Özel'in Hasan Cengiz saplantısı...

Özgür Özel’den Kemal Kılıçdaroğlu’na: “CHP’de hançer yok, hançerleyecek kimse de yok”

Tarih: 04.11.2023 20:00 Güncelleme: 04.11.2023 20:11
Özel

Özgür Özel, CHP 38. Olağan Kurultayı’nda adaylık konuşmasını yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan adayı olarak konuşma yapmayacağını divana bildirdi. Bunun üzerine sahneye Özgür Özel çıktı.

Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Sırtımdan hançerlendim” sözleriyle ilgili, “Hiç üstüme almadım. Hiçbirimizin üstüne almadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok” diye cevap verdi:

“Sayın Genel Başkanım, en iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne de partililerde hançer olur. Ama bizim partide kılıç da olmaz. Seçimlere iki gün kala sizin atadığınız, önce Atatürk’e, sonra da son genel başkanımız size, olmadık laflar söyleyen kadın, sizin ‘Bir arkadaşıma sordum’ dediğiniz kişi Hasan Cengiz çıktı. Bu Hasan Cengiz geçtiğimiz günlerde Sayın Genel Başkanımıza bir kılıç getirmiş, üstüne de ‘Değişimciler için kılıçlar çekildi’ yazmış. Lafım Sayın Genel Başkan’a olamaz. Ama ‘CHP’de danışmanım’ diyen ama profil resminde Recep Tayyip Erdoğan olan, değişim diyenlere kılıç çekecek olanların alnını karışlarım.”

Özel şöyle devam etti:

“CHP kurultayları ülke siyasetini de şekillendirmiştir. Sadece yönetim kadrosunu belirlemeye genel başkan seçmeye gelmedik. Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için hep birlikte buradayız. Bize ve kendinize bugün yeni bir görev vereceksiniz. Bu CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir.”

“İkinci yüzyıla işlevsizleşmiş Meclisle, çürümüş adalet sistemiyle ve yarısı yoksulluk sınırının altında giriyoruz” diyen Özel, “Biz iktidar olmadığımız için, iktidara gelenler rotayı batıdan doğuya çevirdiler. Peki, o tarafta ne var? Kutuplaşma, aklın, bilimin yerine her türlü hak ihlali var” diye konuştu:

“Hesabı ne Kemal Bey, ne de Özgür Özel ödüyor. Hesabı kredi borcunu ödeyemeyen siftahsız kapatan yurttaşlar, bunu fakirleşerek işsiz kalarak ödüyorlar. Barınamaysan üniversite öğrencileri ödüyor. Cezaevine atılan siyasetçiler ve gazetecilerimiz ödüyor. Birileri var ki bu hesabı canıyla ödüyor. Tren kazalarında yitip giden evlatlarımız, depremlerde güvenli olmayan konutlarda oturan yurttaşlarımız, cinayetlere kurban giden kadınlar canlarıyla ödüyorlar CHP’nin iktidarda olmamasının bedelini.”

“Ben gelince sağcı danışmanların katı boşalacak diyen” Özel, şöyle devam etti:

“Kılıççı danışmanlar ben gelince gidecekler. O bir kat boşalıyor. Sağcı danışmanların katı orası. O katta 12 oda var. O 12 odada 12 sekreter olacak. İl başkanı, ilçe başkanı Ankara’ya gelince o 12 ofis örgütün ofisleri olacak. Genel başkan yardımcısını beklerken, yorulup da duvarın dışına çökmek yok. Odanızda bilgisayarınız, çayınız, kahveniz, telefonunuz olacak. Bundan sonra sağcı danışmanlara verilen odalarda ilçe başkanlarım, il başkanlarım kullanacak.”

Seçim yenilgisinin ardından özeleştiri verilmemesini eleştiren Özel, “Kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, özeleştiri yapılmamasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yoldayız, bu yolculuk ‘sana söz’ deyip boynunu bükük bıraktıklarımızdan helallik isteme yolculuğudur. Bu babasına kavuşturamadığımız Vera’nın yolculuğudur. Bu, adalet getiremediğimiz Şenyaşar ailesinin yolculuğudur. Bu, kapısının önünde gözyaşı döküp, ant içip, hesap soramadığımız Somalı 301 madencinin adalet yolculuğudur” diye konuştu.

Özel, “Ben size, Tayyip Erdoğan’ın karşısına dikilecek değil, onu arkada bırakacak bir lider seçmenizi öneriyorum. O kesiyor, bölüyor. O sağcı-solcu der, Kürt-Türk der, büyük tarafı alır, küçük tarafı 50+1 yapmak için ittifaklara seni zorlar. Çünkü sen başının üstündeki cam tavana inandıysan, ‘Ben 25’im, olmadı, olmayacak’ dersen, o zaman Tayyip Erdoğan kazanır. Ama sen AKP’liye, MHP’liye, İYİ Parti’liye, HDP’liye; yoksula, güvencesize dokunabilirsen, işte Erdoğan’ın dokunamadığı tarafta, senin değdiğin yerde emin ol iktidar var” diye devam etti.

Sözünü kesen tribünlere seslenen Özel, “Gençler, canımı isteyin. Şu duruma düşürmeyin. CHP’de bu kadar önemli bir konuşmada siz genel başkan adayını konuşturmazsanız sanarlar ki Kemal Bey eksik yaptı da siz toparlıyorsunuz. Konuşanı susturmak bizim işimiz değil, sakin olun” yanıtını verdi. Bunun üzerine Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve divan başkanlığı görevini üstlenen Ekrem İmamoğlu sahneye çıktı ve ortamı sakinleştirdi.

Özgür Özel, cezaevinde tutuklu bulunan Can Atalay, Tayhun Kahraman, Selahattin Demirtaş, Tolga Şardan, Selçuk Kozağaçlı, Mine Özerden, Çiğdem Mater’e selam gönderdi, “Memleketimin dört bir yanında altı okla bayrağı sallayanlara, Soma, Zonguldak, Bartın’da can pahasına çalışanlara, Agrobay’da çalışanlara, Sputnik’te grevde olan gazetecilere, Selçuk Kozağaçlı, Çiğdem Mater’e, Selahattin Demirtaş’a selam olsun” dedi.

Özgür Özel, Kemal Özer’in şiirini okudu:

“Yerin derinliklerinden geldiler, ellerinde
susmak bilmeyen bir yer altı güneşiyle, ne kadar
diplere bastırılsa o kadar boğulmak bilmez yankısıyla
yüreklerinin.

Ağır ağır geldiler, karanlık sarnıçlardan sıza sıza,
sağır küplerde birike birike, yararak kaslarının içine
yuvarlanmış sızıları ve ciğerlerinde yer etmiş
ışıksız lekeleri.

Geldiler bir büyük sesin harfleriyle ağızları dopdolu,
suskun çamuru küremek için kentin gölgeli
sokaklarından, sıyırıp almak için yıllardır gökyüzüne
birikmiş pası, ovmak için isli alnını sabahın.

Anıt bildiler sıradan ve gösterişsiz bir günü, diyecek
sözleri varsa anıt bildiler, akacak bir yatağı varsa
ırmaklarının ve atacak köprüleri varsa anıt bildiler,
toplandılar o anıtın çevresine.

Sonra her gün geldiler, artarak geldiler, kadınları
çocukları ve alkışlarıyla, yoğurt mayalar gibi geldiler,
pişkin ekmekleri bölüp de paylaşır gibi, su gibi, ateş gibi.

Her gün yeni ağızlar eklendi ağızlarına, yeni
yollarla tanıştı ayakları, her gün yeni kabuklar çatladı,
yeni kulaklar işitmeye başladı söylediklerini, bir kent
oldular sonunda

ve adını değiştirdiler ülkenin.”