www.gunebakiserzurum.com / Muhammet YILMAZ

Teknolojinin ilerlemesiyle arıcılık ekipmanlarının makine sistemine geçişiyle rahatladığını söyleyen esnaf Burak Bayır, Türkiye’nin arıcılık bakımından zengin bir ülke haline geldiğini ve Dünya’da ikinci sırada olduğunu söyledi.   

Bayır, ‘’Arıcılığın tarihçesi çok eskilere dayanır. Mısır’da çok eski kalıntılar bulunmuştur. Mezopotamya’da arıcılıkla ilgili çok ciddi kalıntılar bulunmuştur ve bu o dönemlerde bu işin oldukça yaygın olduğunu gösteren, arıcılık mesleğine gerçekten ışık tutabilecek kalıntılardır. Arıcılık mesleği, eskiden içi ovulmuş kütük tarzında kutularla arıların bakılmasıyla icra edilirdi. Ancak son yıllarda bu daha modernleşmeye başladı. Artık 2-3 katlı kovanlarda yapılabiliyor. Şu an da süzme makineleri ve arıcılık ekipmanları değişti. Eskiden olduğu gibi manuel değil günümüzde her şey otomatik olarak makine yardımıyla yapılıyor. Türkiye zaten arıcılık bakımından çok zengin bir ülkedir. Dünya’da ikinci sıradadır. Ancak arı sütü, propolis, polen, arı zehri gibi ikincil arı ürünleri bakımından yetersiz kalabiliyor, bunun nedeni de Türkiye’de üretimlerinin az olmasıdır. Arıların bal vermesi mevsime ve flor yapısına göre değişmektedir. Ancak geçen sene özelinde konuşacak olursak 1 arı kovanından yaklaşık 27 kilograma yakın bal çıkıyordu. Bu sene de mevsim normalleri bakımından geçen seneyle aynı oranda çıkabileceğini tahmin ediyoruz. Şu an da büyük arıcılar genelde gezginci arıcı olarak hizmet vermektedir. Kışın genelde Hatay, Antalya ve Sakarya bölgelerine giderler. Burada arılarını yatıranlar da genelde ‘kek’ adı verilen baldan yapılan bir yemle arılarını besler. Kışın yatan arılar, örneğin Erzurum gibi soğuk olan yerlerde, salkıma girerler. Bir araya toplanıp yumak haline gelirler ve orada kendisini korur. Aşağı yukarı eksi 40 dereceye kadar da dayanabilirler. Bal fiyatlarına gelecek olursak Karakovan Balları toptan satışta 290 TL’den satılıyor ancak kilosu 300 TL’dir. Normal organik ballar ise toptan fiyatı 210 TL ancak kilosu 250 TL’den satılıyor.’’