www.erzurumgunebakis.com / Muhammet YILMAZ    

Vatandaşa giden haciz tebligatının postacı tarafından belirlenen adrese teslimi sırasında postacı, vatandaşın evde olmadığından dolayı tebligatı muhtara imza karşılığında teslim etmişti. Muhtar ise bu tebligatı vatandaşa götürmemişti. Tebligat süresi dolduğu zaman haciz memurları vatandaşın evine geldikleri zaman vatandaş, kendisine tebligat gelmediğini ileri sürdü. Sonrasında tebligat giden vatandaş, tebligatı kendisine ulaştırmadığı için muhtarı dava etti ve muhtar davada ceza aldı. Karar sonrasında, itiraz eden muhtar öyle bir sorumluluğu olmadığını dile getirdi. Daha sonra Yargıtay 7. Ceza Dairesi, evde olmayan kişinin tebligatını teslim alan muhtarın, tebligatı ilgili kişiye teslim etmemesi nedeniyle adli para cezasına çarptırılmasını, "muhtarların tebligatı götürmekle yükümlü olmadığı" gerekçesiyle bozdu. 

Dairenin kararında, "Tebligat Kanunu'na göre köy muhtarının muhatap adına kendisine tebligat yapılacak kişilerden olmaması ve kendisine teslim edilen tebligat evrakını sadece muhafaza etmekle mükellef olup, ilgilisine götürüp verme yükümlülüğünün bulunmaması karşısında, unsurları itibarıyla oluşmayan suçtan beraatı yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur." ifadeleri yer aldı.

MUHTARLARIN ÖYLE BİR SORUMLULUĞU YOKTUR

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen adreste tebligat” başlıklı 10. Maddesinde; “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 21. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler dâhilinde tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebliği almazsa, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.