www.erzurumgunebakis.com/ Sedanur Bingöl

Son dönemde sosyal medya ve diğer iletişim platformları üzerinden milletvekillerine yönelik hakaret içerikli paylaşımların artması, hukuki açıdan da birçok tartışmayı beraberinde getiriyorken, GÜnebakış Gazetesinin “milletvekiline hakaret eden kişiler kanun ile korunabilir mi?” sorusuna Avukat Serhat Ay açıklık getirdi.

Ay, “Türkiye'de, milletvekillerine yönelik hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleriyle düzenlenmiştir. Hakaret suçu, kişinin onurunu kırıcı veya aşağılayıcı sözler sarf etmek veya davranışlarda bulunmak olarak tanımlandığı için Milletvekillerine yönelik hakaretler de bu kapsamda değerlendirilir ve yasal olarak cezalandırılır” diye aktarırken, ifade özgürlüğü gibi temel hakların, mahkemelerin verdiği kararları etkileyebileceğini belirtti. 

 İfade özgürlüğü çerçevesinde yapılan eleştirilerin sınırlandırılmasının, demokratik bir toplumda önemli bir mesele olduğuna değinen Ay, Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesine göre, bir kişiye hakaret edenler hapis cezası veya adli para cezası ile cezalandırılabileceğini, bu cezanın miktarı, suçun niteliğine ve şiddetine göre değişiklik gösterebileceğini, ayrıca, mağdur kişi dava açarak manevi tazminat talebinde bulunabileceğini belirtirken, milletvekillerinin farklı düşüncelerle karşılaşmaları ve eleştirilere maruz kalmalarının kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

 Ay, TCK’nın 125’inci maddesine göre kimsenin onur şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden kişinin suç işlemiş olduğunu vurgularken, 125 beşinci maddenin üçüncü fıkrasının A bendinde düzenlenen maddenin hakaret suçunun kamu görevlisine karşı işlenmesi halinde cezanın artırılacağı ifadesinin yer aldığını dile getirdi. 

Vatandaş savunulabilir mi?

Ay, “hakaret eden vatandaşın savunulması için 3 şarta bakılırken bu şartların ilki hakaret edilen kişinin kamu görevlisi olması gerekiyor şeklindedir. Bu durum tek başına yeterli olmayacağından yine kamu görevlisine hakaret suçu oluşabilmesi için ilk önce ortada bir hakaretin ve hakaret eden kişinin kamu görevlisi olması lazım. Hatta tek başına o da yeterli değil bir de edilen hakaretin kamu görevinden dolayı olması lazım” diye konuştu.