www.erzurumgunebakıs.com /Berivan Polat  

Özellikle mal sahiplerinin çalışanların haklarını savunmadıklarını dile getiren ve çalışanlara asgari ücret vermediğini dile getiren özel halk otobüs şoförlerinden Burkay Akçayır, yemekleri de dahil her ihtiyacın kendi ceplerinden çıktığını söyledi. 

En büyük sorunlardan birinin ise durakların birbirlerine  çok yakın olması olduğunu belirten Akçayır, yolcular konusunda  çok büyük problemler yaşadıklarını, yolcuların saygısızca davranışlar sergilediklerini söyledi. 

Burkay Akçayır,” Şoför olarak çok fazla sıkıntımız var. Şimdi burada bu sıkıntıları size sayarsak gerçekten sabaha kadar anlatırız. Öncelikle mola sıkıntısı var. Bu sorunu her şoför dile getirmeyebilir ancak bazı şoförler bu durumdan çok fazla yakınıyor. Mal sahipleri hiçbir hakkımızı savunmuyor. Örneğin 8 saat çalışan bir şoförün her geldiğinde 40 dakika dinlenmesi gerekiyor ama bizde böyle bir şey yoktur. Mal sahipleri, şoförlere asgari ücret vermiyorlar. İşin içinde ki en büyük hilekârlığı aslında mal sahipleri yapıyorlar. Bizi mesaili çalıştırıp mesai ücretini asla vermiyorlar. Yemeklerimizi kendi paramızla yiyoruz hem verdikleri para orta da hem de durum ortada. Resmî tatiller herkese tatil oluyor ama bize hiçbir şekilde tatil yok, hafta sonlarında bile bize izin verilmiyor. Bu duruma bir şey de yapamıyoruz, çünkü biz bu konuyu onlara açtığımız zaman mal sahipleri bizde kazanamıyoruz diyorlar. Benzin parası fazla olduğu için aldığımız paranın çoğu benzine gidiyor. Önemli yanlışlardan birisi de durakların birbirine çok yakın olması. Sürekli dur-kalk yapıyoruz. Bazı yolcularda durak olmayan yerlerde durmamızı istiyorlar durmadığımız zaman da hakaretlere maruz kalıyoruz. Biz çalışan olduğumuz için bir şey diyemiyoruz. Ancak bizimde bir sınır noktamız var tabi. Erzurum’da artık herkeste 65 yaş üstü kart var. Biz bu durumdan hoşnut değiliz. Gerçekten ihtiyacı olanlardan ziyade herkesin elinde ücretsiz kart var. Bu durumdan kurtulmak istiyoruz. Özellikle üzerine tapu olmayan insanlara ücretsiz kart verilmesi bizim için daha iyi olacağını düşünüyoruz. Bazen tanıdıklarımızı bile görüyoruz. Örneğin vatandaş 65 yaş üstü arabasının olduğunu biliyoruz ancak geliyor otobüse biniyor, ücretsiz kart kullanıyor ve burada bu konuyu dile getirdiğimiz zaman biz kötü oluyoruz. Onlarda benzin parası gibi şeyler söylüyorlar. Bu dert Türkiye’de ki her insanın başında olan büyük bir dert. Bizim bir sıkıntımızda yolcular. Yolcuların düzelmesi lazım. Biz nasıl saygı gösteriyorsak onlarında bize saygı göstermelerini istiyoruz. Biz sonuçta burada topluma bir hizmet veriyoruz. Biz yolculara herhangi bir uyarı da bulunduğumuz zaman bize insan muamelesi göstermiyorlar ve saygısızca cevaplar veriyorlar. Örneğin biz şoförler için seminerler veriliyor ama bu seminerlerin yolculara da verilmesi gerekiyor. Bir de durak harici inip binmek isteyen yolcularımız var. Anlayış bekliyoruz. Bu bir kuraldır durak dışı yolcu almak ve indirmek yasaktır. Yolcuların bunları anlaması gerekiyor.”    

SEKTÖRÜN EN BÜYÜK PROBLEMİNİN DENETİMSİZLİK

Sektörün en büyük probleminin denetimsizlik olduğunu belirten özel halk şoförleri, emekli vatandaşların bu sektörde çalışmalarını kendilerine bir engel olarak görüyorlar. 

Emeklilerin çift maaşla çalıştıklarını söyleyen özel halk otobüsü şoförleri, emekli çalışanların çift maaş almalarına isyan ediyorlar. 

“Bu sektörde maliye denetimi sıfır. Bir gün gelseler denetleseler çoğu şoförün ehliyetini alırlar. Çünkü yetersizler. Burada belgeleri tam olmayan, ehliyeti olmadan otobüs kullanan çok insan görüyoruz. Bu sadece otobüste değil de dolmuşlarda da var. Burada emekli vatandaşları çalıştırmasınlar. Bu bize engeldir. Adam iki yerden maaş alıyor. Üstelik yasak olmasına rağmen tek vardiya çalışan şoförler var. Yani şöyle; bir otobüsü 2 şoför vardiyalı kullanmalıdır. Kural böyledir. Ancak söylediğimiz gibi bazı şoförler tek vardiya çalışıyor, emekli maaşı alıyor ve 2 vardiya maaşı alıyor. Bu hak mı? Değil. Biz burada 7 bin TL’ye, 8 bin TL’ye çalışıyoruz. Bize asgari ücret veriyorlar gibi gösterip sonra anlaştığımız paradan arta kalanı geri alıyorlar, evimizi işte bu şekilde geçindirmeye çalışıyoruz. Gün boyu insanlarla uğraşıyoruz. Saygılı olan yolcuları bir kenara saygısız yolcularla uğraşıyoruz. Agresif olmamaya çalışıyoruz. Herhangi bir resmî tatilde iznimiz yok. Örneğin bir yakınımızın cenazesine bile gidemiyoruz. Sıkıntıların sadede yüzde birlik bir kısmı ama hepsini saymamıza imkân yok. Çünkü saysak bile kimsenin ilgileneceğini sanmıyorum. Bu konular ve daha niceleri için bir sürü şikâyet yolladık ama hiç birisine dönüş olmadı. Böyle yaşamaya ve çalışmaya devam ediyoruz.”