www.erzurumgunebakis.com / İbrahim Aktaş 

Tarihi ve Özgün Eserler Maket Sanatçısı Doğan Hattatoğlu, yaptığı 45 eserini Erzurum Kültür ve Sanat Evi’ne bağışladı. Doğan Hattatoğlu eserlerini bağışlamak için burayı tercih etmesindeki sebeplerin ücretsiz olması, her gün açık olması ve gün üçünde uzun bir süre ziyarete açık olmasından kaynaklandığını belirtti. Hattatoğlu, burayı ziyaret eden insanlardan çok olumlu geri dönüşler aldıklarını ve Palandöken Kültür Yolu Festivali’ne gelen insanların da ilk ziyaret ettiği yerlerden birisi olduğunu ifade etti.

Doğan Hattatoğlu, “Yaptığımız 30 yıllık çalışmanın ürünleri, şu anda en son çalışmamız olan 1800'lü Yıllardaki Erzurum'u ve bu Erzurum Kültür Sanat Evi'ni içeriyor. Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi tarafından desteklenen bu çalışmalar sonucunda, Profesör Murat Küçükuğurlu ve ekibi, karşıdaki Erzurum Şehir Arşivi'ni tamamlayıp daha sonra da burayı faaliyete geçirdiler. Ben de eserlerimi buraya vakfettim. Ulu Cami eserimizi ise Ulu Cami'ye hediye ettik. Burada istediğimiz temel amaçlar, girişin ücretsiz olması, Pazartesi günleri müzeler gibi kapanmaması ve sabah 10'dan akşam 8'e kadar uzun saatler boyunca ziyaretçilere açık olmasıydı. Örneğin, Çifte Minareli Medrese günün erken saatlerinde kapanıyor, ancak bu tür yerlerin günün daha geç saatlerine kadar açık olması gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu yaz aylarında ise özellikle açık olmalı ve ziyaretçilere daha uzun ziyaret süresi sunulması gerektiğini düşünüyorum. Yakutiye Medresesi'ne giriş ücretli, ancak Erzurum Kültür-Sanat Evi tamamen ücretsiz ve her gün ziyarete açık olduğu için eserlerimizi buraya vakfettik. Kültür Sanat Evi, haftanın her günü ziyaretçilere açıktır.” 

PALANDÖKEN KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ ŞEHRİMİZE HAREKETLİLİK GETİRDİ!

Palandöken Kültür Yolu Festivali kapsamında yapılan etkinliklerin Erzurum'a hareketlilik getirerek şehir içinde kültür ve sanat etkinliklerine duyulan ihtiyacı giderdiğini belirten Doğan Hattatoğlu, “ Bu tür etkinliklerin düzenli olarak gerçekleşmesi memleketin canlanması ve esnafın kazancı için de destekleyici oluyor” dedi.  

Hattatoğlu,” Biz de eserlerimizi buraya koyarak yabancı misafirlerin ilgisini çekiyoruz. Eserlerimiz sayesinde Erzurum'un tarihini ve kültürünü anlatabiliyoruz. Her gün burada olamıyorum, ancak zaman buldukça gelip vatandaşlara anlatmaya çalışıyoruz. Ziyaretçiler, buradaki eserleri görerek Erzurum'un tarihini daha iyi anlıyorlar. Sur duvarlarıyla çevrili bir Erzurum'un nasıl olduğunu anlatıyoruz. Örneğin, Tebrizkapı, Gürcükapı, Yenikapı ve Erzincankapı gibi kapılar, temsilen yapılıp şehirde nostaljik bir hava yaratabilir. Bu tür projeler, şehri daha cazip ve tarih dolu hale getirebilir. Yakında okullar açıldığında Milli Eğitim İl Müdürlüğü'nün öğretmenleri ve öğrencileri buraya yönlendireceğini tahmin ediyorum. Çocukların burayı ziyaret edip bilgi alması, kültürel ve tarihi değerleri öğrenmeleri önemlidir. Bu nedenle bu hizmeti sunarak memlekete katkıda bulunmak istedik. Eserlerimiz, tamamen Erzurum'a hizmet amacıyla burada sergileniyor. Paylaşmak da güzel bir duygu. Birileri tarafından takdir edilmek bizim için yeterlidir. Bugüne kadar aldığımız güzel duygular ve yaklaşımlar, doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. Kültür Sanat Evi'nde toplam 45 eserimiz bulunuyor. Burayı ziyaret eden insanların olumlu tepkileri, yaptığımız çalışmaların boşa gitmediğini ve toplumsal bir etki yarattığını gösteriyor."