İklim değişiyor.

Abdulkadir Selvi'nin Hürriyet'teki yazısı... Seçimlerin ardından yeni hükümet kurulduğu günden bu yana batı ile ilişkilere dair yaklaşım farkı dikkatimi çekiyordu.

Tarih: 12.07.2023 12:47
İklim değişiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğinin gündemde olduğu Litvanya’ya hareket ederken Türkiye’nin, Avrupa Birliği üyeliğini gündeme getirmesi benim açımdan sevindirici oldu. Ben Türkiye’nin AB perspektifini kaybetmemesini savunan birisiyim. Türkiye’nin, AB değerlerinden uzaklaşmasının yararına inanmıyorum. İsveç’in NATO’ya üyeliği karşısında varılan mutabakat NATO’nun resmi internet sitesinde yayınlandı. Türkiye, PKK, YPG ve FETÖ’yle mücadelesini NATO’nun resmi belgeleri arasına sokmayı başardı.

İSVEÇ’TEN DESTEK

Ama ben işin AB boyutunu daha çok önemsedim. Çünkü İsveç’in NATO’ya üyeliği NATO’yu ama AB konusu doğrudan bizi ilgilendiriyor. O nedenle varılan mutabakattaki, “İsveç, Türkiye’nin, Türkiye-AB gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize serbestisi dahil AB’ye üyelik sürecinin yeniden canlandırılması konusundaki çabalara aktif destek verecektir” taahhüdünü önemsedim. AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in, “AB-Türkiye işbirliğini tekrar ön plana almak ve ilişkilerimizi yeniden canlandırmak için önümüzdeki fırsatları konuştuk” dedi. Tüm bunlara bakarak, Türkiye ile AB arasındaki iklimin değişip baharın geldiğini savunacak kadar tecrübesiz değilim.

27 Mayıs darbesinden sonra idam cezasına çarptırılan Demokrat Parti ileri gelenleri Yassıada’dan botla İmralı’ya götürülürken Celal Bayar, Fatih Rüştü Zorlu’ya, “Fatin Bey, Türkiye’nin AET üyeliği konusunda ne düşünüyorsunuz?” diye soruyor. Fatin Rüştü Zorlu da bir Dışişleri Bakanı edasıyla konuyu izah ediyor.

AB KAPISINDA BEKLETİLİYORUZ

AB’ye üyelik bizim için o kadar önemli. Ama 50 yıldır AB kapısından bekletildiğimiz de bir gerçek. İsveç’in NATO üyeliği karşısında Türkiye’nin AB’ye tam üye yapılacağını düşünmüyorum. İlişkiler canlanacak. Ama daha da önemlisi... Türkiye, yönünü Avrupa Birliği’ne çevirdiği zaman, bu özgürlükler açısından Türkiye’yi başka bir iklime taşıyor. Özlediğimiz bir iklime. AB’ye tam üyelik hedefine yürüdüğümüz süreçte Türkiye, Akdeniz havzasında en çok doğrudan yabancı sermaye yatırımını çeken ülke olmuştu.

Türkiye’nin yeniden AB perspektifine kavuşması evin içinde de birtakım düzenlemeler yapmamızı gerektirecek. En azından festivallerde sanatçıların konserlerinin iptal edildiği, seçilmiş milletvekili Can Atalay’ın hapiste tutulmaya devam edildiği bir Türkiye olmaktan çıkarız.

PUTİN, TÜRKİYE ZİYARETİNİ YAPACAK MI

ZELENSKİ’nin Türkiye’den 5 Azov Taburu Komutanı ile Ukrayna’ya dönmesi üzerine Rusya tepki göstermişti. Üstüne üstlük bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği hak ettiğini açıkladı. Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği Rusya’nın kırmızı çizgisi ve savaşın nedenlerinden biriydi. Bunun üzerine gözler Rusya’ya çevrildi. Kulislere Putin’in ağustos ayında Türkiye’ye yapacağı ziyaretin iptal edildiği haberleri yayıldı. Bu haber kısa sürede yalanlandı. Putin’in ziyaretinin iptal edilmediği açıklandı.

Türkiye, terör örgütlerine verdiği destek nedeniyle İsveç’in NATO’ya üyeliğine engel çıkarıyordu. Ancak Türkiye, NATO ve İsveç arasında yapılan protokolden sonra, İsveç’in üyeliğine yeşil ışık yaktı. Bunun üzerine gözler yeniden Putin’e çevrildi. Kremlin’den yapılan açıklamada, “Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliği hakkında NATO’ya karşı yükümlülükleri var. Bu konuda yanılgı içinde değiliz. Türkiye ile görüş ayrılıklarımız olmasına karşın, ortak çıkarlarımız da var. Rusya, Türkiye ile ilişkileri geliştirmek istiyor” açıklaması geldi.

Tabii hemen ardından “Putin, Türkiye ziyaretini iptal etti mi?” sorusunun yanıtı aranmaya başladı. Kulislerden edindiğim bilgiye göre Putin’in Türkiye ziyaretinin iptali söz konusu değil. Putin, ağustos ayında Türkiye’yi ziyaret edecek. HABER MERKEZİ