ÇALIŞANLAR ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜ

Ülkemizdeki Gelir Vergisi uygulamalarında ücretli çalışanlar üzerinde ağır bir vergi yükü bulunuyor.

Tarih: 26.12.2023 11:04
ÇALIŞANLAR ÜZERİNDEKİ VERGİ YÜKÜ

www.erzurumgunebakis.com / İhsan KUMRU

Gelir vergisi ödeyenlerin çoğunluğunu ücretliler oluştuğunu ifade eden Koop-İş Sendikası Erzurum Şube Başkanı Tarık Toğrul, gelir ve kazanç üzerinden alınan verginin yaklaşık üçte ikisi ücretliler tarafından ödendiğini söyledi.

Toğrul,” Ülkemizdeki Gelir Vergisi uygulamalarında ücretli çalışanlar üzerinde ağır bir vergi yükü bulunmaktadır. Bu durum işçiler tarafından sıklıkla şikâyet konusu yapılmakta ve haklı tepkilere neden olmaktadır. Anayasamızda da herkesin mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü olduğu ifadesi yer almaktadır. Ülkemizde gelir vergisi ödeyenlerin çoğunluğunu ücretliler oluşturmaktadır. Gelir ve kazanç üzerinden alınan verginin yaklaşık üçte ikisi ücretliler tarafından ödenmektedir. Ücretler üzerinden ödenen vergiler haricinde vergisi ödenmiş ücreti harcarken de tekrar ödenen dolaylı vergiler çalışanların vergi yükünü daha da artırmaktadır. Ülkemizde 199-2023 yılları arasında brüt asgari ücret yaklaşık 143 kat artmışken, gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 35 kat arttırılmıştır. Asgari ücrete göre bu rakam çok geride kalmış olup, bu durum çalışanlar üzerinde çok ağır vergi yüküne sebep olmuştur. Hatta 1999 yılında vergi tarifesinin ilk dilimi brüt asgari ücretin yaklaşık 21 katı iken bu oran yıllar içinde 5 katına kadar düşmüş ve çalışanın üzerindeki vergi yükü artarak devam etmiştir. Çalışanlar asgari ücretin 2 katı maaş almasına rağmen ikinci dilim vergiye düşmezken geldiğimiz durumda Asgari Ücret dahi ikinci dilim vergi dilimine takılmakta, asgari ücret üstünde çalışanların vergi yükü ise yüzde 27 dilime kadar çıkmaktadır. Anayasamızın sosyal Devlet ilkesi gereği vergi tarifesinin ilk dilimi en az açlık sınırının veya brüt asgari ücretin 12 katı olmalıdır. Daha önceden asgari ücret üzerinden çalışan ikinci vergi dilimine girmezken,2021 yılı itibariyle tüm asgari ücretliler ikinci dilim vergi dilimine girmeye başlamıştır. Bunun yanında ücretlerdeki sosyal yardımlar da vergi matrahına tabi tutulmaması da çalışanların vergi yükünü hafifletecektir. Ödeme gücüne göre vergi alınmasının bir temel amacı da, insan onuruna yaraşır bir yaşama düzeyini sağlayacak yeterlilikte bir gelirin vergi dışı bırakılmasıdır.  İşçiler üzerindeki vergi baskısı, özel indirim tutarının kalkması, ardından ücretliler lehine olan ayırım ilkesinden vazgeçilerek vergi tarifesinin teke indirilmesi ve çalışanların üçüncü dilimdeki gelir vergisi tarifesine uygulanan vergi oranının yükseltilmesi gibi nedenlerle artmıştır. 2006 yılı öncesi ücretlilerin ilk vergi oranı yüzde 15, ücret dışı gelirlerin oranı yüzde 20’den başlarken, ücretliler lehine olan “ayırım ilkesi” düzenlemesi ortadan kaldırılmış, ücret ile ücret dışı gelir sahipleri yüzde 15 oranında eşitlenmiştir. Yani vergi oranı ücretliler dışında olanlar için 5 puan iyileştirilmiştir. Ayrıca yüzde 25 oranı yüzde 27 olarak düzenlenerek, ücretliler daha fazla gelir vergisi ödemek durumunda kalmıştır.”

Türkiye'de vergi alanında  bir reform yapılsın 

“Öte yandan, gelir vergisi dilimi dilimlerinde özellikle ilk ve ikinci dilimde çok küçük matrah artışı yapılmıştır. Vergi kesintileri nedeniyle işçinin Ocak ayında eline geçen net ücreti, ilerleyen aylarda giderek düşmektedir.  Vergi yapısındaki bu çarpıklık nedeniyle, bağıtlanan toplu iş sözleşmesiyle belirlenen ücret zammı anlamını yitirmekte ve ücret artışının çoğu ilerleyen aylarda vergi artışına gitmektedir. Bu uygulamanın kabul edilebilir yanı kalmamıştır. Adalet duygusunu zedelemektedir. Bunun sürdürülmesi iş barışını ve giderek sosyal barışı daha fazla bozacaktır. Vergi yükünün arttığı ayların eğitim öğretimin ve kış ayının başladığı döneme de denk gelmesi çalışanları daha da fazla etkilemektedir.  Türkiye'de vergi alanında gerçek anlamda yapılacak bir reform, ancak ücretliler aleyhine var olan çarpık yapının değiştirilmesiyle mümkün olacaktır.  Öncelikle emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerekmektedir. 2024 Yılında gelir vergisi uygulamalarında düzenleme yapılması, ücretlerin brüt asgari ücrete denk gelen tutarının vergi matrahına dahil edilmemesi, vergi dilimlerinin ilki en az brüt asgari ücretin 12 katı olması,  ücret harici sosyal yardım ödemeleri vergi dışı bırakılması gibi düzenlemeler yapılarak ücretli çalışanlara karşı yukarıda değindiğimiz vergi mağduriyeti ortadan kaldırılmalıdır. TÜRK-İŞ Konfederasyonumuz Hazine ve Maliye Bakanlığına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve TBMM’de grubu olan siyası parti grup Başkan vekilliklerine Vergi sorunu ve çözüm önerilerini kapsayan detaylı bir yazı göndermiş, Konfederasyonumuz ve Sendikamız ücretler üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi için her platformda çalışmalarını sürdürmektedir. “