İktisadi Hayvancılık Bölgesi, Doğu Anadolu’nun Kurtuluşu

Erzurum Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Abdulkadir Ürüşan, İktisadi Organize Hayvancılık Bölgesi Projesi önemli açıklamalarda bulundu.

Tarih: 18.11.2023 17:49
İktisadi Hayvancılık Bölgesi, Doğu Anadolu’nun Kurtuluşu

www.erzurumgunebakis.com/ Halil İbrahim Aktaş 

Erzurum Kırmızı Et Üreticileri birliği başkanı Abdulkadir Ürüşan, İktisadi Organize Hayvancılık Bölgesi Projesi ile bilgiler verdi. 

Ürüşan, bu projenin gerçekleşmesi ile üreticileri tek bir noktada toplayıp ürünlerin pazarının da üreticilerin toplandığı noktada olacağını söyledi. Ürüşan, bu proje ile Erzurum’da üretilen etin bir haline getirileceğini dile getirdi. Erzurum Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Abdulkadir Ürüşan, bu proje ile aynı zamanda büyük bir istihdam oluşacağını da aktardı. Bu projenin gerçekleşmesi için Erzurum halkının bu projenin önemini bilmesi, Erzurum Valiliği’nin, ilçelerin kaymakamlıklarının, Erzurumlu Milletvekillerinin, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin ve ilçe belediyelerinin bu projeye destek vermesi gerektiğini söyledi.

Erzurum iktisadi organize hayvancılık bölgesi projesi neleri kapsıyor?

“Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral’la birlikte proje için çalışacağız ve bu noktada Erzurum Ticaret Borası da çok önemli bir noktada. Allah müsaade ederse ilerleyen günler için istişarelerimiz devam ediyor, bir protokol gerçekleştireceğiz.  Burada en büyük gayretimiz sayın Vali’mizin sayın milletvekillerinin bir de olmazsa olmaz yerel yönetimlerimizin yani Erzurum Büyükşehir Belediyemizin, Yakutiye Belediyemizin, Palandöken, Aziziye Belediyemizin bu hususta bu işi kabullenip, bu projeyi araştırmaları lazım. Ne demek istiyoruz? Ne yapmak istiyoruz? yani iktisadi hayvancılık bölgesi Erzurum’da neye yarar? Diye bakmaları lazım.” 

“İktisadi Organize Hayvancılık Bölgesi olan şehrimiz; Bingöl, Kars, Ardahan ve Erzincan bölgelerinin tam ortasında yer alıyor. İktisadi Organize Hayvancılık Bölgesi projesini biz burada dörde ayırıyoruz. Bir tarafında damızlık hayvan yetiştiriciliği gerçekleştirerek burada süt üretimi ve dana yetiştiriciliği yapacağız. Erzurum Ticaret Borsası’nın da süt tanklarını koyarak, alım garantisi veriyoruz. Yani Türkiye’de Ulusal Süt Konseyi sütün fiyatını kaç lira açıklarsa açıklasın borsa garanti olarak diyor ki “siz üretin biz Ulusal Süt Konseyi’nin verdiği fiyattan alalım.” Bu Ege’de de aynı fiyat Karadeniz’de de aynı, Akdeniz’de de aynı, iç Anadolu’da da aynı. Ulusal Süt Konseyi kaç TL açıklarsa biz, Anadolu’da Erzurum’da fiyatı düşürmeden alım garantisi veriyoruz. Biz diyoruz ki “Bir tarafında da besi yani meradan getirdiğimiz bir yaşındaki veya kısır kalmış sütten kesilmiş ineklerin besilerini de yapalım.” Biz diyoruz ki “Erzurum Ticaret Borsa’sının Süte Değer Katma projesi ile sütte sağladığı katma değeri, Erzurum Kırmızı Et Üreticileri Birliği olarak ette yapalım ve siz besleyin biz de ette alım garantisi verelim.” 

"Ete de katma değer oluşturmak istiyoruz"

“Siz et ürettiniz ancak bizde pazar falan yok değil.” Biz o ete gerekli pazarı bulacağız. Biz orada nasıl bir garanti vereceğiz? Burada tabii ki Et ve Süt Kurumu var ama biz İktisadi Organize Hayvancılık Projesi adı altında işletme kuran üyelerimizden aldığımız besi materyalini batıdaki markalaşmış firmalar gibi etimizi markalaştıracağız, katma değerler sağlayacağız ve bu etleri Türkiye’deki sadece marka marketlerde satacağız. Bu şekilde Pazara hem bir katkı sağlayıp hem de ürünümüzü markalaştırmış olacağız.”

“Küçükbaş hayvana da garanti veriyoruz”

“Yer eksikliğinden ve insanların sürekli mera dönemi bittiğinde dışarıya Güneydoğu’ya gitmelerinden kaynaklı olarak küçükbaş yetiştiriciliği şehrimizde asgari şekilde olurken biz küçükbaşta da alım garantisi veriyoruz. Proje kapsamında buranın bir kısmında küçükbaşın damızlık yetiştiriciliğini yapan aileler, bir kısmında da küçükbaşın besisini yapan aileler olur diye meradan inen koyun ve keçiye de alım garantisi veriyoruz. Biliyorsunuz Erzurum’un cağ kebabı meşhur. O zaman biz bu hayvanı niye dışarıdan getirelim. Buradaki arkadaşlarımızla buradaki cağ kebap yapan kişilerle konuşarak biz burada koyuna da alım garantisi sağlayacağız.”

“Kuzumuz çok kaliteli ve markalaştıracağız”

“Kuzumuz çok kaliteli ama ya elimizde kalıyor ya da dışarı gidiyor. Bu yüzden dörde böldüğümüz alanın bir tarafında da komisyoncu arkadaşlarımız olsun bu işi yapan kişiler olsun, “cambaz” diye tabir ettiğimiz kişiler olsun. Komisyoncu arkadaşlarımız, diğer illerden getirdikleri hayvanları ahırlarına getirecekler, sonra da pazara çıkaracaklar. Hayvan pazarımız beklide bugün Doğu Anadolu'nun en güzel hayvan pazarıdır. Hayvan pazarımız çok güzel olması gerektiği gibi hiçbir şeyi yok ama buraya gelecek hammadde yok.” 

“Ürün değerlendirme yerlerinin olmasını istiyoruz”

“Bizler kesimhanelerdeki sıkıntıları biliyoruz ve kesimhanelerde üreticilerimizi nasıl koruruz? Kesimhanede nelerle tedbir alırız? Diye düşünüyoruz. Kesimhanenin etrafında sakatatçıların ürününü değerlendirecekler yerler, hayvanın derisini alanların ürününü değerlendirecekleri yerler, bağırsak ve yağ işi yapan arkadaşlarımızın ürünlerini değerlendireceği yerler de olmalı.” 

“Yani hayvan geldiğinde kesimhaneye, hayvandan elde edilen  her ürün pazarına yakın olacak. Ürünü işletmeci aldığında “oradan alayım başka yere götüreyim.” problemi olmayacak. Her ürünün pazarı yakın olacak. İktisadi Organize Hayvancılık Bölgesi’nde yine yem ve saman gibi ürünlerin alım satım noktaları da olacak.”

“Aileyi çok önemsiyoruz”

“Biz burada aileleri çok önemsiyoruz. Ailece hayvancılık yapanlar varsa bu bir taleptir bu bir arzdır. Biz her şeyi dışarıdan karşılıyoruz buna çoban ve kaba yem de dahil, ama onlar ailece bu işi yapıyor ve bizde diyoruz ki “Birlik olarak biz bu katma değerleri oluştururken, aile işletmelerinde bu işe gönül veren bu işi yapan annelerimiz bacılarımızın sigortalarını yapalım.” O insanlar orada bu hayvancılığı yapsınlar, üretsinler.” 

“Hayvanın her ürününden faydalanacak”

“Hayvandan çıkan sakatat ve derinin farklı şekillerde kullanılması için ön rapor hazırlanması lazım. Ne kadar deri çıkıyor? Bunu işlerken o fabrikaya gönderilen ürün onu kurtarıyor mu? ne kadar üretilir? burada kaç kişi istihdam edilebilir? Sorularının yanıtlandığı bir rapor hazırlanması gerekiyor. Bu bizim için çok önemli. Yani Doğu Anadolu’daki bu deri ile beraber oluşturulabilecek ayakkabı fabrikası çok önemli bir şey ve bu hususta deri fabrikası düşünülebilir mi? Düşünülebilir. Bu şemayı gören Erzurum’daki iş insanları bu konuya eğilim yapabilir veya bizim sektörümüzün içerisindeki imkanları olan arkadaşlarımız bu konuya eğilebilir. Yağ, bağırsak işi yapan işletme sahiplerinin burada yeri olması lazım, sakatat yapan kardeşlerimizin burada yeri olması lazım.” 

“Projenin önemi” 

“Bu proje Doğu Anadolu’yu kurtarır bizim Erzurum’u kurtarır. Yani, İktisadi Organize Hayvancılık Bölgesi Projesi, Erzurum’u 30 yıl önceki Erzurum’a geri döndürür ve biz buradan ihracat yaptığımız dönemlere gideriz. Biz burada marka yaparız, dedim ya eğer biz burada İktisadi Organize Hayvancılık Bölgesi’ni başarırsak bu alandaki başarılı bir organizasyon olur. Erzurum’da “SEY” dediğimiz, Süte Değer Katma Projesi, biz de bu projeyi gerçekleştirebilirsek ete ve yeme değer katılır ve bunlar birbirini tamamlar. Süte Değer Projesi’nde Erzurum Ticaret Borsası bunu başardı.  Erzurum Kırmızı Et Üreticileri Birliği olarak diyoruz ki “İktisadi Organize Hayvancılık Bölgesi kurulursa, orada kesimhane kurulursa orada kesimhane içerisine alınacak ürünlerin yapılacağı yerler yapılırsa biz Erzurum’a değer katarız ve Erzurum, büyükbaş ve küçükbaş hayvansal ürün bazında markalaşır, üretilen ürünlerin değeri artar. Erzurumlu çiftçiler, işletmeciler daha çok para kazanır. Biz de birlik olarak İktisadi Organize Hayvancılık Projesi adı altında bunlara talibiz.”

“Proje için herkes elini taşın altına koymalı”

“Bu projeyi önce siyasetin kabul etmesi lazım yani sayın vekillerden bunları bekliyoruz elini taşın altına koymalılar. Yerel yönetimler çok önemli. Özellikle de Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Mehmet Sekmen’in bu projeye destek vermesi çok önemli. Erzurum’da hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren Erzurum halkının da bunu kabullenmesi gerekiyor. Bu şu demek Erzurum hayvancılığı geliştikçe Erzurum esnafı da kalkınacak ve insanlar para kazanıp huzurlu oldukça şehre inip para harcayacak.” 

“Şu anda kesimhane sıkıntımız var ve kesimhane bu sektörün içerisindeki paydaşlarla paylaşılması lazım. Nasıl yapacağız? Ne kadar ihtiyaç var? Ne kadar depo ihtiyacı var? Ne kadarlık bir kesim ihtiyacı var? İşte kesimhaneden ürün alan sakatatçısı, yağcısı, dericisi, kesimhanede kesim yapan kasapların depo ihtiyacı ne kadar? Bunlar düşünülmeli, hesaplanmalı. “Ben yapıyorum oldu.” Demekle bu iş olmuyor bu işi yapanlarla, STK’larla istişare edilmesi lazım. Yerel yönetimler çok önemli ben yine söylüyorum Türkiye’deki hayvancılık alanında gelişen bölgelerdeki en büyük katma değeri yerel yönetimler yapmıştır. Bugün yapılacak bir şey varsa bu işi yapan paydaşların hepsinin birbiriyle istişare etmesi lazım. Erzurum İktisadi Organize Hayvancılık Bölgesi ve benim naçizane fikrim Erzurum'u hayvancılıkta merkez yapmak. 30 yılımız gitti, çok yazık oldu. Biz de bu işi çocukluktan beri biliyoruz ata, dede mesleği de olduğu için biz sürekli bu sektörün paydaşlarının hepsi ile istişare halindeyiz, ama bizim bilgimiz bir yere kadar bilgisi olanlara açığız, istişareye her zaman açığız. Bütün arkadaşlarımızın bütün Erzurum'un desteğini bekliyoruz çünkü hayvancılığı beraber kurtaracağız çok teşekkür ederim.”