www.erzurumgunebakis.com/ İhsan KUMRU

Uzun ve zorlu bir eğitim öğretim döneminin ardından tatil sevinci ve bu dönemin nasıl geçtiği hakkında bilgi veren karne heyecanı tüm çocukları sardı şu günlerde…. Ancak yarıyıl tatilinin habercisi, karnelerin alınması bazı ailelerde sevinç ve coşku yaratırken, bazı ailelerde ise üzüntü ve mutsuzluğa sebep oluyor. 

Kimi çocuk karnesini neşeli, mutlu, heyecanlı, coşkulu, sevinçli karşılarken kimi çocuk ise üzgün, hayal kırıklığına uğramış, korkulu, kaygılı, öfkeli, çaresiz hissedebiliyor.

Okullarda alınan karnelerin sadece çocukların notları olmadığını ebeveynlerinin de karne notu olduğunu ifade eden Öğrenci Koçu Ayşenur Solak Badıllı,  karnedeki notların kötü olmasının sebeplerinde çocukların eksik yönlerini ebeveynlerin bulamadıklarını, çocuklarıyla işbirliği yapamadıklarını ve ebeveynlerin bu sorunlar da kendilerine nerede, nasıl hatalar yaptıklarını sorgulamaları gerektiğini söyledi.

Solak Badıllı, ”Çok hassas bir konu bunda da farkındalığımızın arttığı aslında eski günlerdeki zorluklar yaşanmıyor. Şu an çocuklarımızın daha bilinçli bir ortamda olması, ailelerin bu konuda daha hassas olması işlerini de kolaylaştırıyor. Fakat beklenilmeyen sonuçlar olduğunda, beklenilmeyen notlar görüldüğünde karne de bu çocuğun ya da ebeveyninin başarısızlığı olarak algılanmamalı öncelikle. Çünkü karneler çocukların okulda ki başarısının bir somut sembolü olarak görülüyor.  Sadece çocuğun rakamsal değerlerinin sonuçlarına bakarak değerlendirilmesi de çok büyük bir yanlış. Çünkü anne babaların beklentilerini karşılama kaygısının içine giren çocuk zaman zaman dersten uzaklaşıyor, tepki olarak ders çalışmıyor. Mesela ya da çözüm bulamıyor. Nasıl çalışacağını bilemiyor? Kendinden uzaklaşıyor. Kendini değersiz hissediyor. Hatta yetersiz kaldıklarından dolayı da depresyon, kaygı bozukluklarıyla da karşılaşabiliyor çocuklar. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklara karşı sergilediği tutumlar çocukların başarısını etkileyen en önemli süreçtir. Ruhsal başarısını artırır ve benlik algısını devam ettirir. Bu konuda ebeveynlerin çocukların benlik algısını artırmaları lazım ve bu konuyu çok önemsemeleri gerekiyor.  Zaten alınan karne hem çocuğun hem de ailesinin başarısının karnesidir. Bizlerinde çocuğumuzun başarısındaki etkimizdir. Bu karnedeki alınan not kötüyse bizim demek ki çocuğumuzun eksik yönlerini bulamadığımızı ve bu konuda çocuğumuzla işbirliği yapamadığımızı gösteriyor.  Burada da dönüp bir kendimize bu yıl biz nasıl, ne yaptık da bu sonuçlar böyle geldi diyerek kendimize sormamız gerekiyor. Neler yapılmamalı; çocuğu endişeye sevk edecek sözler, tehditler, kısıtlamalar, engellemeler yapılmamalıdır. Çocuğun bireysel kişiliğine saygı duyulmalı. Aldığı notun onu okul performansını ilgilendirdiğini aklımızın bir kenarında tutmamız gerekmektedir.  Yani aşırı ceza verilmesi yüzünden çocuğun suçlanmış hissederek, duygusal, sosyal sorunları yaşamasına sebep olabilir. Eğitimi çocuklarımıza ceza yoluyla kazandırmamız mümkün değil.”

ÇOÇUKLAR DA KAYGI YÜZÜNDEN KENDİLERİNİ DEĞERSİZ HİSSİ OLUŞMASIDAN KAYNAKLI TOPARLANMALARI ZOR OLUYOR