www.gunebakiserzurum.com / İhsan KUMRU

Teknolojinin yaygınlaşmasıyla beraber gelişen oyunların çocukların 3-5 saatini çaldığını belirten Final Kurs Merkezleri Rehberlik Öğretmeni Ferhat Bayır, kitap okuma oranın düştükçe sınavlarda ki başarı oranının da düşeceğini belirtti. 

Orta yaşlı insanlarda bu durumun en büyük sebeplerinden birisinin kaygı ve stres olduğunu söyleyen Final Kurs Merkezleri Rehberlik Öğretmeni Ferhat Bayır, kafası gündelik sorunlarla dolu olan bir insanın kitabı anlayarak okumasının mümkün olmayacağını ifade etti. 

Bayır,” Okuma oranlarında ki bu düşüşün ana sebebi internetin yani teknolojinin çok yaygın olmasıdır. Cep telefonları, sosyal medyalar ve özellikle oyunlar. Günümüzde telefon oyunları çok fazla yaygınlaşmış durumda. Bir çocuk kendini oyun kaptırdığı zaman 3-5 saatini o oyunda geçiriyor. Sonrasında telefondan kafasını kaldırdıktan sonra çocuk kendini, gözleri ve zihni bulanmış bir şekilde buluyor. Daha sonra çok fazla eğitime ya da kitaba yönelmiyor. Ders çalışmada da ana sıkıntı budur. Sınavların çoğunda sorular okuduğunu anlamaya yöneliktir. Bundan dolayı kitap okuma kültürü olmayan bir çocuğun okuduğunu anlaması çok zordur. Günümüzde bir öğrencinin LGS sınavında, iyi bir liseye gidebilmesi için 90 soruda en çok bir yanlış yapması gerekiyor. 4-5 yanlışı olan çocuklar orta puanlı liselere gidebilecekler. 4-5 yanlış aslına bakarsanız çok büyük derece de bir yanlış değildir. Ancak bizim sistemimiz diyor ki: çocuk bu sorular da okuduğunu anladığı sürece yüzde yüz doğru yapabilir. Bu da tabi kitap okumaya bağlıdır. Kitap okuma seviyesi de düşük olduğu için sınavlar da ki başarısızlık oranı da artıyor. Söylediğim gibi bunun en büyük nedeni de çocuğun sosyal medyaya olan düşkünlüğüdür. Bu durum gençler için geçerlidir. Orta yaşlı insanlarda ise durum farklıdır. Orta yaşlı insanlarda zihinsel yorgunluk çok fazla arttığı için örneğin, iş kaygıları, stresleri olsun yani evlilikten tutun ekonomik olarak herhangi bir şey kazanmaya yönelik yapacakları işlerde çok stresli bir süreçten geçiyorlar. Kitap okuyabilmek için kafanızın biraz rahat olması gerekir. Yani kafası gündelik işlerde olan bir insan, kitap okuyamaz ve kitaba kendini veremez. Kitabı okurken yaşadığı gündelik hayatından dilimler aklına gelir ve okuduğu kitaptan bir şey anlamaz, dolayısıyla kitabını rafa kaldırır. İnsanlar artık sosyal iletişim noktasında birbirlerinden kopuk haldeler. Eskiden bir sıkıntımızı eşimize dostumuza anlatıp giderebiliyorken şimdi durum böyle değildir iş kaygısı, yaşam kaygısı bunun önüne geçiyor. Bundan dolayı da insan kendine kitap okuyacak vakit ayıramıyor. Ekonomik kaygı olduğu sürece bu böyle devam edecektir. Orta yaşlarda ise sıkıntı tamamen bundan ibarettir. Okuma oranını arttırmak içinde yaşam standartlarını arttırmak lazımdır. Kendimiz açısından düşünürsek yapmış olduğumuz işte yeteri kadar rahat olursak eğer akşam eve gittiğimizde kendimize kitap okuyacak zaman dilimi oluşturabiliriz. Bunların üstüne ekleme yapacak olursak günümüzde kitap fiyatları çok pahalı. Önceden bir kitapçıya gittiğimiz zaman 3-4 aylık kitaplarımızı rahatlıkla alabiliyorduk. Ancak şimdi durum böyle değildir. Şimdi 3-4 aylık kitap alacağımız parayla 1 kitap alır hale geldik. Günümüzde sanal kitap okumalarda var şu an da daha çok tercih edilen bunlardır. Ancak çokta verimli olmuyor ve gözleri de yoruyor. Genel sorunlar bunlardan ibarettir.”