www.erzurumgunebakis.com / Muhammet YILMAZ 

Erzurum tarihini kendine kutup olarak belirlemiş, Erzurumlu Araştırmacı Yazar Abdurrahman Zeynal, Çifte Minareli Medrese hakkında çoğu Erzurumlunun bilmediği bir konu hakkında bilgiler verdi. 

Anadolu Selçukluları’nın döneminde yapıldığı bilinen Çifte Minareli Medrese, ilk yapıldığı zaman ortasında bir havuz vardı. Ancak bu havuz günümüze kadar neden gelmedi. Araştırmacı Yazar Abdurrahman Zeynal bu konu hakkında geniş bilgilere yer veren açıklamalarda bulundu. 

Çifte Minareli Medrese’nin inşa edildiği asırda medreselerde hem fen bilimleri hem de dini bilimlerinin okutulduğunu söyleyen Abdurrahman Zeynal, “Dolayısıyla Erzurum’da bulunan Çifte Minareli Medrese’de tıp ve astronomi okuyan öğrencilerde vardı” şeklinde konuştu. 

Bu durumun yaklaşık 70-80 yıl boyunca devam ettiğini belirten Zeynal, havuz konusunun kökeni de buradan kaynaklandığını ve geceleri yıldızların ve ayın ışığı bu havuza yansıyor ve öğrencilere de bu sayede astronomi dersi verildiğini söyledi. 

Zeynal açıklamalarının devamın havuzun neden günümüze kadar ulaşmadığını anlattı.

“1370’lerden sonra Erzurum’da Akkoyunlu ve Karakoyunlu devletlerinin savaşından sonra Erzurum’da tabiri caizse insan kalmamıştı. Ondan sonra gelişen zaman içerisinde 1600’lerde medrese yeniden öğrenime açıldı, öğrenciler ve hocalar geliyordu. Ancak, bu kez Selçuklular ve İlhanlılar döneminde ki cazibesini kaybediyor ama astronomi dersleri verilmeye de devam ediliyordu. 1635 yılında 4. Murat Erzurum’a Revan seferi için geliyor. Erzurum’da Balyemez toplarını döktürme kararı veriyor. Balyemez toplarını döktürmek için en uygun yapı olarak da Çifte Minareli Medrese’yi seçiyor. Daha sonra Çifte Minareli Medrese tophane olarak kayda geçiliyor. Bu karardan sonra da medrese de eğitim ve öğretim yapılmıyor. Dolayısıyla tophane yapılırken de orijinal olan havuz kayboluyor. O günden sonra bu havuz konusu bir daha günümüze kadar gelmemiş oluyor. Sonuç olarak bu havuz medresenin yapımında var ama gelişen olaylardan sonra havuz ortadan kalkıyor ve günümüze kadar varlık göstermiyor.”