‘’İŞÇİ SINIFI OLARAK HEP BERABER AYAĞA KALKACAĞIZ!’’

Türk İş Sendikasına bağlı 14 sendika başkanları ve üyeleri 1 Mayıs İşçi bayramı dolayısıyla basın açıklaması yaptı.

Tarih: 01.05.2023 17:36
‘’İŞÇİ SINIFI OLARAK HEP BERABER AYAĞA KALKACAĞIZ!’’

www.gunebakiserzurum.com /  Rabia ASLAN KARAKAŞ

Yaşanan ve daha sonra devam eden depremler asrın felaketi olarak tanımlandı.
Örgütlü toplum olmanın, sendikal örgütlenmenin önemi bu felaket sonrası daha iyi anlaşıldığını ifade
eden Türk İş Erzurum İl Temsilcisi Yusuf Gökçan, geçen yıllarda omuz omuza mücadele verilen
arkadaşların, kardeşlerin bir bölümü artık aralarında olmadığını felaketin ardından daha da zorlaşan
hayat mücadelesinin üstesinden gelmeye çalıştıklarını söyledi.
Gökçan,” Bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Ekmek, Barış Özgürlük için işçiler birlikte hareket
ediyor, taleplerini seslendiriyor. Yaralar beraber sarılacak yaşama ve çalışma şartları insana yakışır
olacak İşçilerin örgütlü mücadelesi zor şartlardan geçerek bugünlere gelmiştir. Cumhuriyetimizin ilk
yüz yılı kurtuluş, kuruluş, ekonomik ve sosyal alanda var oluş mücadelesi temelinde gelişti.
Demokrasinin, sosyal hukuk devletinin işçi hak ve özgürlükleri açısından önemi ve değerini işçi sınıfı
yaşayarak öğrendi. Cumhuriyetin İkinci Yüzyılında, her alanda bağımsızlık ile temel insan hak ve
özgürlüklerinin egemen olması temel önceliğimiz olmaya devam edecektir. 6 Şubat 2023 Pazartesi
günü yaşanan ve daha sonra devam eden depremler “asrın felaketi” olarak tanımlandı. Yurdumuz bir
yas evine döndü. Geçen senelerde omuz omuza mücadele verdiğimiz arkadaşlarımızın,
kardeşlerimizin bir bölümü artık aramızda değil. Anamızı, babamızı, ailemizi, memleketlerimizi,
anılarımızı yitirdik. On binlerce canımız enkazlar altında can verdi. Biz geriye kalanlar ise, felaketin
ardından daha da zorlaşan hayat mücadelesinin üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Depremin yaşandığı
bu bölgede tekrar ayağa kalkmaya, memleketi ayağa kaldırmaya, yaraları sarmaya ihtiyacımız var.
Türkiye İşçi Sınıfı, ne derece fedakâr ve özverili olduğunu, depremin gerçekleştiği ilk andan itibaren
ortaya koydu. Arama kurtarma çalışmalarının en önemli aşamalarında Türkiye İşçi Sınıfı oradaydı. İşçi
sınıfının çabalarıyla daha fazla canımızın enkaz altında acı çekerek, soğuktan donarak ölmesinin
önüne geçildi. Deprem sonrası yaraların sarılmasında öncü ve etkin rol oynadı. Örgütlü toplum
olmanın, sendikal örgütlenmenin önemi bu felaket sonrası daha iyi anlaşıldı. Yaşanan deprem
felaketi, yurdumuzda uzun süreden beri aynı olan şeylerin kökten değişmesi gerektiğini hepimize
gösterdi. Bu felaketten belki daha az can kaybıyla çıkılabilirdi. İnsan kaynaklı hatalar bütünü,
kayıpların inanılmaz boyutlarda erişmesinin en temel nedeni oldu. Günlük çıkarlar uğruna hareket
edip, parayı ve onun sağladığı sözde itibarı, insan hayatının önüne koyanlar nedeniyle kayıplarımız
arttı. “

ZİHNİYET TOPYEKÛN DEĞİŞMELİ
Ücretli çalışanların geçim ve yaşama şartları her geçen gün zorlaştığını belirten Türk İş Erzurum İl
Temsilcisi Yusuf Gökçan, buna neden olan zihniyet topyekûn değişmesi gerektiğini kaydetti.
Gökçan,” Buna neden olan zihniyet topyekûn değişmelidir. Ücretli çalışanların geçim ve yaşama
şartları her geçen gün zorlaşmaktadır. Yaşanan enflasyon karşısında ücret artışları kısa bir zaman
içinde etkisini yitirmektedir. Vergide ücretliler aleyhine olan yapı köklü olarak çözüme kavuşmamıştır.

Daha yılın ilk aylarında vergi oranları yükselmekte, ücretli çalışanlar ağır vergi yüküyle karşı karşıya
kalmaktadır. Asgari ücret artışları enflasyon karşısında kısa bir sürede etkisini kaybetmekte,
yapılmak durumunda kalınan artış toplumun ağırlıklı bölümünün gelirini asgari ücret seviyesinde
yoğunlaştırmaktadır. Kamuda taşeron sorunu devam etmektedir. İnsani bir talep olan nakil hakkı
konusunda halen bir adım atılmış değildir. Kayıt dışı istihdam sorunu ağırlığını sürdürmektedir.
Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller, mevzuattan kaynaklanan sınırlamalar, uygulamada
karşılaşılan sorunlar devam etmektedir. Bütün olumsuzluklara rağmen İşçi sınıfı, yaşama ve çalışma
şartlarının insana yakışır olması çabalarını kararlılıkla sürdürecektir. Günümüzde, kamu kesiminde
yaklaşık 700 bin işçinin toplu iş sözleşmeleri müzakereleri sürdürülmektedir. Burada elde edilecek
sonuç, çalışma hayatının biçimlenmesinde önemli rol oynayacaktır. Yüzbinlerce işçi ve ailesi geçim
şartlarının iyileşmesini, yaşama şartlarının gıda-konut-ulaşım harcamaları cenderesine çıkarılmasını
talep etmektedir. İşçi sınıfı mücadele azmini kaybetmemiştir. Sorunlarımızın üstesinden gelmek için
daha fazla mücadele vermemiz gerekiyor… Deprem, şimdiye kadar uğruna mücadele verdiğimiz işçi
hak ve özgürlükleri mücadelesinin aslında hayati bir mesele olduğunu hepimize gösterdi. Bugün
ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunların bilincinde olarak, demokrasi içinde istikrarı savunmaya
devam edeceğiz. İşçiler, demokrasiye yönelen her tehdidin karşısında olmaya devam edecektir.
İşçiler bu ülkenin temel ve kalıcı unsurudur. Bu ülkede bütün insanlarımızın barış ve huzur içinde
yaşamasının yolu sosyal devletin işlemesine, yoksulluğun ortadan kaldırtılmasına, işsizliğin yok
edilmesine gelirin adaletle paylaşılmasına, hukukun işlemesine kısaca birlikte yaşamanın şartlarının
güçlenmesine bağlıdır. Bizim emek mücadelemiz aynı zamanda ekmek, demokrasi, birlik, toplumsal
barış ve vatan mücadelesidir. Mücadelemizi büyüteceğiz, dayanışmayla yaralarımızı saracağız. İşçi
sınıfı olarak hep beraber ayağa kalkacağız!”