"Dijital Dünyada Değerleriyle Aile Olmak" temasıyla düzenlenen konferansta, İl Müftüsü Şahin Yıldırım ve  Ömer Nasuhi Bilmen Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Doç. Dr. Zeki Koçak konuşma yaptı.

Sinan AYDIN

Erzurum İl Müftülüğü tarafından aile bağlarını güçlendirmek, evlilik sürecinin huzurla devamını sağlamak, dijital çağda evliliği sanallığa kurban etmemek, bilinçli aile ve bilinçli toplumun yetişmesine katkı sağlamak amacıyla "Dijital Dünyada Değerleriyle Aile Olmak" temasıyla konferans düzenlendi. Programın açılışında konuşan Erzurum İl Müftüsü Şahin Yıldırım, "Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, bütün hayatımızı ellerimizde tuttuğumuz küçücük telefonlara sığdırmış vaziyetteyiz. Maalesef evlerimiz büyüdükçe ailelerimiz küçülüyor. Bu dijitalleşmenin getirdiği dezenformasyon ailelerin değerlerinden uzaklaşıp sanal alemde kolayca kaybolmasına sebep oluyor. İşte bu noktada İslam’ın öğretilerinden yola çıkarak değerlerimizi nasıl yöneteceğimizi iyi analiz etmeliyiz." dedi. 

"EVLENME OKULU VE MEDENİYET TASAVVURU"

Erzurum İl Müftülüğü konferans salonunda gerçekleştirilen konferansa, Ömer Nasuhi Bilmen Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Doç. Dr. Zeki Koçak konuşmacı olarak katıldı. Konferansta "Dijital Dünyada Değerleriyle Aile Olmak" konulu konuşma yapan Doç. Dr. Zeki Koçak, ana hatlarıyla dijital dünyanın geçmişten günümüze tarihi sürecini aktararak şunları söyledi:  “Geleceğin dünyasını doğru okumamız gerekir. Çocuklarımızı sadece kendi çağımıza göre değil, onların yaşayacağı çağa göre eğitmeli ve dijital dünyaya göre değerler eğitimiyle mücehhez kılmalıyız. Evlilik hayatında karakterlerin ve yaratılışların farklılığı üstünlüğü değil, vazifelerin ve mesuliyetlerin farklılığını gösterir. Ailede üç temel esas vardır. Bunlar, Rum Suresinde buyurulduğu üzere; sekine, sevgi ve rahmettir. Sekinesiz, meveddetsiz ve rahmetsiz bir aile düşünülemez. Aile toplumun temel taşı ve milletin asli kalesidir. Aile bağları kuvvetli olan gençler milletlerin teminatıdır. Onun için dîn-ü devlet mülkü millet mefkûresine bağlı gençlerin yetişmesi için aile yapımızı güçlendirmek durumundayız. Evlenecek namzetlere 3-4 aylık Evlilik Okulu adı altında eğitim verilmelidir. Bu eğitim; beslenme, sağlık, sosyoloji, psikoloji, çocuk yetiştirme, hukuk, ahlak ve günün gerektirdiği şartlar bağlamında olmalıdır. Günümüz dünyasında gençlere tecrübe aktarımı nispeten imkânsız olduğundan tarafeyni evliliğin mesuliyetine eğitimle hazırlamamız artık bir zarurettir.

"UYANIKKEN RÜYA GÖRMEYİ ÖNERMEKTEDİR"

Rönesans’la birlikte insanlara sunulan denkleştirme ve eşitleme çabaları ciddi problemleri doğurmuştur. İnsan hukuk önünde eşit olmalıdır. Ancak can bir olsa da bu kadar canlının farklı olması ve insanların birbirine benzememesi, insanları haklar dışında birbirine eşitleme çabasının yanlışlığını ortaya koymuş ve sanal âlemde hayal kurmaya meylettirdiğinden doyumsuzluğu doğurmuştur. Yeni gündeme gelen metaverse ise bir adım daha öteye geçerek uyanıkken rüya görmeyi önermektedir. İnsanlar ürettiklerine kendi medeniyet tasavvurlarını giydirirler. Bu bakımdan başka medeniyetlerin icatları ve sanatları alınırken kendi medeniyet tasavvurumuzla uyumunu her daim kontrol etmek durumundayız. Bizim medeniyetimizin ana tasavvuru; itikat, muamelat, ahlak ve son halde adalettir. Onun için evlilik temelde can ve gönül birliği olup sadece mal ve mekân birliği değildir. Evlilikten maksat; kendi medeniyet tasavvurumuz içerisinde birlikte geleceği inşa etmektir. Modern dünya Müslümanlara ekonomide kapitalizmi, sosyal alanda sekülerizmi, bireysel alanda hedonizmi, bilimsel alanda pozitivizmi, insanı Allah’ın yerine koymasında hümanizmi dayatmış ve insan, Allah’a kul olmanın dışında başka şeylerin esiri olma yoluna meyletmiştir. Bu durumdan kurtulmak için kendi benliğimize ve medeniyetimize dönüp ben insanım ve Müslümanım deyip gereğiyle amel etmeye çalışarak kendi hikâyemizi yazmalıyız.” Konferans, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Cemil İlbaş’ın, Ömer Nasuhi Bilmen Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Doç. Dr. Zeki Koçak’a çiçek takdimiyle sona erdi.