Kanun koruyor heyet korumuyor

Hakem heyetleri yasa da açıkça belirtildiği halde tüketiciyi korumuyor ve hatalı ürünü satan firmalardan yana taraf oluyor.

Tarih: 01.11.2023 13:51 Güncelleme: 01.11.2023 16:23
Kanun koruyor heyet korumuyor

www.erzurumgunebakis.com/ Sedanur Bingöl 

Tüketici hakem heyeti, başvuruda bulunan kişinin talebi ile bağlı olup, başvuruda bulunan kişi için tanınmış olan seçimlik haklarını, kendi takdirine göre belirleyemezken yetkisinin dışına çıkarak, yasa da açıkça belirtildiği halde tüketiciyi korumuyor ve hatalı ürünü satan firmalardan yana taraf oluyor.

Konuyla alakalı Şikayetlerin arttığı bu dönemde yaptığımız araştırmalar sonucu görüşlerine de başvurduğumuz Avukat Serhat Ay, şikâyette bulunan kişilerin kendilerini korumaları için başvurduğu tüketici hakem heyetinde, kurulan heyet tarafından korunmadıklarını ifade ederek, “bu konuyla ilgili bizlere çok fazla dilekçe geliyor” söylemlerinde bulundu. 

Ay, “HMK’nın 26. madde hükmü ile de sabit olan yasa “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” şeklindeyken, son zamanlarda şehrimizde bu tür durumların sıklıkla yaşandığı, tüketicilerin her ne kadar kanunla korunması amaçlansa da tüketici hakem heyeti tarafından korunmayarak, kendisine tanınan kanun sınırlarını aşıp şirketlerin lehine kararlar verdiği ortaya çıkmaktadır”.  

“Bu anlamda Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği, Kararın niteliği ve kapsamı başlıklı 20.m f.(1) hükmü ise, '' (1) Tüketici hakem heyeti, uyuşmazlık ile ilgili karar verirken tarafların talebiyle bağlıdır. Böylece tüketici hakem heyetinin vereceği kararlarda dikkat etmesi gereken bir ilke olarak tıpkı HMK da olduğu gibi talep ile bağlılık esası benimsenmiştir” şeklindedir.  Fakat Tüketici Hakem Heyetine yapılan başvuru dilekçelerinde sıklıkla görülen, ayıplı malın, aynı veya benzer niteliklere sahip ayıpsız misli bir benzeri ile değiştirilmesiyken, tüketici hakem heyeti söz konusu ayıplı maldan dolayı başvuruda bulunan kişinin talebi hakkında kabul kararı vermenin yanında yeni bir talep sonucu da ekleyerek misli mal bulunmadığı halde, ürünü aldığı tarihteki fatura bedelini başvurucu müvekkile ödenmesi şeklinde karar vermektedir. Hatalı ürünü pazarlayan firma, şirket veya işletme ise elinde bulunan misli ürünü kalmadı diyerek kişinin geçen yıllarda aldığı ürünün, aldığı zamandaki tutarını geri ödüyor. Son zamanlarda yaşanan enflasyona bağlı olarak artan ürün fiyatları ile paranın ciddi şekilde kıymetinin de düştüğü de dikkate alındığında, hakem heyetinin yetkisinin dışına çıkarak verdiği bu karar firmanın lehine, ayıplı mal olduğu gerekçesiyle Tüketici Haklarına başvuruda bulunan mağdur kişinin ise aleyhine oluyor. Halbuki Hakem heyeti talep sonucu ile bağlı olup farklı bir şeye veya fazlasına karar vermesi hukuka ve yasaya aykırıdır”.

“6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir ve belirtilen haklar; 

  • Satılanı iade ederek sözleşmeden dönme, 
  • Ayıp oranında bedelden indirim talep etme, 
  • Aşırı masraf gerektirmeği hallerde ücretsiz onarım talep etme, 
  • Satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini isteme

Şeklindeyken, bu seçimlik haklar ayıplı maldan zarar gören kişilere tanınmış olup istediği gibi bir seçimde bulunup talep sonucu oluşturma hakkı verilmektedir. Fakat söz konusu somut olayda Tüketici hakem heyeti davacı müvekkile tanınan seçimlik haklarını müvekkilin yerine geçerek genişletmekte ve değiştirmektedir”.