GAZZELİLERİN UMUDU ERDOĞAN

Vahşete kayıtsız kalmayan tek lider olarak öne çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Netenyahu'ya ''Gazze Kasabı'' yakıştırmasını yaparak ta dünya Müslümanlarının desteğini arkasına aldı.

Tarih: 05.12.2023 17:24
GAZZELİLERİN UMUDU ERDOĞAN

Günebakış Gazetesi

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana bölgede barışı sağlamak, sivil can kaybını azaltmak için liderlerle telefonla ve yüz yüze görüşmeler yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, diplomatik temaslarını artırarak devam ettiriyor. Vahşete kayıtsız kalmayan tek lider olarak öne çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Netenyahu'ya ''Gazze Kasabı'' yakıştırmasını yaparak ta dünya Müslümanlarının desteğini arkasına aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan,  "İsrail'i savaş suçlusu olarak dünyaya ilan edeceğiz" haykırışı ile de, İsrail'in zulmünü tüm dünyaya duyurmak için yoğun diplomasi trafiğini sürdürüyor. 

30'A YAKIN LİDERLE TELEFON GÖRÜŞMESI GERÇEKLEŞTİRDİ

Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı ilk günden bu yana, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın da aralarında bulunduğu 30'a yakın liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmelerde, tüm devletlerin bir an önce Gazze'de ateşkesin sağlanması için seslerini yükseltmesi gerektiğini ve çatışmaların dünya barışını tehdit eder hale geldiğini belirtti.

İNSANLIK DRAMINI GÜNDEME TAŞIDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3 Kasım'da Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 10. Zirvesi'nde Gazze başta olmak üzere, işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan insanlık dramını gündeme taşıdı. Erdoğan, zirvede, yaptığı konuşmada, "7 Ekim'den beri şahit olduklarımızı mazur gösterecek, bu vahşeti anlatacak hiçbir kavram yoktur. Açık ve net söylemek gerekirse Gazze'de tam 28 gündür insanlığa karşı suç işlenmektedir." ifadelerini kullandı. Zirve kapsamında ikili görüşmeler de gerçekleştiren Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile de İsrail'in Gazze'ye saldırılarını değerlendirdi. Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te 9 Kasım'da yapılan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 16. Zirvesi'ne de katılan Erdoğan'ın gündeminde yine Filistinli mazlumlar vardı.

AÇIKLAMALARI İLE GAZZELİLERİN UMUDU OLUYOR 

Gerek Türkiye içi ve gerekse dünya geneli toplantı ve sempozyumlarda Gazze'de işlenen katliamı gündeme getirerek İsrail'i şiddetle kınayıp katliamlarına son vermesi çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki gün İstanbul Kongre Merkezi'nde İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin 39. Bakanlar Oturumu Açılış Programı'nda yaptğı konuşma ile de Gazzelilerin umdu oldu. Erdoğan, '' Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında büyük bir vahşetin yaşandığı bugünlerde sergileyeceğimiz iş birliği çok daha önemli hale geliyor. İsrail'in 7 Ekim'de başlayan katliamları esir takasları sebebiyle 6 gün süren fasılanın ardından 1 Aralık itibarıyla yeniden hızlandı.'' dedi.  

KATLİAMLA İLGİLİ KORKUNÇ SAYIYI ERDOĞAN AÇIKLADI

Katliamın korkunç boyutu ile ilgili rakamlar da paylaşan Erdoğan, açıklamalarına şöyle devam etti: 

Sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef alan İsrail saldırılarında 16 binin üzerinde şehit ve 36 binin üzerinde yaralı verildi. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Gazze'de şehit edilen her 3 kişiden 2'sini çocuklar, bebekler ve kadınlar oluşturuyor. Kendilerinden haber alınamayan Gazzeli sayısı 6 bin 500'ü geçti. İsrail zulmünün kurbanları arasında 73 gazeteci ve 100'ün üzerinde Birleşmiş Milletler görevlisi de var. Öyle bir tablo ki küresel güvenlik ve barışı korumak için kurulan Birleşmiş Milletler kendi çalışanlarını dahi İsrail'in barbarlığından koruyamıyor. Avrupası'ndan Amerika'sına kadar insan hak ve hürriyetlerinin savunuculuğunu yapan güçlerin içine düştükleri acziyet ise daha vahimdir. Bu ülkeler adeta İsrail'e daha fazla çocuk öldürmesi, hastane, okul, ev vurması, daha fazla masum kanı dökmesi için şartsız destek veriyor.

"GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE ÇÖKÜŞÜNÜ İZLİYORUZ"

Bunca masumun ölümünü sessizce geçiştirmeye hatta Hamas bahanesi ile meşrulaştırmaya çalışanların artık insanlığa söyleyecek tek bir sözleri dahi kalmamıştır. Arkasındaki riyakarlığı biliyor olsak da insanlığın ortak çıkarına hizmet edebileceği ümidiyle hüssiniyetle baktığımız bütün bir 20. Yüzyıl tasarımının gözlerimizin önünde çöküşünü izliyoruz.  Gazze'nin yeniden imarıyla ilgili hazırlıklara da şimdiden başlamalıyız. İsrail'in Gazze'yi insansızlaştırma politikalarına karşı da çok net bir duruş sergilemeliyiz. Farklı hevesler peşinde koşan İsrailli yöneticilere şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Gazze bir Filistin toprağıdır, Gazze Filistinlilerindir, ebediyen de öyle kalacaktır. İslam dünyası olarak Gazze'nin tek karış toprağını dahi işgalci İsrail'e bırakmamak hepimizin boynunun borcudur. Bunu sadece Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimiz için değil aynı zamanda kendi güvenliğimiz, kendi toprak bütünlüğümüz için de yapmalıyız.