TALHA KOCA
40 yıllık zanaatkar Oltu Taşı Ustası Macit Keleş Oltu Taşının dönüşüm yolculuğunu anlattı.

İlin simgesi haline gelen değerli taş, zahmetli ve uzun zaman süren işlemeler sonucunda başta tespih olmak üzere çeşitli takı ve aksesuarlara dönüştürülüyor. Yarı değerli olarak sayılan ve ağaç kömüründen doğan Oltu Taşı diğer taşlara nazaran madenlerden değil de dağların yamaçlarındaki toprakların altından çıkarılır. Bunun yanı sıra antik yapısından ötürü Oltu Taşı ağacı kanı olarak da bilinmektedir. Yerin oldukça derin noktalarından bulunan Oltu Taşı genellikle 5 santimetre kalınlığında ve 1 metre uzunluğunda siyah renkli kaya parçaları olarak çıkarılıyor. Özel aletler kullanılarak çıkarılan bu taşlar yapısı bakımından çok narin olduğu için hassas davranılmaktadır.

Babadan Oğula Miras Kalan Bir Meslek

Üretmiş olduğu tespihlere işleme yaptığını belirten Macit Keleş, bu işin babadan oğula geçen bir meslek haline geldiğini söyledi. Oltu Taşı tespih ve aksesuarların satıldığı yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan Taşhan Çarşısı’nda ve Kavaflar Çarşısında dükkanları ve imalathaneleri bulunan Macit Keleş çocukluktan beri yanında yetiştirmiş olduğu 27 yaşındaki oğlu Ahmet Keleş ile 20 yıldır birlikte olmak üzere toplamda 40 yılı aşkın süredir bu işi yapmaktadır.

Oltu Taşı 10 Bin Liraya Kadar Alıcısını Buluyor

Sanatkar ustaların ellerinde dönüşecek ürüne göre parçalanan ve tornadan geçirilen Oltu Taşı genellikle tespih olmak üzere yüzük, kolye ve anahtarlık gibi çeşitli birçok aksesuara dönüştürülüyor. En fazla tespihlerin talep gördüğünü ifade eden Keleş, bu ürünlerin 150 liradan başlayıp, işlemelerinde altın ve gümüş kullanılarak büyük ustalıklar sonucu üretilen ürünlerin 10 bin liraya kadar alıcı bulduğunu dile getirdi.