Erzurum'un her tarafı aslında bir şehitlik

Araştırmacı-Yazar Ömer Faruk Kızılkaya, 'Erzurum'un her tarafı aslında bir şehitliktir. Bu yüzden anlamına uygun bir şekilde değerlendirme yapılması gerekiyor'

Tarih: 09.04.2023 16:15
Erzurum

www.erzurumgunebakis.com/Ümmühan GÖĞTAŞ

Araştırmacı-Yazar Ömer Faruk Kızılkaya,  Yanıkdere Şehitliği'nin önemine dikkat çekerek  Erzurum'un her tarafının bir şehitlik olduğunu, bu yüzden anlamına uygun bir şekilde değerlendirme yapılması gerektiğini söyledi. İnsanların, özellikle çocuklarımızın buraları bilmesi gerektiğine değinen Kızılkaya,  bu olayların bir daha yaşanmaması için geçmişten ibret alması gerektiğini kaydetti. 
Erzurum'un Merkez Yakutiye İlçesi Şehitler Mahallesi'nde bulunan Yanıkdere Şehitliği ilgi bekliyor. İlgisizlikten çöplüğe dönen şehitlik, adeta ecdadın kemikleri sızlıyor dedirtti.

'En büyük soykırım yapılan

yerlerden birisi Yanıkdere Şehitliği'
Erzurum'da Ermeni olaylarının Rusların Erzurum'dan çekildikleri zaman  başladığını söyleyen Araştırmacı-Yazar Ömer Faruk Kızılkaya, 'Rusların hakimiyet kurdukları dönemde 16 Şubat 1916'da gelen Ruslar 1917 yılındaki 'Bolşevik İhtilali' ile geri dönmeye başlayınca buradaki kontrolü Ermeniler almaya başlamış. Kontrolü ele alan Ermeniler, Erzurum'da ciddi bir Türk soykırımına  başlamışlar. En büyük soykırım yapılan yerlerden birisi Yanıkdere Şehitliği olmuş. Özellikle Kavakkapı taraflarında oluşturdukları bir istasyon vardır. Burada bu bilginin altını çizmek lazım. Demiryolu Batı'da resmi olarak 1939 yılında açılmış  ama aslında ondan öncesinde 1916'yla birlikte Ruslar tarafından buraya gelmiş. Ruslar 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'ndan önce Tiflis'e kadar getirdikleri tren hattını (93 harbinde  yani 77-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda kaybettiğimiz Kars, Sarıkamış, Oltu o  civarı komple kaybettiğimizi göz önünde bulundurursak) Sarıkamış'a kadar getirmişler.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda bizim onlara karşı kaybetmemizin sebebi bu tren hattıydı. Onlar sürekli arka taraftan asker, mühimmat, erzak desteği yaptıkları için biz onların karşısında dayanamamıştık. Bizim Trabzon'dan gelmesi gereken 33 taburluk asker Erzurum'a gelemezken onlar sürekli arkadan lojistik destek verdikleri için biz o savaşı kaybetmiştik' diye konuştu.

'Ermeniler  insanların bağırtıları 

duyulmasın diye trenlerin sirenlerini çalmışlar'
'Rusların bize bu kadar büyük üstünlük kurmuş olmalarının ve 1916'da Erzurum'u teslim etmemizin en büyük sebebi arkadan gelen desteklerdi' diyen Kızılkaya, şunları aktardı; 'Erzurum'u işgal ettikleri zamanda buraya çok ciddi anlamda bir  tren yığınağı yaptılar. 1921 yılında Sebilürreşad Dergisinde yayınlanan bir mektupta Rusların burada camiler ve diğer büyük binalara köprü ve tren yolu malzemesi getirdiklerinden bahseder. Hatta söyle bir cümle geçer denilir ki 'Buradan Ankara'ya kadar tren yolu ve köprü yapacak kadar malzeme getirdiler.'Bunu söylememizin sebebi o süreçte Erzurum'a Kavakkapı tarafına kadar bir tren istasyonu kurmuşlardı. Tiflis'ten buraya kadar yolu uzatmışlardı. Buradan çekilirken de Ermeniler, kontolü ele alınca 'Şehre yardım gelecek ama kar yolları kapattı. Yolların açılması gerekiyor' bahanesiyle insanları topladılar. O zaman da Yemen Cephesi'ne gittikleri için Erzurum'da eli silan tutan çok insan yokmuş. Genelde çocuk yaşta ergenliğe yeni giren gençler ve yaşlılar varmış. Bu insanları  Kavakkapı tarafındaki istasyonda özellikle akşam vakitlerinde toplayıp vagonlarla Yanıkdere'ye getirmişler. Başlarındaki sarıkları açarak sarıklarla ellerini bağlayıp ondan sonra da  baltalarla başlarına vurarak şehit etmişler. Sonra da bu insanları burada bulunan köprüden aşağı atmışlar. Bu yaklaşık 20 gün boyunca kesintisiz devam etmiş. Hatta elimizdeki kaynaklarda şundan da bahseder. Ermeniler buradaki insanların bağırtıları duyulmasın diye o katliamı yaptıkları saatlerde trenlerin sirenlerini çalmışlar. Böyle bir soykırım burada yapılmıştır. Elde edilen kaynaklara göre bu katliamdan sonra buraya gelen insanlar gördükleri manzara karşısında akıllarını kaybetmişler. O kadar vahim bir durum vardır. Biz bunları nereden öğreniyoruz. Biz bunları o soykırım da yaralı olarak kurtulan tek kişi vardır ondan öğreniyoruz.'

'Belediye buradaki kemikleri 

toplamamız için bize para verirdi'
Şu anda köprünün bulunduğu yerin ve bu şehitliğin  eski ehemmiyetinin kalmadığından bahseden Kızılkaya,  'En azından o insanların (şehitlerimizin) manevi huzurunda biraz saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.  Akranım olan  çok yakın bir arkadaşım, (82 doğumluyuz biz) şöyle bir bilgi vermişti. Demişti ki çocukluğumuzda belediye buradaki kemikleri toplamamız için bize para verirdi . Böyle de bir gerçek vardır. Burada 80'lerde Sanayi Mahallesi'nde oturan çocuklar insan kemiği toplayarak para kazanmışlardır. Belediye o zamanlar ilgiliymiş bu bölgeyi imara açacağı için para ile gençlere kemik toplatarak burayı temizletmiş. Erzurum'un her tarafı bir şehitliktir aslında. Bu yüzden anlamına uygun bir şekilde değerlendirme yapılması gerekiyor. İnsanların, özellikle çocuklarımızın buraları bilmesi ve bu olayları bir daha yaşamaması için geçmişten ibret alması gerekiyor' dedi.