www.gunebakiserzurum.com / Muhammet YILMAZ

Daha öncesi Ilıca’nın bir Belediye olduğunu belirten Ilıca da yaşayan vatandaşlar Ilıca’nın Aziziye İlçesine bağlandıktan sonra, Ilıca’nın Türkiye’deki haritadan silindiğini, yatırımların fazla olmadığını, Aziziye’ye bağlı olmak istemediklerini söylediler. 

Ilıcalı vatandaşlar, ilçelerinin eski ihtişamına kavuşmasını istiyorlar. Ilıca’nın gerçekten unutulduğunu düşünen vatandaşlar Aziziye Belediyesi’ne sitem ettiler ve daha çok yatırım olmasını istediler.

Temizlik dâhil birçok sıkıntılar çektiklerini, domates serasının Erzurum’a yapılmasının yanlış bir şey olduğunu dile getiren Ilıca esnafı Bahadır Fidan, burada üretilen domatesle, Antalya’dan gelen domatesi aynı fiyata yedik hiçbir farkı olmadı, sera yapılması hiçbir şeyi değiştirmedi ifadelerini kullandı.

Fidan: ’’Ilıca’ da temizlik bakımından çöpçülerimizin hiçbir tanesi zamanında çalışmıyor. Hafta da bir gün geliyor, her yeri kendimiz temizliyoruz yani. Temizlik bakımından birçok sıkıntılar çekiyoruz. 
Bu sadece sıkıntılardan bir tanesi. Ilıca çarşısının sağ tarafının sökülme işlemleri beş yıldır devam etmiyor, hiçbir hareketlenme yok ne zaman devam edecekler bu konu hakkında da bilgilendirme yapmadılar. Ilıca’yı ikiye ayırdıklarından beridir, 17 bin olan nüfusun 13 bini Dadaşkent’e ve Erzurum’a göç etti. Bunun en belirgin sebebi ise yetersiz yatırımdır. Buraya yatırım yapılmıyor. Sıkıntılarımız bununla da bitmiyor. Buraya domates serası açtılar. Ancak hiçbir işe yaramadı, biz burada 19 TL’ye domates alıyorduk, sera açılınca daha ucuza alırız diye düşündük ama değişen bir şey olmadı yine aynı fiyata domates alıyoruz. Domates serasının Erzurum’a yapılması yanlış bir şeydir. Nedenini şöyle belirteyim: serada soba yakmışlar ve öyle yetiştirmişler. Bunun kışın yapılması yanlıştır. Kışın olduğu için de maliyeti fazla tutmuş. Bunun yaz ayında yapılması gerekiyordu. Yani burada üretilen domatesle, Antalya’dan gelen domatesi aynı fiyata yedik hiçbir farkı olmadı, sera yapılması hiçbir şeyi değiştirmedi. Sonrasında buraya Aquapark yapıldı ancak halen daha faaliyete geçmedi, kim bilir ne zaman açılacak. 4 yıldır bekliyoruz. Burada Ziraat Bankası’nın arka tarafını hırsızlar mesken tutmuş, aynı şekilde Ilıca Kuran Kursu’nun arkası bomboş, evler bomboş hırsızlar hepsini çaldı. Bir an önce TOKİ’lerin yapılması lazım, Ilıca’dan göç eden vatandaşların buraya geri gelmesi lazım.’’ 

Ilıca esnaflarından olan Hasan Korkmaz, Ilıca’nın temizlik sorunlarından bahsetti ve ekonomik geçimsizlik konusuna değindi. 

Bu adalet midir?

Hasan Korkmaz: ’’Yavuz Sultan Selim TOKİ’ler pislikten geçilmiyor. İki ayda bir geliyorlar temizleyip gidiyorlar ama sadece adı temizlik, ortada temizlik adına hiçbir şey yok. Altyapı sorunlarımız hat safa da, hiç bakım yok. Biz iki ayda bir vidanjör çağırıyoruz, buna ekonomik gücümüzde artık yetmiyor. Eskiden 200 TL olan vidanjör şuan 800 TL olmuş artık gerçekten çağırmaya da gücümüz yetmiyor. Bu nasıl bir adalettir anlamıyorum. Burada ki mahallelini çoğusu ekonomik açıdan kötü durumda. Biz Aziziye Belediyesi’ne gittiğimizde bize bir evden iki kişiyi çalıştıramayız diyorlar, ancak öyle kişiler biliyorum ki aynı aileden on kişi belediyede çalışıyor. Bu adalet midir? Değildir. Bizi en çok etkileyen bu ekonomidir. Her şey aşırı derece de pahalı, oğullarımın düğünlerini yapacağım, kara kara düşünüyorum nasıl yapacağım diye. Kısacası geçinmek gerçekten çok zor.’’ 

Doğma büyüme Ilıcalı olan aynı, Ilıca’nın köklü esnaflarından birisi olan ve aynı zamanda şair olan Fuat Ateş, Ilıca’nın esnaf sorunlarını dile getirdi. Ilıca’nın üvey evlat muamelesi gördüğünü söyleyen Ateş, Aziziye’ye bağlı olmak istemiyoruz. Eskiden olan bu ilçe statümüzün geri verilmesini istiyoruz ifadelerini kullandı. 

Ilıcaya üvey evlat muamelesi yapılıyor hatta üvey evlat yerine bile koyulmuyor!

Fuat Ateş: ’’Ben doğma büyüme Ilıcalıyım. Bizim bir kültürümüz var; piknik kültürü. Burada mesire alanı yok. İnsanlar aileleri ile vakit geçirmek için mesire alanlarına gelip piknik yapmak istiyorlar. Burada olmadığı için de ya başka yerlere gidiyorlar ya da gitmiyorlar. Bunu dile getirdiğimiz zaman park yaptık diyorlar ama parkla mesire alanı birbirinden farklı şeylerdir. Maalesef bu böyle devam ederse bu kültürümüzü de kaybedeceğiz. Ilıca bu ev bunun gibi birçok nedenden dolayı göç vermeye devam ediyor. Bununda yönetimle ilgili bir boşluktan dolayı olduğunu söyleyebilirim. Burada Erzurum’un en çok bilinen yerlerinden birisi var; Ilıca Kaplıcaları. Eskiden burası çok fazla dolardı, insanlar hafta sonu hafta içi demeden Kaplıcalara akın ederlerdi ve bundan esnafta çok faydalanırdı. Ama şimdilerde fiyatların tavan yapmasında ne gelen var ne giden, gelenlerde hafta sonu geliyor kafa dinliyor o kadar. Burada ki en büyük sıkıntılardan birisi de esnafa destek yok. Aziziye’ye yapılan yatırımlar Ilıca’ya yapılmıyor. Ilıcaya üvey evlat muamelesi yapılıyor hatta üvey evlat yerine bile koyulmuyor. 1700 yıllık geçmişi olan bir ilçenin mahalle olarak anılmasından rahatsızız. Bu ilçenin bize geri verilmesini istiyoruz. Aziziye’ye bağlı olmak istemiyoruz. Eskiden olan bu ilçe statümüzün geri verilmesini istiyoruz.’’