Göç hızı düştü ama durmadı

Erzurum sivil toplum kuruluşları, Cazibe merkezi ve Milli Tarım Projesinin göçü tersine çevirmek adına umut verici olduğunu düşünüyor.

Tarih: 01.01.0001 00:00
Göç hızı düştü ama durmadı

Günebakış/Muhammed COŞKUN

2016 yılı nüfus sonuçlarının açıklanmasından sonra Erzurum´un önde gelen sivil toplum kuruluşları GÜNEBAKIŞ´a özel değerlendirmelerde bulundular. Erzurum Kalkınma Vakfı(ER-VAK) Başkanı Erdal Güzel, Erzurum Sivil Toplum Platformu(ESTP) Başkanı Mustafa Güvenli ve Müstakil Sanayici İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Taner Bayır, açıklanan 2016 yılı nüfus verilerine getirdikleri yorumda, göç hızının düştüğünü, ancak sermaye ve beyin göçünün hala yaşandığına dikkat çektiler.

GÜZEL: SON SAYIM SONUÇLARINDA CİDDİ BİR KAYIP GÖZÜKMÜYOR AMA?

ER-VAK Başkanı Erdal Güzel konuyla ilgi yaptığı açıklamada, insanların Erzurum´da kalması için şartların iyileştirilmesi konusuna değindi. Güzel, ?Bilindiği gibi Erzurum´un en önemli sorunlarının başında göç olgusu yatmaktadır. Karakış gibi göçte Erzurum´un kaderidir. Uzun yıllardır, maalesef bir takım sebeplerden dolayı göçün önüne geçemiyoruz. Ama 2015 ile 2016 yılını kıyasladığımız zaman, bu yıl içerisinde fazla bir göç transferinin olmadığını görüyoruz. 300 kişilik kayıp büyük bir kayıp değil. Ama hafızamızı geriye doğru çevirdiğimiz zaman, dünle bugün arasında bir mukayese yapacak olursak ciddi bir şekilde göç kaybımızın olduğu anlaşılmaktadır. Ben 1955 doğumluyum. Benim doğduğum tarihte Erzurum´un nüfusu 519 bin olarak gözüküyor. Aynı yıllarda İstanbul´un nüfusu bir buçuk milyon, yani Erzurum´un 3 katı. 1980 yılına gelindiği zaman Erzurum´un nüfusu 800 bin, İstanbul´da ise 4 Milyon 750 bin kişinin yaşadığı anlaşılmaktadır. O yıllardan bu güne gelindiği zaman bir kayıp söz konusu. Ama bunun bir takım sebepleri var. Bu şartlarının başında iklim şartları gelmektedir, coğrafi şartlar gelmektedir, istihdam yetersizliği gelmektedir. Bunu tetikleyen bir takım yan faktörlerde olabilir. Ama biz temenni ediyoruz ki, eğer istihdam alanları oluşturulursa, bu iklim şartları fazla ön plana gelmez, vatandaşımız toprağında, şehrinde kalır. Çünkü Erzurum insanı toprağını sever toprağına bağlıdır. Son yıllarda hükümetin almış olduğu Milli Tarım Politikası ile ilgili kararlar, Erzurum´un cazibe merkezi olma konumundaki uğraşlar bir potansiyel oluşturabilir. Ümit ediyoruz ki bunlar göçü geriye döndürebilir ve göç trafiğini engelleyebilir. Vatandaşımız burada istihdam edilirse, birazda şartlar kolaylaştırılırsa toprağında kalırlar diye ümit etmekteyim. Son 5 yıllık veriler içinde bakıldığında bu yıl ki kayıp önemli boyutta değildir.? dedi.

BAYIR CAZİBE MERKEZİ PROGRAMIYLA GÖÇÜ TERSİNE ÇEVİREBİLİRİZ

MÜSİAD Başkanı Taner Bayır, göç olgusunu tersine çevirmek için siyasi ve bürokratların özen göstermesi gerektiğini vurguladı. Bayır, ?Son adrese dayalı nüfus verilerine baktığımız zaman 2016 yılı sonuçlara bilindiği gibi açıklandı. 2014-2015´de toplam nüfus üzerinde değerlendirdiğimizde 1.3 civarında bir göç vermişiz. 2015-2016 yılına baktığımız zaman bu binde 4´lere düşmüş. Yani bu sevindirici bir durumdur. Şu şekilde değerlendirebiliriz; Erzurum´da oluşmuş olan olumlu havaya bağlayalım bunu ya da ülke genelinde bölgesel teşvik yanı sıra cazibe merkezi ile moral ve motivasyon olmuştur. Tahminlere göre 2023´e kadar yüzde 15 nispetinde nüfus artışı ön görülmektedir. Tabi bu nüfus artışı Erzurum için hiç de uygun bir rakam değil. Çünkü Cazibe Merkezi´ne baktığımız zaman nüfus göçünün tersine dönmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu da buralarda yapılacak olan yatırımlarla alakalı. Çok ciddi yatırım talepleri var. Bunun yanı sıra bir de bölgesel olarak Erzurum-Erzincan-Bayburt ya da KUDAKA bölgesi kıyaslama yaptığımız zaman bizim durumumuz çok da iç açıcı değil. İç açıcı olmamasının sebebi de şu, Türkiye´de nüfus artışı oranı yüzde 13,5 civarlarında, Erzincan buna paralel gitmiş; 2014-2015´de eksi 3,2´erdeyken 2015-2016 yılında nüfus artış oranı 13,9. Em küçük illerimizden olan Bayburt´u kıyasladığımızda zaman 2014-2015 yılında yüzde 25 nispetinde çok ciddi bir göç vermiş. Her ne olmuşsa 2015-2016 yılında yüzde 137 nispetinde bir nüfus artışı sağlanmış. Maalesef ki Erzurum´un bunlarla kıyasladığımız zaman zayıf bir noktada kalıyor. Cazibe merkezi ve diğer tarım politikaları ya da yatırım teşviklerde çok da fayda çıkmaz. Buda üzücü bir durum. Genel anlamda da değerlendirme yapacak olursak, Ne yapmalıyız? Öncelikle siyasilerin canı gönülden bu işe el atması gerekiyor. Siyasi partilerimiz cazibe merkezini her platformda iyi anlatması lazım. Erzurum´un iyi bir yatırım programının gerçekleşeceğini anlatması gerekir. Benim şahit olduğum şeyi söylüyorum, Erzincan siyasileri ve bürokrasisi uluslararası bir fuarda çok ciddi çalışmalar yaptılar, yatırımcıları davet etmek adına, bunu da reklam amaçlı çok iyi kullanmış oldular. Erzurum maalesef ki bu anlamda üstüne düşeni, gerek siyasiler gerekse bürokrasi anlamında üstüne düşeni yapmamasına şahit olmuş oldum. Henüz tren kaçmış değildir, dolayısıyla biz bu anlamda cazibe merkezini ön plana çıkararak tersine nüfus göçünü sağlayabilmemiz için bütün platformlarda mutlaka anlatmamız ve Erzurum´daki avantajları masaya yatırıp herkese anlatarak yatırımcı çekmemiz lazım. Tarım Bakanlığı, tarımda Erzurum´u pilot il seçerek tarımı geliştirmek adına, hatta Erzurum´u damızlık merkezi olarak planladıklarını biliyoruz. Bunun da üzerine düşüp gerçekten de Erzurum´da ciddi bir çabanın sarf edilmesi gerekiyor. Cazibe merkezinde bizim bildiğimiz 2. OSB´de 130´un üzerinde başvuru var, mevcut olan arsa durumumuz 40 parsel civarında ve bunun yeterli gelmediği için 2. ve 3. Etabın hızlı bir şekilde açılarak sonuçlandırılması hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor. Yatırımcıları küstürmeden, fazla bürokratik engele takmadan, kendi işlimiz gibi halletmemiz gerekiyor. Bölgesel teşvikte treni kaçırmak istemiyoruz. Kısacası Erzurum´u 3 ille kıyasladığımız zaman maalesef ki yine şehrimiz en zayıf noktada. Erzurum bizim. Şehrimize sahip çıkmalıyız.? diye konuştu.

GÜVENLİ: KÖTÜNÜN İYİSİ

ESTP Başkanı Mustafa Güvenli, Doğu´nun şartlarını daha iyi hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Güvenli, ?Erzurum için açıklanan bu rakam kötünün iyisi. Beyin ve sermaye göçü veriyoruz. Erzurum göç verirken aslında bir taraftan da göç alıyor. Ama nitelikli göç veriyor. Erzurum´da göçün önüne geçilebilmesi için en önemli unsur istihdamdır. İnsanlar gelecek kaygısı yaşadıkları bir yerde kalmak istemezler. Siyasalar burada önemli rol oynuyor. Bu kötüsün iyisine razı olmadan bir şeyler yapmaları gerekiyor. Erzurum bırakın göç vermeyi göç eden insanların hepsi olmasa da belli bir kısmını geri getirmekte mümkündür. Göçün durması içinde, bu bölgeye verilebilecek en büyük teşvikte, altına imza atıyorum; uzun süreli vergi ve yine sosyal güvenlik kurumları indirimlerinden geçer. Cazibe merkezi ve Milli tarım projelerinin gücünü arttırmak, etkili bir sonuç elde etmek için önce mevcudun korunması lazım. Mevcudu korumadan yatırım çekmek, 13 yıldır bir şey olmadı. Ümidimizi kaybetmeye başladık. Artık sesimizi duysunlar. Geçmişte Doğu ile Batı arasında ciddi bir vergi farkı vardı. Şimdi doğu batı aynı. Vergi oranı Türkiye´de yüzde 20, Doğu´da bu oran en fazla yüzde 10 ve kalıcı olmalı. Bunun sağlanması, ilk önce mevcudu burada korumak için atılacak somut bir adımdır. Artık bundan sonra somut adımlarla ilgilenmek istiyoruz. Mevcut üretimi genişletmeye yönelikte destekler çıkıyor, üretim yok ki geliştirilsin. Uzaktan yazılan reçetelerle bir netice çıkmıyor. Her seferinde maalesef, gömlek farklı, beden farklı çıktı. Bu gün yapılanlar motive edilmeye çalışılıyor. Artık kaybedilecek bir zaman kalmadı.? şeklinde konuştu.