Nesrin Çetinkaya

Eğitim Bir-Sen 2 No´lu Şube Başkanı Mustafa Karataş, Erzurum´da eğitim-öğretimde yaşanan sorunlar üzerine GÜNEBAKIŞ´A özel değerlendirmelerini paylaştı. Konuya ilişkin tespitlerini sıralayan Karataş, çözüm önerileri hususunda ise önemli açıklamalarda bulundu.

Erzurum´da yaklaşık Bin 500´e yakın öğretmen açığının olduğunu dile getiren Eğitim Bir-Sen 2 No´lu Şube Başkanı Mustafa Karataş, sorunun ücretli öğretmenler yolu ile giderilmeye çalışıldığını belirtti. Öğretmenlerin lojman, ücret ve Doğu´da çalışmış olmalarından kaynaklanan sorunlarının giderilmesi noktasında gerekli adımların atılması gerektiğini kayda geçen Karataş, bu bağlamda pozitif ayrımcılığın uygulanması gerektiğine dikkat çekti. Başta öğretmenler olmak üzere MEB çalışanlarının hala daha bazı ilçelerde barınma sıkıntısı çektiğine değinen Karataş, özellikle taşra merkezlerinde öğretmenler ve memurlar için iskânların, sosyal yaşam alanlarının oluşturulmasını istedi.

Erzurum ve Erzurum´un kaderini paylaşan bölgelerin mutlaka eğitim-öğretim cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğini kaydeden Karataş, ?Tarım da, sanayi de, ticarette nasıl bir cazibe merkezi oluşturuluyorsa, bu şehirlerin, bölgelerin aynı zamanda eğitim cazibe merkezine haline getirilmesi lazım? diye konuştu.

Erzurum´un eğitim açısından Türkiye genelinde 60 küsurlu sıralarda olduğuna dikkat çeken Karataş, ?Sıralamaların bu noktada olması Erzurum gibi kadim, üniversitesi eski ve eğitim-öğretim açısından da fiziki anlamda herhangi bir sıkıntısı olmayan şehre çok uygun bir başarı değil? vurgusunda bulundu.  Erzurum´u ilk 20´nin, 25´in içinde olmasını arzu ettiklerini dile getiren Karataş, yapılacak olan çalışmaların buna endeksli olarak yürütülmesini talep etti.

ERZURUM EĞİTİM-ÖĞRETİMDE CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRİLMELİ

Eğitimin sorunlarına ilişkin tespitlerini paylaşan Karataş, Erzurum ve Erzurum´un kaderini paylaşan şehirlerin mutlak suretle eğitim-öğretimde cazibe merkezi haline getirilmesi gerekliğini kaydederek, ?Erzurum´da eğitim-öğrenimle alakalı konulacak ve paylaşılacak önemli şeyler var. Her şeyden önce Erzurum´da personel istihdam sorunu var. Bu sadece Erzurum´la alakalı bir problem değil, Erzurum ve Erzurum kaderini paylaşan şehirlerin böyle bir problemi var.  Şuanda Erzurum´da yaklaşık Bin 500´e yakın bir öğretmen açığımız var.  Bu tabi genel anlamda Bakanlık problemi ama bununla beraberde şehrimizin problemi.  Birçok okulumuzda ücretti öğretmelerimizle açıklar kapatılmaya çalışılıyor. Bu belki bizim Erzurum´da çözeceğimiz problem değil ama genel anlamda merkezi yönetimlerden de talepte bulunmak istiyorum. Erzurum ve Erzurum´un kaderini paylaşan bölgelerin mutlaka eğitim-öğretim cazibe merkezi haline getirilmesi gerekiyor. Tarım da, sanayi de, ticarette nasıl bir cazibe merkezi oluşturuluyorsa, bu şehirlerin, bölgelerin aynı zamanda eğitim cazibe merkezine haline getirilmesi lazım. Yani burada çocuğu okulda daha fazla nasıl tutabiliriz, burada öğretmenimiziz huzur içinde daha fazla süre içinde nasıl bulundurabiliriz, onları nasıl istihdam edebiliriz büve bu gibi soruların mutlaka önlemlerini almamız lazım, aynı zamanda da kafa yormamız lazım? ifadelerine yer verdi.

MİLLİ EĞİİM ÇALIŞANLARINA POZİTİF AYRIMCILIK

MEB çalışanlarının ücret, lojman ve Doğu´da görev yapmalarından kaynaklanan sorunların giderilmesi noktasında bir pozitif ayrımcılık yapılması talebinde bulunan Karataş, ?Öğretmenimizin bu anlamda lojman sorununu halletmemiz lazım, ücret sorunlarını halletmemiz lazım, yine Doğu´da çalışmış olmalarından kaynaklanan sıkıntı ve zahmetlerini pozitif ayrımcılık yaparak bir anmada onların lehine çevirmemiz lazım. Tabi ki MEB, ya da Maliye Bakanlığı bununla alakalı olarak kafalarını yorarak neler üretebilecekleri çok rahat bir şekilde ortaya koyabilirler, ama benim aklıma ilk olarak vergiden muaf tutulma gelebiliyor örneğin. Vergiden muaf tutulmasalar dahi, bu anlamda onar için indirme gidilebilir. Bu noktada hizmet puanı, bununda ötesinde arkadaşlarımıza Doğu´da belli zaman çalıştıktan sonra istedikleri yere atanabilme imkânları verilebilir. Bir ek ödeme vererek, ya da ek derslerin farklı bir ücrete tabi tutulması hususunda çalışmalar yapılabilir. Yani belirli pozitif ayrımcılıklar verilerek bu bölgelerde çalışmayı cazip hale getirmemiz lazım. Vergiden muaftan kastımız sadece öğretmenler için değil elbette, Milli Eğitim çalışanlarının hepsini içine alacak bir biçimde olmalı. Cazip hale getirilmediği müddetçe biz burada ne bir öğretmeni, ne de bir başka memuru uzun vadede tutup, ondan verim alma şansını elde edemeyiz? şeklinde konuştu.

BARINMA SORUNU

Bazı ilçelerde özellikle taşra merkezlerinde çalışanların barınma sıkıntısı çektiğine değinen Karataş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen´in , ?ilçelere 2+1 şeklinde evler yaparak oradaki memurlarımızın, öğretmenlerimizin yer sıkıntısını çözeceğim? diye verdiği sözü hatırlatarak, ?Diğer bir sıkıntımız ise şu; Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen´in Belediye Başkanı seçilmeden önce ifade ettiği, ilçelere 2+1 şeklinde evler yaparak oradaki memurlarımızın, öğretmenlerimizin yer sıkıntısını çözeceğim diye, hakikaten bizi de heyecanlandıran bir projesi vardı.  Biz bu projeyi çok önemsiyoruz. Bunun ister Sayın Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen tarafından, ister devleti TOKİ imkânlarıyla, özellikle taşra merkezlerinde öğretmenlerimizin, memurlarımızın barınma sıkıntısı çekmeden orada kalabilecekleri iskânların, sosyal imkânların oluşması lazım. Bugün hala Karayazı´da Tekman´da, Karaçoban´da öğretmenlerimiz kalacak yer sıkıntısı yaşıyor, bir ilçeden bir ilçeye gidip gelerek hizmet vermeye çalışıyor. Bunlar tabi ki insanlar için yorucu şeyler, bunun için de mutlaka bu sorunların çözüme kavuşması lazım? ifadelerini kullandı.  

?FİZİKİ MEKÂNLARIMIZ ÇOK İYİ, OKUL SAYIMIZ ÇOK FAZLA?

Erzurum´da okul ayının çok fazla olduğuna ve fiziki şartların son derece iyi olduğuna vurgu yapan Karata, bu noktada bir sıkıntının görülmediğini dile getirerek, ?Bunun ötesinde Allah´a hamdolsun Erzurum´da şunu söylemek lazım, öğrenci başına düşen derslik sayısı ya da derslikte ki öğrenci sayısı hakikaten Türkiye ortalamasının hemen hemen altında diyebiliriz. Yani şuanda fiziki mekânlarımız çok iyi, okul sayımız çok fazla. Dersliklere düşen öğrenci sayılarımız bir kolej öğrenci sayısı kadar? dedi.

BAZI YERLERDE SİYASETEN YATIRIMLAR HEBA EDİLİYOR

Bazı noktalarda yatırımların siyaseten heba edildiği vurgusunda bulunan Karataş,  doğru yatırımların yapılması ve ülke ekonomisini zayıflatacak hamlelerden kaçınılması gerektiğini belirterek, ?Tabi şöylede bir sıkıntı var, maalesef bazen bazı yerlerde siyaseten yatırımlar heba ediliyor. Örneğin bir yere gidiyorsunuz bir yere, devasa bir bina var ama içinde öğrenci 50 tane 100 tane.  O binanın ısınması, o binanın oraya yapılması, kurumun orada bulunan tesisi milli ekonomi açısından ülkeye çok büyük bir zarar. Dolayısıyla doğru yatırımlar yapılmalı, parayı doğru kullanmamız ve ülkemizin ekonomisini zayıflatacak hamlelerden kaçınmamız lazım. Şuanda bunu birkaç ilçemizde görüyoruz, okullar yapılmış ama öğrenci maalesef az, tabi bunun arka planına gittiğimiz zaman siyaseten buralara yatırım yapıldığını görüyoruz. Bu yatırımlar yapılırken bence daha ihtiyaca yönelik olmalı, bu şehrimiz ve ülkemiz adına daha faydalı olacaktır? diye konuştu.

ALANDA ENDİŞELER VAR

TWEOG sınavının mahalle okullarını gündeme getirmesi ile pansiyon sıkıntısının meydana geldiğini belirten Karataş, ?Bir program değişikliği yapıyoruz ama diğer taraftan da bir sürü atıl duruma gelecek kamu binaları oluşturuyoruz? diyerek, ?Şuanda TEOG sınavı değişti ve yeni sistemde mahalle okulları mevzusu gündeme geldi. Bu bağlamda alanda konuşulan özellikle yatılı pansiyon okul müdürlerimizin bir sıkıntısı var. Bizim bu pansiyonlarımız ne olacak diye. Bir program değişikliği yapıyoruz ama diğer taraftan da bir sürü atıl duruma gelecek kamu binaları oluşturuyoruz. Alanda bunula ilgili endişeler var? şeklinde açıklamalarda bulundu.

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLER İDARİ GÖREV ALAMIYOR

Sözleşmeli öğretmen atamaları yapıldıktan sonra öğretmenlerin bulundukları yerlerde idari görev alamamalarının getirdiği sıkıntıları paylaşan Karataş, ?Tabi bizim şuanda en büyük sıkıntılarımızdan biri de Erzurum olarak, sözleşmeli öğretmen atamaları yapıldıktan sonra bu sözleşmeli öğretmen arkadaşlarımızın bulundukları yerlerde idari görev alamıyor omlarıdır. Bizim öyle ilçelerimiz var ki, bu ilçelere gelecek yıldan ibaren kadrolu öğretmen belki de kalmayacak. Bunun endişesini şimdiden yaşamaya başladık. Peki, burada okul idareleri, okul yönetimleri ve daha birçok görev kim vasıtası ile yürütülecek? Bu noktada Erzurum´da sıkıntımız var. Sıkıntı yaşanılan illerde bu arkadaşlarımızın özellikle yönetici sorumluluğunu alabilmesinin önünde ki engellerin kaldırılmasını, sözleşmeli de olsa bu arkadaşlarımıza özellikle yönetici seçilebilmesinin zeminin oluşturulmasını talep ediyoruz? diye söyledi.

ÇAKILI KADRO SIKINTILARA NEDEN OLUYOR

Öğretmenler açısından özellikle çakılı kadronun bölgede sıkıntı olduğunu belirten Karataş, ?Ben genel anlamda ilimizde özellikle eğitim-öğretim açısından bariz bir sıkıntının olduğunu söyleyemeyiz. Sıkıntımız daha ziyade öğretmen açığının olması, ücretli öğretmenlerle bu işi yürütüyor olmamız, onun ötesinde öğretmenler açısından özellikle şu çakılı kadronun bölgemizde sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Bu noktada hakikaten hem ailesi olanlar, hem sağlık özrü olan arkadaşlarımızın tayin isteyemiyor olması yada yer değişikliği yapamıyor olması moral ve verim açısından bir motivasyon kaybı yaratıyor. Bu noktada belirli düzenleme Bakanlık tarafından yapılmalı? ifadelerine yer verdi.

ERZURUM SIRALAMASI İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİL

Erzurum´un Türkiye genelinde ki sıralamasına değinen Karataş, bunun arzu edilen düzeyde olmadığını kaydederek, açıklamlarını ?Erzurum Türkiye genelinde 60 küsurlu sıralardayız. Bu sıralamalar üniversite sınavlarına göre yapılıyor. Sınav puanları ve yerleştirme puanlarına bakılıyor. Tabi bunlar her zaman yüzde 100 net bir sonuç vermiyor ama bir veri olarak elimizde, belli bir neticeyi ifade etmek açısından önemli. Bu sıralamaların bu noktada olması Erzurum gibi kadim bir şehre, üniversitesi eski olan bir şehre ve eğitim-öğretim açısından da fiziki anlamda herhangi bir sıkıntısı olmayan şehre çok uygun bir başarı değil. Biz Erzurum´u ilk 20´nin, 25´in içinde olmasını arzu ediyoruz. Çalışmaların buna endeksli olması gerektiğin düşünüyoruz. Bunun için de herkes veliden, çalışana, sivil topluma herkes taşın altına elini koymalı? şeklinde sürdürdü.