www.erzurumgunebakis.com/ Sedanur Bingöl 

Ülkemizde atanamayan öğretmen sorunu Yıllar içerisinde artarak devam ediyor ve müdahale edilmeyerek atama bekleyen öğretmen adaylarının büyük sorunları arasında yer alıyorken, konu hakkında görüşlerini ifade eden Eğitim-Bir-Sen sendikası Erzurum şube başkanı Mustafa Karataş, Türkiye’de öğretmenlik ile ilgili olan meslek kanunun çıkmasına rağmen öğretmenliğin toplum nezdinde sürekli bir kan kaybeder meslek haline geldiğini dile getirdi. 

“Öğretmenlik talep edilmez meslek hakine geldi”

Konuşmasına mevcut durumun ne yönde olduğunu değerlendirerek başlayan Karataş, “Ülkemizde şu anda mezun olanların rahatlıkla atanamaması, iş bulamaması, bir yığılma durumunu söz konusu olarak en az 400-500 bine yakın öğretmen mezununun atamayı bekliyor olması gibi temel sorunlar yaşanıyorken, diğer diğer taraftan da atama şekillerinin ortaya koymuş olduğu sıkıntılar ve ücret skalasının da bugün memur kesiminde hemen hemen en alt seviyede ki maaşa endeksli olması ister istemez bu mesleği talep edilmez bir noktaya getirdi” söylemlerinde bulundu. 

Karataş konuşmasına, “öğretmenlik mesleği bir toplumu değiştiren dönüştüren ve çocuklarımızı yarınlara hazırlayacak olan rehber insanların istihdam edildiği yerler” diyerek devam ederken, çalışkan ve gönüllü olarak bu işi gerçekten memlekete bir faydam dokunur düşüncesiyle yapmak isteyen insanlar için öğretmenliği tercih etmeleri noktasında mesleği bir cazibe merkezi haline getirmemiz lazım” önerilerinde bulundu. 

“Kolay istihdam sağlanan ve ekonomik karşılığı fazla olan meslekler tercih ediliyor”

Günümüzde insanların daha kolay istihdam edebileceği ve ekonomik karşılık olarak da daha fazla alacağı meslekleri tercih ettiklerinin altını çizen Karataş, “tercih edilen mesleklerin başında mutlaka öğretmenlik olması lazım ve bizim çocuklarımızın öğretmenliği gönülden isteyerek, severek tercih etmesi lazım. Hatta en başarılı olan öğrencilerimizin bu mesleği tercih etmesi lazım bu ülkenin, tabiri caizse ham maddesi dediğimiz çocukları yarınlara daha verimli bir şekilde işleyerek ülkeye katkısı olacak bireyler yetiştirebilsinler. Aksi halde biz bu sahayı boş bırakırsak bu sahadan ortaya çıkacak olan olumsuzluklar toplumun her kesimini çok büyük oranda etkileyecek ve belki de toplumsal sıkıntıların oluşmasına da meydan vermiş olacağız” diye konuştu. 

“Öğretmenliğin sosyal statüsü artırılarak ekonomik yönden iyileştirilmesi gerekiyor”

Karataş, “bizler burada öğretmenin özellikle ekonomik sosyal statüsünün, ekonomik haklarının ve özlük haklarının memurlar noktasında, meslek itibarını ve onuruna yakışır bir noktaya taşınması ve getirilmesi gerektiğini her fırsatta söylüyoruz. Bunun bir an önce yapılması gerekiyorken, yaparken de dünya ülkelerinde öğretmenliğin statüsünü ve öğretmenlik mesleğinin durumunu kendi ülkemiz içerisinde değerlendirmememiz gerekiyor. Uluslararası ve dünya ölçeğinde ülkelerdeki öğretmenlik mesleğinin durumu nedir? diye baktıktan sonra buradaki öğretmenlerimizin hem mesleki kariyer açısından hem de kendi dünyevi geçimleri açısından statüleri ve pozisyonları nedir? diye bakmamız gerekiyor” şeklinde aktardı. 

 "Türkiye’de öğretmenlik mesleği gelişmiş ülkelere göre geridedir"

Son olarak Türkiye’de öğretmenlik mesleğinin gelişmiş ülkelere göre biraz daha aşağı durumda olduğunu vurgulayan Karataş, “ başarıyı sadece öğretmenlerden beklemek doğru değil, öğretmeni başarıya sevk edecek motivasyonu ve öğretmenin moral gücünü yüksek tutacak gerekçelerin de mutlaka donatılması ve bunların da sağlanarak bu sıkıntıya çözüm üretecek yasal zeminin oluşturulması gerekiyor" açıklamasında bulundu.