Hikmet Karaca: “Yezit gibi kazanmaktansa, Hüseyin gibi kaybetmeyi kendimize onur bildik...”

Matbaacılar-Kırtasiyeciler ve Tabelacılar Odası Başkanı Hikmet Karaca, sert açıklamalarda bulunup, “Erzurum esnafının derdi dünden daha büyük” dedi.

Tarih: 30.09.2022 17:48
Hikmet Karaca: “Yezit gibi kazanmaktansa, Hüseyin gibi kaybetmeyi kendimize onur bildik...”

Sinan AYDIN

Erzurum Matbaacılar-Kırtasiyeciler ve Tabelacılar Odası Başkanı Hikmet Karaca, gtiğimiz aylarda yapılan ESOB Başkanlığı simlerini kaybetmesi sonrası bir dizi açıklamalar yapmaya devam ediyor. Başkan Karaca, son açıklamasında, Yezit gibi kazanmaktansa, Hüseyin gibi kaybetmeyi kendimize onur bildik...” dedi.

”ERZURUM ESNAFININ DERDI DÜNDEN DAHA BÜYÜK”

Başkan Karaca, sosyal medya hesabından da paylaştığı açıklamasına şunları söyledi: " Oda başkanı seçildiğimiz günden bugüne kadar esnafımızın sesi olmaya gayret gösterdik. Esnafı bölmeye, parçalamaya itecek bütün süreçlere karşı durduk.  Eğilmedik, bükülmedik, haksızlık, hırsızlık ve yolsuzluk yapanlara karşı durduk, davalar açtık. Dün ne dediysek bugün de aynı şeyleri söyleyebiliyoruz, Allah başımızı öne eğdirmedi. Ne haram lokma yedik, nede namerde boyun eğdik. Tek ölçümüz; Hak yolundan ayrılmadan bizleri sürekli destekleyen esnaf ve sanatkarımıza hizmet etmek oldu. Bugün gelinen noktada da gördük ki, Erzurum esnafının derdi dünden daha büyük.  Erzurum’umuz yalnız. Derdi bir koltuk işgal etmekten ibaret olanların eline terk edilmiş.  Bu nedenle esnafımızdan aldığımız çağrıya kulak vererek arkadaşlarımızla birlikte sevdamız olan Erzurum’a hizmeti daha da büyütmek için ESOB’a aday olduk. Seçim süresince Erzurum esnafının içinde bulunduğu durumlardan çıkaracak projelerimizi meslek odalarının başkanları ve yönetim kurullarında bulunan arkadaşlarımızla paylaştık.

"HIÇ KIMSEYE EYVALLAH ETMEDİK"

Erzurum’un sıkıntılı durumunun nedenlerini dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık.  Erzurum’u bu hale getiren etkenlerin başında sivil toplum örgütlerinin iş bilmezliğinin yanı sıra sadece koltuklarını korumak için şehrin esnafının sorunlarına sessiz kaldıklarını anlatmaya çalıştık. Bulunduğumuz her ortamda doğruları söylemekten vazgeçmedik. Bütün geleceklerini bu şehrin kaybetmesine bağlamış olan kişilere hiç boyun eğmedik.  Hiç kimseye eyvallah etmedik.  Dik durduk, hak yolda yürüdük. Kısacası yezit gibi kazanmaktansa, Hüseyin gibi kaybetmeyi kendimize onur bildik. Kendi kişisel menfaatlerini şehrin esnafının menfaatlerinden üstün tutanlar, para karşılığı şahsiyetlerini, haysiyetlerini, onurlarını ve oylarını satanlar, şehri soyup soğana çeviren haramilere desteklerini kesintisiz sürdürmeye devam ettiler. Erzurum’umuzun dertleriyle hemhal olmuş bu kadim şehrin bir avuç asil evlatları ile birlikte gece gündüz, yağmur, çamur demeden mücadele verdik. Bilinmesini isterim ki Erzurum’a verilen her sözün takipçisi olmaya devam edeceğiz. Şehrimize yapılacak tüm iyi işlere destek vereceğiz.  Ancak geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenmesine bugüne kadar müsaade etmediğimiz gibi bugünden sonra da asla müsaade etmeyeceğiz…''