Gelenek ve görenek hassasiyeti

Halk Ozanı Selami Yağar, Özellikle eğitim yuvalarında öğretilen rakamlar üzerine kurulu tarihin, gelecek neslin geçmişle bağ kurmasına yetmeyeceğini söyleyerek, gelenek ve göreneklerin önemine dikkat çekti.

Tarih: 01.01.0001 00:00
Gelenek ve görenek hassasiyeti

Günebakış/Muhammed cOŞKUN

Yeni nesil ile geçmişin arasındaki bağların zayıfladığını ifade eden Halk Ozanı Selami Yağar, geçmişle gelecek arasında köprü vazifesi gören gelenek ve göreneklere karşı duyarsızlığa dikkat çekti. Yöresel oyunlardan, türkülere kadar birçok alanda eksikliklerin varlığına işaret eden Yağar, ?geleceğimizi kurtarmak için hep birlikte bir şeyler yapmalıyız´ dedi.

Türk kültürünün önemine ve gücüne dikkat çeken Yağar, ?Gelenek içerisinde kuşaktan kuşağa değişik yöntem ve metotlarla aktarımı yapılan halk kültürü, küresel dünyanın sanayileşme, iletişim, ulaşım, ekonomi ve kentleşme alanlarında gerçekleştirdiği hızlı değişime uyum sağlayarak toplum içerisinde kendine yaşam alanı oluşturmaya devam etmeye çalışıyor. Özellikle günümüz dünyasındaki sanayileşme, kentleşme, ulaşım, ekonomi, eğitim ve iletişim alanlarında meydana gelen hızlı değişim yaşam alışkanlıklarımızla beraber geleneksel kodlarımızı da değiştirmiş ve bu duruma paralel olarak da kültürel yapılarımızda dönüşümler ve de güncellemeler baş göstermiştir. Kültürel miras taşıyıcıları tarafından yine birçok sebebe bağlı olarak güncellenemeyen geleneksel kültür unsurlarımız ise zaman içerisinde işlevlerini de kaybederek unutulmuş ve de kaybolmaya yüz tutmuşlardır. Anadolu´da sözlü edebiyatın çok güçlü olduğu dönemlerde âşıkların sanatlarını icra etmek için kendilerine mekân olarak köylük yerleri, kahvehaneleri, zengin konaklarını, klasik edebiyatın az etkilediği küçük kentleri ve göçebe ya da yarı göçebe toplulukların yaşam alanlarını seçmekteydiler. Bu anlamda gelenek ve göreneklerin yaşatılması büyük önem arz ediyor. Bugün toplum yapısına baktığımız zaman oldukça fakir bir ortam görüyoruz. Bunun sebebi toplumların kendi geçmişlerinin yaşam tarzlarından çok olay ve sonuçlarıyla ilgilenmesidir. Bu anlamda başta bizlere, daha sonra ise eğitim yuvalarına büyük iş düşüyor. Öğrencilere bir Osmanlı´nın katıldığı savaşları, yaptığı yeniliklerinin yanında nasıl bir yaşamın olduğunu da detaylı olarak öğretilmesi gerekiyor. Bugün ki gençlere sorun bakalım, Osmanlı Devleti´nde düğünler nasıl yapılırdı, bilen olabilecek mi? Geçmişini bilmeyenin geleceği karanlık olur.? sözlerini kullandı.