzde boşanma sebepleri çok fazlalaştı. Çok basit sebeplerden dolayı bile olsa eşler hemen boşanmaya yöneliyorlar. Tabi basit sebeplerden önce bazı önemli sebeplerde vardır. Ekonomik durumlar, birbirlerini tanımama, tahammül edememe gibi unsurlar öne çıkan unsurlardır. Bunların içinde en önemlisi ise zannımca ekonomik unsur olabilir. 

Günümüzün büyük sorunlarından birisi de usulsüz artan nafakalar. 

Nafaka hakkında bilgiler veren eski Erzurum Baro Başkanı Naci Turan, uzun süreli nafakaların eşleri rahatsız ettiğini ifade etti. Nafaka verilirken yapılan araştırmanın yetersiz olduğu düşüncelerini dile getiren Turan, eşlerin evlenmeden önce birbirlerini daha iyi tanımaları gerektiğini söyledi. 

Turan, “Nafakalar sosyal ve ekonomik duruma göre belirleniyor. Belirlenen nafakaların uzun süre olması eşleri rahatsız ediyor. Yani örneğin kadın nafaka alıyor, nikâh yapmadan gayri resmi bir şekilde bir başkasıyla yaşamasına rağmen eski eşinden yıllarca nafaka alabiliyor ki bu büyük bir problemdir. Ancak nafaka tabi bütün hukukta geçerli yerini koruyor dolayısıyla tüm dünyada olduğu gibi tüm Türkiye’de de nafaka var ve devam edecek. Fakat nafaka kararları hakkaniyet ölçüsünde takdir edilmesi iyi olur. Her zaman oluyor mu? Hayır, çok düşük veya çok yüksek nafaka kararları verilebiliyor. Bu da tarafları mağdur durumda bırakabiliyor. Bir boşanma davası, nafaka davası açıldığında tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılıyor. Şu şekilde bir araştırmadan söz ediyorum; mahkeme kolluk kuvvetine bir yazı yazıyor. Kolluk kuvveti de şahısla görüşme yapıyor ve beyanlarını zapta geçiriyor. İş durumunu, çalışma durumunu gözden geçiriyor adı altında kişinin beyanına göre bir tutanak tutuluyor. Ancak ben buna katılmıyorum. Daha etkili bir araştırma yapılabilir. Şahsın üzerine kayıtlı mal varlığı var mı yok mu, kaçak olarak çalışma durumu var mı yok mu, herhangi bir kira geliri var mı yok mu gibi soruların detaylıca araştırılıp gözden geçirildikten sonra kayıt alınmalıdır. Bunların dışında sevgisiz bir ailede sıkıntılar tabi çıkabilir. Eşlerin karşılıklı olarak ailelerini sevmemeleri durumu mahkemelerde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Eşler konuşmuyorlar, birbirleriyle sohbet etmiyorlar, eşler kesinlikle konuşarak problemlerini halledebilirler. Yani şöyle bir çizgi üzerinde yürünmeli; ‘Ben kendi mutluluğum için değil eşimin mutluluğu için davranış göstermeliyim.’ Bu durum karşılıklı olarak gerçekleşmeli ve eşler evlenmeden önce birbirlerini daha iyi tanımalılar.”