Paranın Kanlı Yüzü “Kanlı Para”

Son dönemlerde özellikle ortaokul ve liselerde yaygınlaşan “kanlı para” oyunu hakkında, uzmanlar açıklama yaptı. Psikolojik Danışman Yavuz Aktepe, öğrenciler arasında yaygınlaşan bu kanlı oyunun psikolojik nedenlerinden bahsetti.

Tarih: 30.10.2023 17:42 Güncelleme: 30.10.2023 18:21
Paranın Kanlı Yüzü “Kanlı Para”

www.erzurumgunebakis.com / Muhammet YILMAZ 

Son zamanlarda paranın en kanlı tarafıyla tanıştık, ‘Kanlı Para’… Bu oyunun tek amacı çocukların birbirine zarar vermeleridir. Çocuklar birbirlerine zarar verdikçe bu oyunu kazanıyorlar, o başarı duygusunu tatmaya başlıyorlar. 

Çocukların ellerini kanatma derecesine getiren bu kanlı para oyununun, çocuklar arasında nasıl bir psikolojiyle oynandığı konusunda bilgiler veren Psikoojikd Danıman Yavuz Aktepe, bu oyunu bir sorun olarak ele aldı ve iki farklı çözüm önerisi ile devam etti. 

Yavuz Aktepe, “Öncelikle sorunlara çözümler bulmaya çalışırken, o sorunların kaynağını bulmaya çalışalım, çocuklar neden böyle oyunları oynuyorlar?” sorusuyla başladığı konuşmasını, “Bu sorunun cevabını bulup, bu sorunu kaynağından çözebilirsek, kalıcı çözümler üretebiliriz. Bu sorunun kaynağında çocuğun kendini ait hissetmesi var. Bir arkadaş grubuna ait olabilmek için bazen çocuklar kendi vücutlarından, kendi sağlıklarından vazgeçerek ait olma ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlar. Çocuklar bu oyunları sosyal medyadan model alarak öğrenme yöntemi dediğimiz bir öğrenme yöntemiyle öğrenmiş olup hayatlarını geçiriyorlar” ifadeleri ile devam ettirdi. 

Sorunların kaynaklarını belirten Aktepe, bu sorunun çözümlerini ikiye ayırdı: birincisi ailelere yönelik, ikincisi ise öğretmenlere yönelik çözümler. 

Aktepe, “Bizler ailelere çocuklara ilişki içerisinde olmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü çocuklar kendilerini ailelerine ait hissetmelerse ait olmak istedikleri farklı mecralarda o aidiyet duygusunu tatmak isteyeceklerdir. Ailelere verilebilecek en önemli tavsiyelerden birisi de çocuklarıyla verimli zaman geçirebilmeleridir. Çünkü son zamanlarda çocukların okul süreleri uzamaya başlıyor. Özellikle özel okullar akşam saat 8 veya 9’a kadar sürebiliyor. Eve geldiklerinde çocuklarla geçirdikleri vakit azalmış oluyor. Bunun dışında bu oyunun zararlarından çocuklara bahsedilebilir. Fizikisel ve psikolojik zararlarından bahsedilebilir. Ailelere verilecek tavsiyeler bunlarla sınırlı değildir. Çocuklarını spora yazdırabilirler, sosyal medya ile vakit geçirmelerini azaltmak için çeşitli aktiviteler yapabilirler. Ancak bunların bilinmesi yeterlidir.” 

“Sosyal Medya İle İlgili Eğitim Müfredatı Gelmeli”

Açıklamalarına okullar için verilebilecek tavsiyelerle devam eden, Psikolojik Danışman Yavuz Aktepe, okulların “yasak” yöntemine başvurduklarını ancak bu yöntemin öğrencileri bu konu da vazgeçiremediğini söyledi. “Yasaklar bir şeyin yapılmama noktasına değil, yaparken yakalanmamayı öğretiyor çocuklara” şeklinde konuşmasına devam eden Aktepe, konuşmasını, “Bizim amacımız çocuklara yakalanmamaları noktasında değil, o çocuğu bilinçlendirerek oyunun oynanmaması noktasında teşvik etmektir. Okullarda sosyal aktiviteler artırılması gerekiyor. Okullarda satranç, basketbol vb. turnuvalarla çocukların farklı şeylere yönelmesi sağlanabilir. En önemli tavsiye de şu olabilir, Milli Eğitim Bakanlığı okullara sosyal medya müfredatı getirebilir. Artık eski eğitim müfredatı gibi eğitim müfredatları bizim için el verişli değil. Sosyal medya ile ilgili yeni eğitim müfredatları geliştirip, Youtube, Instagram, Twitter, Tik Tok, Facebook gibi mecralarda çocuklar için bu bilinci sağlayabilirsek, çocuklar sosyal medyalardan edinme ihtimalleri olan zararlı içerikleri bir kenara bırakıp, onlar için faydalı olan içerikleri alabilirler” ifadeleriyle sonlandırdı.