www.erzurumgunebakis.com/ Sedanur Bingöl 

1 Ocak 1913 yılında kurulan Türk Kızılay Erzurum İl Merkezi Şubesi, Kızılay ilkelerini dikkate alarak Kurulduğu ilk günden itibaren insani yardım faaliyetlerini yerine getirip, İhtiyaç sahiplerinin yardımına koşmaya devam ederken bir taraftan da Türk Kızılay’ı ve Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan Kök Hücre Protokolü ile Kan Hücrelerinin yapımını sağlayan ana kök hücrelerin, sağlam bir bireyden (Kök Hücre Bağışçısı) alınıp hasta kişiye nakledilmesiyle ilik nakli bekleyenlere umut oluyor.  

Kök Hücre Bağışçılarından alınan bir tüp kanın Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği merkez laboratuvarlarında çeşitli testlerden geçirilerek, kemik iliği nakli bekleyen hastaların tedavilerinde kullanılması için Ülke genelinde kök hücre havuzu oluşturulmasının gerekli olduğunu belirten Doğu Anadolu Kızılay Bölge Kan Merkezi Müdürü Abdullah Üzer, şu an için bilinçli bir bağışçı havuzunun oluştuğunu ifade etti. 

“Eşleşmenin olduğu anlarda reddetme durumları olabiliyor”

İlik nakli bekleyen hastalar için amaçlarının sadece bağışı toplamak olmadığının altını çizen Üzer, “kök hücre bağışında bağışçı bulmaktan çok daha önemli olan, bağışta bulunacak kişinin herhangi bir hastayla eşleşmesi gerçekleştiğinde o bağışçının gerçekten kök hücre naklini verebilir hale gelmesidir çünkü birçok noktada kök hücre bağışı yapacağını söyleyen arkadaşlarımız eşleşme gerçekleştiği an vazgeçerek kök hücre vermek istemediğini belirtiyor” söylemlerinde bulundu. 

“Türk Kızılay’ı kök hücrenin önemini anlatmaya devam ediyor”

Türk Kızılay’ının bütün bağışçılara kök hücrenin önemini, nasıl yapıldığını ve hangi riskleri taşıdığını anlattığını dile getiren Üzer, “eşleşmelerden sonra bağışçıların vazgeçmemesi için bağışta bulunacak kişilere kök hücre hakkında bilgiler verilmekle birlikte öneminden, nasıl yapıldığından ve hangi riskleri taşıdığından bahsederek, bağışçıların akılarında bir soru, bir endişe kalmaması adına sorulan sorular bu konuyla ilgilenen gönüllü verici uzmanlarımız tarafından cevaplandırılıyor” diye belirtti. 

Kök hücre bağışlarının yüzde 87’lerde olduğunu vurgulayan Üzer, “geriye kalan yüzde 13’lük kısmı küçültmek için çalışmalara devam etsek de sağlık nedeniyle, sonradan oluşan başka sebepler nedeniyle veya çift eşleşme gibi durumların olması göz önünde bulundurulduğunda bu yüzde 13’lük dilimin olası bir durum olduğu anlaşılabilir” diyerek 2024 yılında da bu havuzu daha da genişletmek için çalışmalar gerçekleştirerek bağış bekleyen hastaların eşleşme ihtimallerini artırmayı hedeflediklerini açıkladı. 

“Bu görevi yapmaktan gurur duyuyoruz”

Bağış bekleyen hastalara bağışçı bulma konusunda yardımcı olabildikleri için bu görevi yapmaktan gurur duyduklarını ifade eden Üzer, “yapılan çalışmalar sonucunda nakle giden hastalarımızın sayısının artması bizleri çok mutlu ediyor. Öyle ki onların mutluluklarına ortak olmak için kendi personelimizde kök hücre nakline giderek hastalara nakil gerçekleştirirken Kızılay merkezi olarak bizlerde pandemi döneminde Covid geçirip de iyileşen hastalarımızın plazmalarını toplayarak özellikle yoğun bakımda tedaviye direnç gösteren hastalara naklederek, savunma hücreleriyle bu hastaların iyileşmesine katkı sağladık” açıklamalarından bulundu.