ERZURUM’DA 800’ÜN ÜZERİNDE TESCİLLİ TARİHİ ESER VAR

Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, “’20 yıl önce Erzurum’dan göç eden birisi şimdi Erzurum’a dönerse tanımayabilir.”

Tarih: 29.07.2023 14:50 Güncelleme: 29.07.2023 20:07
ERZURUM’DA 800’ÜN ÜZERİNDE TESCİLLİ TARİHİ ESER VAR

www.gunebakiserzurum.com / Muhammet YILMAZ  

Tarihi eserlerin restorasyon sürecinden bahseden Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, Erzurum’da 500-1000 yıllık binaların olduğunu ve bu binaların restorasyon sürelerinin uzun olma nedenleri hakkında konuştu. 

Almaz, “Tarihi eserleri restore etmek için o tarihi eserin tescilli olması gereklidir. Bunu da koruma kurulu yapıyor. Koruma Kurulu’nun önceden veya şimdi tarihi eseri tescil etmesi lazımdır. İkinci olarak mülkiyet durumuna bakmak lazım. Çoğu zaman bazı bazı tarihi eserlerin örneğin, konak, bir ev gibi eserlerin mülkiyetleri özel mülkiyet olabiliyor. Ne olursa olsun, o eserin veya binanın özelliği ne olursa olsun kamu binası olarak kullanılan binaların dışında çok fazla tescilli eser vardır. Hatta evlerin, konakların içinde yapısal olarak tescilli olan örneğin bir tandır, tavan, işlemeli bir dolap, gibi bir takım lokal tescillerde olabiliyor. Sonra buraların restorasyonu için röleve yapılıyor. Tümüyle o eserin bir nevi projesi çıkarılıyor. Röleve işleminde o tescilli eserin nasıl restore edeceğimizi, hangi malzemelerin kullanılacağını belirleyip bunu tekrar kurula sunuyoruz. Bu süreçte tamamlandıktan sonra finans kısmına geçiyoruz. Finans kısmında zaman zaman özeli, zaman zaman belediye ve benzeri kamu kuruluşları, zaman zaman da Kültür ve Turizm Bakanlığı eli ile bu restorasyonlar yapılıyor. Herkesin kabul etmesi gerekir ki Anadolu bir tarih müzesi adeta. Kültür Bakanlığı’nın hepsine yetişmesi mümkün değildir. Buna hiçbir bütçe yetişemez. Yani Erzurum’da 800’ün üzerinde tescilli tarihi eser var. Bunların yarısını yeniden restore etmek isteseniz ki mümkün, burada tarihi 500-1000 yıllık binalar var. Bu eserlerin sadece yarısını restore etmek isteseniz ve hepsine bir bütçe çıkarsanız, inanılmaz sayılara ulaşan bir bütçe gerekli oluyor ve bu da çok zordur. İşte bu yüzden de tahmin ettiğiniz gibi bu restorasyonlar biraz yavaş ilerliyor, doğal olarak. Yılda, her bir şehirde 2,3 veya 4 binayı restore edebiliyorsanız bu büyük sayılabilecek bir başarıdır. Bu da 10 yılda çok ciddi bir çalışma ortaya çıkmış anlamına gelir. 20-30 yılda büyük oranda çok ciddi bir değişim sağlanmış, Erzurum’da da bunu görebilirsiniz. Özellikle son 20 yılda hem tarihi binaların alanlarının açılması, çevre düzenlemelerinin sağlanması, hem eski binaların yavaş yavaş restore edilmesi anlamında önemli bir süreç başlatıldı. Şu anda 20 yıl öncesine göre şehir tanınmıyor. 20 yıldır Erzurum’u hiç görmemiş bir Erzurumlu şehrine geldiği zaman şehri tanıyamayabilir. Restore işlemi de o kadar hızlı asla sürmez. Buna bilimde müsaade etmez. Örneğin bir konak restore edilecek, o konağın her bir taşı, merdiveni, ahşabı kısacası her bir sanatsal ögeyi iğne ile kuyu kazar gibi teker teker işlemek zorundasınız. Bir konağın restorasyonu 3-5 yıl da sürebiliyor. Yapılan işler asla ihmal edilmiş veya yavaş yapılmış diye bir şey yoktur. Tam tersine kılı kırk yarmak, her ihtimali göz önüne almak ve orijinal haline ihanet etmeden yapılıyor, eğer bir yavaşlık varsa bu nedenlerden ötürüdür. Bu nedenlerde söylediğim gibi olması gereken nedenlerdir.”